30 Kasım 2008 Pazar

gerilla pazarlama


böyle birşey varmış çok sevdim.
gerilla pazarlama kavramının babası(diyolar) Jay Conrad Levinson şöyle bir öykü anlatmış.
“Ufak bir işyeri var mobilya satıyor. Etrafta ondan çok daha büyük mobilya mağazaları var. Yanındaki mağaza kocaman; mağaza boyunda bir afiş asmış “yüzde 60 indirim!”, diğer yanındaki ondan da büyük, “yüzde 75 indirim!” Ortadaki gerillanın ise ne bu kadar indirimi yapacak, ne de bu kadar büyük afiş asacak parası var. O da tam ortaya, kapısının üzerine şunu yazıyor: “Ana giriş”. İşte gerilla ruhu budur...” Ve Levinson bu hikayenin hemen ardından ekliyor; “Gerilla pazarlama bir süreçtir, bir olay, bir etkinlik değildir.”

fikur

şimdi mehmet'le bugünkü buluşmamız pek verimli geçti. birini çalarsınız diye söyleyemeyeceğim üç fikir. biri burada birini söylemiyorum sonuncusu ise 3.dünya ülkelerinin holivudu olma fikri. şimdi fikir şu ki bir sürü çocuk filmi çekilecek. böyle türkiyenin en güzel yerlerinde geçen süper çocuk hikayeleri. bunları da çok ucuza 3. dünya ülkelerine pazarlıycan. maliyetine. biz nasıl ağaç ev sevdasıyla geri zekalı olduysak onların çocukları da bizim filmlerimizi izleyip özensinler. maksat türkiye'nin özenilen bir ülke olması. sonuçta o çocuklar büyüycek türkiye hayaliyle falan. bence çok mantıklı. devletimiz düşünsün.

opera

haha şimdi fener için opera(bir diğer adıyla yarrağımı ye fener) izlenilmediyse ölünmesi gereken bir çalışma. neyse bunun o kadar çok versiyonu var ki. en eğlencelileri de yabancıların söyledikleri heralde. yüzlerce yabancıya söyletilmiş "fener için opera" başbakanımızın girebildiği youtube'da mevcut. yabancı versiyonlarını sürekli fetullah okullarındaki farklı farklı ülkelerden çocukların ilahi söylemesi gibi sıra sıra izliyorum. şimdi yeni nereler var diye bakarken israili gördüm. bi amcam uçaktan atlıyor, elinde kamera. paraşütü açtıktan sonra fener için operayı seslendiriyor. gördüğüm en aksiyon dolu versiyondu. öpüyorum. başbakan için: http://www.youtube.com/watch?v=65_QXrSJz14&feature=related

vedat bey.

hoho ulan ne yazmak için başladım ne yazıp yayınladım. iki cümleyi yan yana getirebiliyorsam beni buna heveslendiren insan vedat özdemiroğlu'dur. o bilmez ben ona çok şey borçluyum. hoş şimdi düşününce onun varlığı beni kötü etkilemiş de olabilir. bilmiyorum neyse. severim kendisini. o değil blogda son 10 yazı onu severim bunu severim oldu. hay allah azcık şeyi, kişiyi severim herşeyin listesini yapıyorum hiç hayra alamet değil. evet artık konuya girebilmek istiyorum. biri bana bi gün bir şiir kitabına sahip olabilmek için sabırsızlanacaksın dese siktir derdim. ama büyük söz etmemek lazım vedat özdemiroğlu'nun "beşiktaş şiirleri". tüm kitapçılardaymış gidip birinden almak gerek.

