26 Şubat 2010 Cuma

güzel hayat

ana babanın adına açılmış hat kullanmak. cep telefonu hattı için 18 yaş sınırı manasız. kim kullanacaksa onun adına açılsın arkadaş. kullanması değil ama alması yasak. sonra gidiyorsun kamu hattı almak istiyorsun kimlikler birbirini tutmuyor. adam istannulda fotokopisi olur mu diyosun yok kendisi diyo. adama diyosun uğraşmam git yeni hat al diyo. yeni hat alayım e faturalı diyosun son 2 ayda adınıza fatura diyo. olmak zorunda mı amına koyim. bordro getirsem? yok. adama diyosun bari git taşı, vakit bulursam diyor 1 ayda vakit bulamıyor. e giren sürekli sana giriyor bu sürede. diğer operator hayatına daha sık giriyor sonra gidiyorsun akıllı, işini doğru yapan kız diyor ki kamuysa kamu kimliği yeter. küfrediyorum içimden, dışımdan çok sevimli sırıtıyorum sırıtan gözlerine. 10 dakkadada açılıyor hat vay amk diyosun. çok sonra da keşke götüme girmeye devam etseymiş diyorsun. ne güzel hayat.

20 Şubat 2010 Cumartesi

zenits'ten suriyeli'ye boru

"5 yıldır Suriye'de teknoloji ve bilişim alanında faaliyet gösteren Zenits Dış Ticareti birçok bakanlığın e-devlet projelerini gerçekleştirdi. Bugüne kadar 10 milyon euro değerinde 13 projeyi hayata geçirdi..."

Nasıl yani bir e-devlet sitesini, sistemini ortalama 760bin avroya mı satmış? fiberoptiğini de mi kendi döşemiş bakanlık binaları arasında? yani eğer öyle değilse buradan beni okuyan 21 milyon suriyeliye sesleniyorum. diyorum ki bu zenits sizi ayakta şaapıyor. ama emin de değilim. yani bu ayki para dergisi böyle yazmış ama ne dergide ne de zenits web sitesinde bu projelerle ilgili bir şey yok. fekat bu firmanın başı aynı zamanda suriye-tr bilmem ne başkanıymış. hani kıllandım.

in konklujın eğer veriler doğruysa ikinci derste bıraktığım arapça derslerine tekrardan başlamanın, rızkımı 300-500 bin avroluk e-devlet projelerinde aramamın zamanı gelmiş demektir.

son bir veri: allahın arabı bile "selamın aleyküm-aleyküm selam"ı bizim kadar kullanmıyor.

ciddin deden

benim ciddi bir şeyler yazabileceğim bir yere ihtiyacım var.

bulduğumda ilk olarak "sosyalleşmek, köpekleşmektir" isimli yazımı yazacağım.

evdeki hüzün duvarlarda rutubet yapacak



hiç dinlememişim demek ki adam akıllı. her ismin metafor olduğunu düşünerek dinleyince muhteşem bir hikaye anlatıyor.

verebileceğim tek kopya: siirt'e sürülmüş düzgün bir memurun hikayesi.

18 Şubat 2010 Perşembe

kti

"kendi toprağımızın insanı" diyerek etnik kardeşlik yaratma sevdasında olanlar aptalca bir önermeyle koşuşturduklarını bilsinler. bu zırvayı dinleyenler de kanmaktan sıkılsın. kanuni dönemi haritasına sahip olsak da devam edecek misin aynısını demeye? ya da farklı bir geniş harita. boş laf etmeyelim. kültürel anlamda kaynaşmak, menfaatlerin ve hedeflerin de birbirine yakınlaşmasını sağlamaz. o durum, sadece asimile ederek oluşturulabilir.
y.s.

14 Şubat 2010 Pazar

Ll?

önemli bir şeyden bahsedilirken o konuşmadaki ya da yazıdaki dilbilgisi hatalarına takılmak aptalca. fakat konu mühim bir şey değilse, bkz: "Eskiden ALi Ata Bakardı Şimdi Karıya Kıza Bakıyo;Işık ILık Süt İçerdi Şmdi Wodka RedbuLL,EmeL'de Artq Ewe qeLmiyorr.. "işte bunun gibiyse çok rahatsız ediyor. bu nasıl bir yazı adam gibi yazsan daha güzel olmaz mı? he esas söylemek istediğim yeni geldi aklıma. yukarıdaki "'de" mesela. ayırmış kendince bir şey yapmış. hiç yapmayıp "emelde" yazsaymış keşke. bilmemekten çok bildiğini sanmak yanlış.

13 Şubat 2010 Cumartesi

kur

ne zaman kendim dışında biri(or bir kurum) için site hazırlasam tüm metinler bana patlıyor. neden öyle? ulan her seferinde koyulacak yazıları ver diyorum yine her seferinde yaz işte bişeyler'e geliyo. hayır böyle de değil. tiksindim kurumsal'dan.