beşiktaş şiirleri

beşiktaş'ı çok seviyorum. fazla. çocukken çok ağladım onun için. hoş 1-2 sene önce de çok ağladım da artık daha mantıklı seviyorum. uzaktan. uzaktan ama çok. beşiktaş kadar beşiktaşlılığı da seviyorum. aşığım. yıldırım demirören güzelim ahşap binayı yakıp plaza yapmak isteyen puşttur benim için. ama ahşap kadar kolay yanmayacak birşeyden bahsediyoruz. yandığında tüm türkiyeyi, dünyayı yakabilecek bir takımdan. mehmetle şakalaştık daha bugün fenerin taraftar buluşma mekanı "yuğurtçu parkı"ymış. bizimki "şairler parkı". tesadüf tabi. ama birçok şeyi özetliyor. mantıkla tutulan tek takım olabilir beşiktaş. mantıkla, karakterle aşkın bu kadar güzel, yoğun birleştiği bir sevda. her takımın onun için "ölebileceği" taraftarları olur. beşiktaşlı sadece kulüp için değil dava için ölür. beşiktaş büyük bir dava. çok çok büyük bir dava. sevinmek için sevmedik. salak ve basit bi slogan gibi duruyo ama değil. birçok şeyi özetleyen bir slogan. kim beşiktaşlı olurun cevabıdır. sevinmek için sevmeyenler. ya da sevindiriyo diye sevmeyenler.
"ben muhalif olduğum için beşiktaşlı olmadım, beşiktaşlı olduğum için muhalif oldum"
Eşber Yağmurdereli

En sevdiğim tezahüratın spiker tarafından sikilmesini de koyayım da tam olsun. kumandada spiker sussun tuşu isteyen kitlenin mensubuyum.

başbakanımız sayın recep tayyip erdoğan için daha güzel kaydın linki:
http://www.youtube.com/watch?v=-Ayq90r3VaI&feature=related


friendfeed

friendfeed'i yeni keşfetmiş olduğum için utanıyorum. çok nefis bişeymiş. burada.

29 Kasım 2008 Cumartesi

möö

ben bir şeyi hiç sorgulamadığımı farkettim. hayvanlı filmlerin hepsinde her tür hayvan birbiriyle iletişim kurabiliyo, konuşabiliyo. nası oluyo mına koyim bu?
hadi öyle, mümkün diyelim bence kargalar kimseyle konuşmaz.

demir çelik

şimdi firefox'u çok severim. çok çok uzun zamandır da kullanırım da çok kritik hatalar yapıyo bazen. mesela 4-5 ay önce el emeği göz nuru biriktirdiğim yer imleri silindi durup dururken. göt gibi kaldım tabi geri de getiremedim. son zamanlarda da internetten video izlerken sorun yaşıyorum. yükledim diye gösteriyo takılıyo ediyo falan. eehh neyse ne işte herkeste öyle mi bilmiyorum ama bende bu sorunlar var ve google chrome adam olsa da çabucak tarayıcımı değiştirsem.

dv

mini dv kasetleri o kadar çok seviyorum ki. aşığıyım.

tavuk

vakıt nugget'tır.

27 Kasım 2008 Perşembe

Kadir Has Üniversitesi'nde Sansür!


Kadir Has Üniversitesi yönetimi Sinema Kulübü HasSinek'in izinli, imzalı afişlerine sansür uygulayıp gizlice kampüs içindeki panolardan toplatmıştır. Sinemada sansüre alışkın bu topraklar. Demek ki sıra sinema kulüplerinde. Sansür hakkında ayrıntılı bilgiye kulübün internet sayfasından ulaşabilir, destek verebilirsiniz.

Sen de bu yazıyı kopyalayıp bloguna, internet sitene koy destek ol.

25 Kasım 2008 Salı

gökhan dabak - reçel

ulaştık dinledik hasret giderdik. siz de dinleyin pişman olmazsınız efenim.

gökhan özen pornosu

ziftli sütlaç falan diyince gökhan dabak'ın reçel'i geldi aklıma. google desktop amca da bulamayınca şarkıyı internette aradım. radipshare. indirdim açtım gökhan özen çıktı. hay allah çocukken bayramlarda show tv kırmızı nokta yerine saçma salak programlar gösterirdi. bir heyecanla gizli gizli aç belgesel çıksın. o hesap.

reçel inene kadar aşağıdakiyle idare edilebilir.

80s

70ler 80ler muhabbetlerinden hiç hoşlanmıyorum. partisi bilmemnesi. çok aptal salak aktiviteler. ama 10-15 yıl sonra 90lar partileri coşacak ki ben onu bekliyorum.

fermuar dergisi


ben çok şaşırdım şimdi. fermuar vardı bi ara. nooldu demiycem ne ara diycem. ne ara gitti fermuar? hay allah pek şaşkınım.

i love diavlo

diavlo yazı karakterini o kadar çok seviyorum ki. yağ yağ. bi de melika acar leman'a döndü sevindirici. ziftli sütlaç da geri döndü o da sevindirici. son olarak metin fidanı fazla seviyorum.

kurg.