12 Şubat 2010 Cuma

dex

biraz görünmesin. ben dexter'ı çok özledim. inanılmaz özledim ama. utku'yu da özledim, ulaşamıyorum bi türlü. dexter çok değişik. birine hiç böylesine bağlanmamıştım. sevip de eski bölümlerini izleyemediğim tek dizi. sevmek değil. dexter da dizi değil zaten. rita hala kafa karıştırıyor. ve lütfen dexter 850 sezon aynı muhteşemliğiyle devam etsin.

7 Şubat 2010 Pazar

mürsel süper lig

geceki superbowl maçını bir tek taraf gazetesinin haber yapması hoş olmuş. güldürdü. neyse tarafı sebebi ne -zenci çalışanlar(!)- olursa olsun bu haberi yaptığından dolayı tebrik ediyorum. keşke bir organizasyon olsaymış superbowl için istanbul'da. superbowl diyince "two guys, a girl and a pizza place"ın superbowl-kokarca bölümü sayı sahnesi geliyor aklıma. yiğit'i sandalyesinden düşürmek kolay değil. "two guys, a girl and a pizza place" diyince ise cadılar bayramı bölümü geliyor akla ki hallaam o nasıl bölümdür öyle. sonuç olarak superbowl bu gece 01:00'da foxsports ve spormax'te.


ayrıca(demesem olmaz),
435 nolu yerde bir bilet 1340 dolar. yuh demek serbest, değil mi?

6 Şubat 2010 Cumartesi

bibi

ayrıca internette yazdığım her yere baktım(tamam google işte) bir kere bile "bilen bilir" dememişim. bu ilk ve sondu. bu iki kelimeyle cümleye başlayıp herkesin görebileceği bir yere yazı yazan insanı onlarca kategorimden birine sokuyorum. ve emin olun hiç hoş başlığı yok. yüz yüze bakıyorsak hafiften çaktırın "x hariç" diye düzelteyim.

kontör lazımdır tabi

çok canım sıkılıyor be atam. in normal benim canım sıkılmaz, yu nov.

ayrıca

"Aşk varsa kalbinde koyun sana yar gelir,aşk yoksa kalbinde yar sana koyun gelir." NİHAT DOĞAN

ben buradaki sallanan kuyruğu da anca gördüm.

son ayrıca
bu lafın altına bu linki veren canı da tebrik ediyorum.

a

ayrıca silmek, yazmanın zıt anlamlısı değildir.
böyle bişey

haykırmak istiyorum

patates soğancı
asker(paketi)
genel kurmay başkanı
mareşal
darbe yapan mareşal
diktatör(biraz farklı modeli)
bilgisayar mühendisi
ressam(tabii ki dijital çizen)
20-25 tane tutan web girişimi
bir mizah, bir teknoloji, bir de "yiğit" temalı dergi sahibi
c++ programcısı
c# programcısı
php programcısı
sql eeüü programcısı gibi
pilot
fizik profesörü
düşünür(en kebabı)
mucit
"büyruuoon" diye bağıran dönerci kapısında bekleyen adam
dünyayı ele geçiren
dünyayı yöneten
ilk uzay savaşı komutanı(mareşallik için gereken son savaş bu)
yol gösterici
inşaat mühendisliğinde ve -bilinen- fizikte çığır açan kişi
büyük uluslararası firma CEO'su
gece bekçisi
hacker
cracker
"cin"in yaratıcısı
vefa eğitim kurumları genel müdürü
yiğit yetiştirme merkezi(isim değil de slogan hazır: eğitim değil, öğrenim!) kurucusu ve yöneticisi
video art sanatçısı
yönetmen
görüntü yönetmeni
sesçi
ışık şefi
keman, org- piyano, gitar(e,b), kanun, ney, bağlama, çümbüş çalan kişi.
chiptune müzik yapan adam
chiptune müzik yapan grup kurucusu
dünyanın en büyük dolandırıcısı
parça kontör satan kişi
araba yarışçısı
halk ozanı
tarihçi
gizli örgüt kurucusu
üniversite sahibi
yapımcı
televizyonda sabah programı yapan kişi
bakan(tercihen sırasıyla baş, kültür, teknoloji)
türkiye'nin en büyük teknoloji geliştiren firmasının sahibi
yukarıdaki firmanın sanal zeka departmanının müdürü
baharatçı
medya patronu
uyuşturucudan alınan hazzı artırıcı ürünler tasarlayan kişi
dünya starı gibi bişeyin imaj mekırı
cumhurbaşkanı
Beyrut'ta osmanlı restoranı işletmecisi
Lübnan'da cumhurbaşkanı, genel kurmay başkanı
rtük başkanı
süper kahraman(mümkünse doğuştan gelen bir süper yeteneği olmayan. betmen gibi.)
ırkçı önder
türkçü yazılar yazan yazar
akademisyen
big bradır(tam anlamıyla)
---
en önemlisini unutmuşum.
güzel bir aile sahibi, güzel baba


aslında yukarıdakilerin neredeyse hepsi 5'e 10'a bölünüyor içlerinde. yani her maddeye en az 3-5 cümle açıklama gerekirdi ama bu kadarı adam olana çok bile. su akarken biz içeriz. ayrıca liste güncellenecektir. ilk yazımda big bradır sondadır. ayrıca maddeler kronolojik olarak karışık gitmektedir. halbuki hepsi bir bütün. o yüzden zamandan o kadar da emin olmayın diyorum.