çok feci kurgum gelmiş benim belli.

nerve

bkz

24 Kasım 2008 Pazartesi

vidyo sıkıştırma

video sıkıştırmayı bi insan anca bu kadar beceremez.

vidyo sıkıştırma

video sıkıştırmayı bi insan anca bu kadar beceremez.

Bahadır Akkuzu

kurtalan ekspres'i çok seviyorum. aşığım. sevişmek istiyorum kurtalan ekspresle. bi erkeğe aşık olcak olsam bahadır akkuzu'ya aşık olurdum. anlatmaya gerek yok onu, anlat anlat bitmez bi de.
aa çok duygusal adam oldum da bi ara bişeyler yapmak lazım bu konuda.

saykodelik

saykodelik nedir bilmem de biri sorsa aşağıdaki vidyoyu yollarım biliyomuş gibi.

23 Kasım 2008 Pazar

petpunk

petpunk'ı seviyoruz takip ediyoruz. bu da çok sevdiğimiz bi çalışmasıdır.

sensin lan spamci!

Orospu çocuğu facebook'un yaptığına bakın. "kullanıyorsun" ne lan. ne biliyosun? amcık seni. çok sinirlendim. eğer türkçeye yanlış çevrildiyse çevirenin de anasını sikiym.

melek

"benim annem bir melek" şu an türk televizyonlarında izlenebilecek tek düzgün yapım. izlemesem de öyle. yani ne biliym küçük çocuğum olsa televizyonda bi tek bu diziyi izlemesine izin verirdim.

düzeltme: yok bez bebek'i de izletirim. bak onu ben de izliyorum hem.

yığınla kitap, Oidipus, Macbeth..

Kaygıyla çarpıyor yüreğim
Ey muhteşem Yiğit ***
Çığlıklar, bu dualar
Sana yükseliyor kutsal bir ürküyle!
Her gün bir kaç yazı giren sen
Blog için tasarladığın ne,
Bunca zamandır alıştırıp
Şimdi bu kısırlığın sebebi ne?
Söyle bana sen ölümsüz ses
Altın umudun çocuğu.

haha bu ne ya süper=) ceren hanfendi delirmiş yazmış.

22 Kasım 2008 Cumartesi

not

rüya
karşıyaka
21
hollywood
hot fuzz

21 Kasım 2008 Cuma

osmanlı cumhuriyeti

osmanlı cumhuriyeti bu hafta vizyona giriyor. internette adam gibi reklamı yok. sırf salaklık ben söylim. en az %30 daha fazla izleyici elde ederlerdi adam akıllı bi internet stratejisi uygulasalardı. hala basın bülteniyle götürüyor işleri bizim filmler ki aptalca. neyse buna yakında bir çözüm bulucam.

kirk lazarus

hoho tropic thunder'ı açtım yatağa gitmeden sesi kontrol edeyim diye 5. dakkaya falan geldim. bi fragman. robert downey jr' ın bi filmi. dedim bu herif de iice göt oldu sevmiyorum artık. sonra dış ses 5 bilmemne ödüllü oyuncu "kirk lazarus" dedi. haydaa o kadar mı benzer bi insan. filmin adı satan's alley. imdb'de arıyorum yok. neyse sıkıldım gerçek fragman değilmiş de şakaymış işte. güzel fikir bence.

20 Kasım 2008 Perşembe

red bahçeşehir üniversitesi'nde

şimdi yine bilmeyen bilmez ben red'i çok severim. bahçeşehir üniversitesi'nde bi derste bişiyi yapılacakmış yarın iki buçuk beş buçuk arası. ama iş var gidemeyeceğim o zaman khas'a getirmek lazım gelir.

19 Kasım 2008 Çarşamba

ne istediniz ondan?

bi bakkala 5 tane veriyodunuz, 1 yıl sonra kullanma tarihi geçen satın alınmamış 2 taneyi alıp götürüyordunuz. 2 elmalı biskrem mi batırcaktı seni orospu çocuğu ülker? hağ? neden elmalı biskremimizi elimizden aldın. daha önce söyleseydin bari hem senin stoklarını bitirirdik hem de zor durumda kalmazdık.

Süpermen Aranıyor!

En iyi tasarımı(!) yapan, photoshop ve freehand kullanımında dünyanın en iyisi, deneyimin "alasına" sahip hızlı iş çıkaracak ve bunları bir maaş karşılığında yapacak süpermen aranıyor. Şirin bir dille eleman arıyorsunuz anlarım da sanki gerçekten bu özelliklere sahip birini arıyorsunuz gibi. Bulursanız haber verin kaç para maaş verdiğinizi sorucam.

17 Kasım 2008 Pazartesi

yütü

yıldız teknikten tanıdığım o kadar çok insan var ki. bence ytü'de okusaymışım bile bu kadar tanıdık edinemezmişim ytü'den.

oybabayynn

semum'u izliym dedim az biraz. az biraz da izledim sevdim. lan onu bunu bırak da daha 3 saat olmadı youtube'un kapalı olmasıyla ilgili küfür edeli. şimdi açık. mesela kapanmasa da mis gibi olsa.

özgeç

valla saat beş olmuş uyku gözümden akıyo falan zerre sikimde değil. sabah damak ve napoliten almıştım yememişim şimdi hatırladım. damak+napoliten. gerçekten efsane bir ikili. neyse bi de bunları yerken özgeçmiş yazıyorum. alttan da alf 16. bölümü izliyorum. dinliyorum.

beyaz ambalajlı damak

nefis.
1
2

viva no ma'am!

of şu an o kadar mwc izleyesim var ki. ölebilirim. hatta al bundy'nin açlıkla ilgili bir sözünü de paylaşayım yeri gelmişken:
Bana yiyecek bir şey ver veya beni başka bir şeye yem et. Beslenme zincirinin bir parçası olmak istiyorum artık!

İşte benim açlığımı, açken delirdiğim anları çok da güzel anlatan bir söz. neyse işte özellikle "HOT OFF THE GRILL" ve "WE'LL FOLLOW THE SUN" ve ve o güzel müzikle "BUT I DIDN'T SHOOT THE DEPUTY" isimli bölümleri izlemek istiyorum.

hat of dı gıril den bir fotoğraf, sayko ded'den de bir vidyoyla bitirip hassinek'in evli ve çocuklu bitirme partisi düzenleyeceğini belirtmek istiyorum.


Video yanda.

viva no ma'am!

of şu an o kadar mwc izleyesim var ki. ölebilirim. hatta al bundy'nin

16 Kasım 2008 Pazar

berbere gitmeyenin saçı uzar

şimdi bu cumartesi çektiğimiz video için isim düşünüyodum. oturup düşünmedim de aklımdaydı yani. neyse anlamadığım şeyler çektik isminin de bi acayip olması gerekiyodu. of konuya girememek diye kitap yazarım 895 sayfa da onda bile giremem konuya hiç satmaz. takdir ettiğim sinemüslim ekibi "berbere gitmeyenin saçı uzar" isimli bir kısa film çekmiş. film kötü de isim... oy babaynn dedim duyunca.

red'ciğim ayıp ediyorsun


Aslında çok sert girmem gerekiyor konuya da neyse. şimdi bilmeyen bilmez red diye bişey var. çok çok nefis bişey. şimdi de götlük yapıp fotoğraf makinesi yapıyolarmış, 2009a. lan tamam benim ol demiyorum da bari bi kullananı göreyim, uzaktan seveyim seni.

1...0$?

Aç gözlülük de bir yere kadar arkadaş.

Ordaki havalar güzelmidir.


Çok güzel bir cümle. Çok.

15 Kasım 2008 Cumartesi

gırgır?

dün bi kanalda reklamını gördüm. gırgır şöle böle geri dönecek diye. tv ye reklam verebildiklerine göre marka bi holding tarafından satın alınmış, kadrosu yenilenmiş falan. tutmayacağı kesin de haber veriym dedim.

14 Kasım 2008 Cuma

o

film izlemek için mükemmel, yiğit için çok çok boktan bir gün. o zaman 1001. defa batı beyrut'u izleyelim. forıst gamp da olur.