4 Şubat 2010 Perşembe


ayrıca ilk halife imparator neron'dur.

bu bir.

bir defa söyleyeceğim. derin nefes alın. benden başka hiçbir şeyi hissetmeyin! ve öyle okuyun.

sizlere ilk öğüdümü veriyorum artık kopyalar mısınız ekran görüntüsü mü alırrsınız bilmiyorum. alırsınızdaki hatayı da yüzyıllar sonra beni bilen, araştıran insanlara bir hava atma, bilmişlik taslama fırsatı doğsun diye yapıyorum. şöyle diyecekler: Yiğit m.'in ilk öğüdünde bir dilbilgisi mi artık ne boksa öyle bir hata var.

sakın fikrinizi bir ortamda söze getirirken "bence" demeyin. ne hikmetse son 2-3 aydır kafama dayanan bu retorik mevzusundan nefret etmeme rağmen bu konuda bir öğüt verme gereği hissettim. peki neden bunu demiyorsunuz? 1- bence kelimesini duymak bana dünyadaki en büyük acıları tattırıyor. 2- embesil gibi gözüküyorsunuz. 3-dediğiniz şey "bu dediğimden emin değilim, yanlış çıkarsa 'heeaa bence dedim zaten' der yırtarım" mesajı veriyor. galiba retorikle alakalı kısmı burası. tuttu mu emin değilim. ve bu durumu cins bir psikolog edasıyla yorumlarsam "kişinin kendine olan güvensizliği" derim. bu kötü bir şey mi? evet. bir öğreti mi geliyor? doğru bildiniz yazılı ilk öğretim ("yatılı i.ö." gibi espriler yapanlar kendilerini kaybolmuş zihinlerden saysınlar. ama bir yanlışlık olduğu düşünülüyorsa utançla geri dönülebilir.) şudur: "hepiniz, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. bu sizde hep vardı". hayır hayır sakın ilk aklınıza gelenin doğru olduğunu ve anlatmak istediğimin anladığınız şey olduğunu sanmayın. öğrenime yeni başlıyorsunuz...








işte buradaki yanlışı düzeltelim diyorum ceren. yazmazsan unutacaktım. tüm yazının hepsinin yanlışlığını diyorum. of evet. anlatıcı etkisi. önemliymiş yeni anladım.

ve birşey yazarken bile kafamı toparlayamamam ve tüm paragraf sonlarını açık bırakıp aynı anda yazının üç dört farklı yerinden yazmam? vedat özdemiroğlu'nu eminim hepinizden çok seviyorum. he bir saniye yukarıda yazdıklarım bir mizah yazısı değil. aman diyorum. yakın evrenlerdeki yakın ama farklı yiğitler. sadece yazıp bitirdikten hemen sonra aklıma geldi unutmayayım diye bu yazının altına yazıyorum.

son olarak demeliyim ki mizah yazmayı çok özlemişim. bir üst paragraftaki korkuyu tekrarlıyorum.

3 Şubat 2010 Çarşamba

oku bakayım meyidaan..

Dear Moshe,

Canım bak ikidir sabahın köründe uyandırıp o enteresan aksanınla beynime kısa devre yaptırıyorsun. Tamam biznıs çevresinde o saatler normal sayılabilir ama ben sadece biznısın çevresindeyim. Zaten numunelerin bok gibi çıktı, gurur duyacağım ilk ithalatımın tarihi ertelendi. Neyse öpüyorum tüm Fin Soy çalışanlarını. Buralar da soğuk, karlı. Lütfen beni bir daha öğle yemeğini yemeden arama.
Kind Regards,

Y. m. S.

2 Şubat 2010 Salı

halay sonu

/*
-----------------------------------------------
Blogger Template Style
Name: halay başı
Designer: Yiğit Sevinç
URL: www.yigitsevinc.com
Date: 13 Ekim 2008
----------------------------------------------- */

artık ölü. ie 6 hiç gösteremiyor. diğerleri de ıkınarak. okuyabilen için bir defa daha tekrarlayayım. internet firefox'la güzel. yarına bi baştan bakmak gerek.

düzeltme: şimdilik eski bir yedekle değiştirildi.

motor gücü

hmm acaba ne zamandır bende olmayan ve uzun bir süre de bende olmayacak olan arabada ne yapmış olabilirim... hmm...