13 Kasım 2008 Perşembe

filmimimimmimmimimimim

başlığı üşenmeden okuyana çokonot vericem. ama bunu okumadan önce okuduysa. ilk başta yani. neyse 37 ekran tv'm yanımda. karşısında z1 var misler gibi. boom da sandalyenin üzerinde. birazdan atv deki uyuz karı başlıycak basıcam kayıt düğmesine olucak biticek. en zevkli çekim anım bu heralde. onun da haricinde proje dosyası hazırlamak ne boktan yorucu ve zor bi işmiş arkadaş!

mutlu parkan

mutlu parkan çok ... bulduğum bir adam. bulamadım ne söylesem de seviyorum işte. onun haricinde açıldığında http://www.agf.com.tr adresine bakıcam unutmayayım.

12 Kasım 2008 Çarşamba

neden özgür televizyon?

çünkü aşağıdaki muhteşem programı hiçbir bildiğimiz tv kanalı yayınlayamaz da ondan.

sadece takılıyoruz

götümü yırtıyorum selam verdiğin adamı da seçeceksin diye. sevdiklerime yırtıyorum tabi. kötü oluyorum sonra. alakasız da olsa onu çağrıştırdı aşağıdaki iki vidyo. bayhan birinci vidyoda çelik ve ercan saatçiyle takılmış. biri manitasını kadir inanır sikmek istedi diye reklam yapan bi göt, diğeri zaten örneğe gerek bırakmayan bi puşt. ikinci vidyoda bayhan kutlu esendemir'le. güzel bi adam. izleyince ne demek istediğim daha kolay anlaşılacak.
1 - 2

bayhan gürhan

günlerdir bayhan vidyoları izliyorum ordan burdan. çıktığında da severdim şimdi daha çok seviyorum da tam çözemedim adamı. müslüm son dönemlerinde 2 şarkı söyledi entel arabeskçi oldu paraları götürdü. e bu çocuk girer girmez öyle girdi-ki çok da içten girdi- olmadı. bi yerden sonrası şans tabi. duyduğum, gördüğüm en acayip sahne şovlarını, canlı performansı adam sadece durduğu yerden yapıyor ve kesinlikle ruh hastası. ne şekil olsun diye hareketleri ne de planlı programlı. ruhu hasta, davranışına şarkı söyleyişine yansıyor. uzatmaya gerek yok anlaşılamamış insanlardan biri olarak tarihe karıştı işte.

azizim

nasıl azimli bi müteahhitse* artık temeli attıktan sonra 3 hafta geçmedi 5. kattalar. vay babağn kemüğüne diyorum ananeme selam gönderiyorum.

*müteahhit -di
isim Arapça mute¤ahhid

Yüklenici:
"Bundan sonra müteahhit eline çay verenin burnuna karıncalar dolsun!"- A. Dino.

10 Kasım 2008 Pazartesi

yiter

mehmetin 3-5 günde bir msn den fener taraftarı ne güzel di mi gibisinden yakarışlarından illallah ettim. e insan bi yerde yok lan iyisiniz tamam falan denilmesini bakliyo tabi. ama olmayınca olmuyo. yapıcak bişi yok. başka tribünlere bekleriz.

9 Kasım 2008 Pazar

09

eve pes 2009 geldi çocuklar gibi şeniz. şeniz erzik.

aslında

kitap yazıcam bi ara. ama daha var yani ona vaktim yok şimdilik. aslında ceren bu blogu baştan okusa herşeyi not alsa keşke. birsürü fikrimi buraya yazıyorum neredeyse %0.001'ini falan. yani burada bir sürü yapacağım ya da bakacağım şeyi yazmış, sonra da unutmuş olabilirim. neyse kitap fikri akılda da sonra anlatırım.

full metallica mp3

yıllar sonra(çok) pileylistime metallica koydum. full metallica mp3. fetullah gülen izledim. fetullah bateri çaldı ben izledim. hay allah valla tüm şarkılarını dinledim az biraz en iyi uyanı hangisi diye. hem çok sevdiğimden hem de bu ağlamaklı gözlere çok yakıştığından turn the page'i seçtim. işim gücüm olmasa kurgularım turn the page'le fetullah güleni. işim gücüm olsa bunları yazacak zamanı bulabilir miydim? cevap veriyorum evet. madem böyle acayip keywordler bir araya geldi daha da bir coşalım. bakire kızlar. liseli kız. kız msn'leri.
not: yazıyı anlamak için buraya bakılmalı önce.

ressam amcam

eski hayatımda ressammışım ben. bu hayatıma gelirken tüm yeteneklerim gitmiş, sadece çizme isteğim kalmış. ne adaletsiz mına koyim.

sonradan gelen not: am yazmak ayıp diye değil.

fikirfukur

sinema hakkında konuşmayı seviyorum, hatta sevmekten öte zevkler alıyorum. sebeplerini yazmaya gerek yok. bugün yine yeni yeniden sanat nedir'i tartıştım kendi içimde. onun da sonuçlarını yazmaya gerek yok. bir futbol maçı modern sanata göre kesinlikle bir sanat eseri. maç olmasa da bir futbolcunun performansı modern sanat. hazırlanılıyor ediliyor sergileniyor bir performans var sonuçta ortada. dans sanatsa futbol da sanat(moderen). burdan yola çıkarak hoş bir fikir geldi aklıma ama yazmam buraya. fikir sonuçta. aslında film nasıl olur diye de bir tartışmam var kendi içimde. onu henüz sonuçlandıramadım bu fikirle çatışıyorlar az biraz. neyse işte bu filmde mehmet ve kaan başrolde olucak ben yöneticem. aslında yönetmiycem martin o'brein yöneticek filmi ben resim seçicem. daha da aslında onlar da başrolde değiller. karışık oldu da bitmeden anlatamam buradan filmi.

8 Kasım 2008 Cumartesi

bobi




bu yapmış.

yeni film

jelal toufic'in dersi için bir film çekeceğim ki güzel bir başlangıç olabilir video art'a. görsel olarak güzel bişey olucak da content zayıf baya. hatta salakça gibi. bi zeka pırıltısı yok. fakat o görselliği yaratabilip içerik-görsellik dengesini kurmam için böyle basit bir şey yapmam daha kolay olacak başta. neyse hafiften storyboard'umsu şeyler çizmek lazım ki tufi'ye gösterelim derste.

onur ünlü'nün ikinci filmi "Çocuk"tur!

Günesin Oğlu her yerde onur ünlü'nün ikinci filmi diye tanıtılmakta. sebep onur ünlü'nün çocuk'tan utanması mıdır? yapıcak bişi yok onurcuğum senin ikinci filmin türkiye'nin en kötü filmi olan çocuk'tur. kaçamazsın, kurtulamazsın.

5 Kasım 2008 Çarşamba

uyumadan önce

fantaziler ve korkuk ne güzel bir kitap fakat okuyamıyorum neden bilemedim çok sevdim fakat bi oturuşta 2 sayfadan fazlasını okuyamıyorum.

sonra otobüs ne güzel bir film. tunç okan'ın. derdini bu kadar net aynı zamanda da göze sokmadan anlatabilen film az bulunur. izlenmeli.

sonra eski türk filmlerinde ne güzel müzikler yapılıyormuş sonra ne değişti de bu hale geldik bilemedim.

en son üç maymun'u bir nbc fanatiği olarak hiç sevmediğimi belirtmek isterim.

1234'inci

uncu o uncu.

acaba?

acaba ben yazısı okunurken kafanın içinde sesi canlanan biri miyim? şöyle anlatiym bi adamla tanışmıştım portakalda. manyağın teki. film manyağı bir gay falan. neyse bu facebook'a bişi yazmış okurken farkettim ki sanki kafamın içinde kelimeleri bağıra bağıra söylüyor. onun o acaip sesinden onun o acaip yazıları. bilemedim kimseye öyle olmamıştı galiba daha önce. yatiym de melis behlil'in dersini 1234'inci kere kaçırmayayım.

ac/dc

can eysidisi çok ilginç bir klibe imza atmış. gerçekten tebrik edilecek bir hareket. buradan indirin. big balls diyerek bitirmek istiyorum.

zeynep özbatur

ilk defa girebildim dersine bugün. bugün de giremiyordum da denk geldi girdik. jalal'le onun dersi birşey öğrenebileceğim 2 derstir bu dönem. dersin sonunda da kavga ettik kadınla. daha doğrusu o benimle kavga etti. ilk başta anlamadım baktım ciddi ciddi kavga ediyo 3. sınıf öğrencisi nasıl böyle bi soru sorabilir gibi salak çıkışlar yapıyo bende kavga etmek zorunda kaldım. sorum şuydu ki
kendini kanıtlamış bir yönetmen misal nuri bilge ceylan eğer parası da varsa neden zeynep özbatur'la çalışsın, zeynep özbatur ona ne ölçüde, ne gibi katkı sağlayabilir?

kadın bunu
koca nbc neden senle çalışsın ki hiçbir işe yaramıyorsun sen ve tüm yapımcılar

olarak algılayıp ilginç bir savunmaya geçti.
neyse ne diyoduk jalal'in dersi kral. kendisi de kral aslında bi ara onun hakkında da yazıcam galiba benden bile çok beğeniyor kendini(ben bu cümleyi anlamadım). zeynep özbatur'a gelecek olursak hoş bir kadın. fiziksel olarak da zihnen de hoş bir kadın. son dakka gölü yememe rağmen sevdim hocalığını.

jelal egeyn

adam iyi güzel de galiba o dersi geçmem için çok okuyup çok yazmam gerekiyor. bu da güzel severim de türkçe olsaymış mis olucakmış.

hiçbir yaptığımdan pişman olmadım

siktir lan! nasıl hiç pişman olmazsın? dünyanın en büyük kendini avutma çabası bence. ya da kendini beğenmişlik. halbuki en basit insani duygulardan biri pişman olmak ve utanılacak bir tarafı da yok. mesela ben hergün(her) en az 3-5 şeyden dolayı pişman oluyorum. ya yaa. neyse bu lafı edenlere daha ağır yazıcaktım da yazarken hevesim kaçtı.

2 Kasım 2008 Pazar

şerif gören

ne güzel bir adam, ne güzel filmler.
buradan köprü'yü kese kese içine eden analtürk kanalına küfürlerimi borç bilirim.

cumla

hiçbir şeyden çekmedim şu joomla dan çektiğim kadar. hem unutmuşum çoğu şeyi hem yeni sürüm çok farklı hem de sistem saçmalıyor. sabaha bitse de üye alsak.

Göt Tutuşması

Aşk Tutulması ilk haftasında 60.000 kişi tarafından izlenmiş. hoho bi tek saraçoğlu gitmiş filme. şimdi götleri tutuşmuş heryerde reklamlar, koşuşturmaca. olmaz güzelim olmaz. matematik işi. türkiyenin %20si fenerbahçeliyse sen %80'e bu filme gelme diyorsun. Film fenarbahçe filmi değil aşk filmi diye götlerini yırttılar fragmanda görünen iki renk var sarı, lacivert.

neyse işte demek ki neymiş hem fenerlileri avlarız hem de aşk filmi işte formülü olmuyomuş. geçmişten eski açık sarı desene örneği var fena gişe yapmamıştı ama yine de beklenenin çok çok altındaydı izleyici sayısı. aşk tutulması ise bu arada kalmışlıkla nbc filmlerinden bile az izlenip bana göre bi romantik komedinin kırabileceği en büyük rekoru kırmıştır.

hezimet sebebini örneklerle açıklayalım. eski açık sarı desene bir galatasaray filmiydi. galatasaraylılar dedi ki kendi takımımın filmi hem merak hem destek gidelim. gidildi. galatasaraylı olmayanlar gitmedi tabi.

aşk tutulmasında ise şöyle bir fark var. fenerliler gidelim bak fenerli var falan dediler filmin kadrosu hep bir ağızdan film fenerbahçe filmi değil dedi taraftar afalladı gidip aşk filmi mi izliycem lan dedi gitmedi. aşk filmi izleyicileri ise aa ne yakışıklı çocuk ne güzel hem de ünlü kız müzik de tanıdık gidelim dediler. bi fragman izlediler aa evlerinde kaçmaya çalıştıkları renkler, bağırış...futbol. ne gitcem diyip mustafaya falan gittiler.

ya yaa böyle işte. çok basit bir matematik. madem böyle büyük işlere imza atmaya çalışıyorsunuz oturup düşüneceksiniz.

sonuç: 60.000 ne ya=)

darbe

allahtan darbe yapıp yönetimi ele geçirme planını uygulamamışım. yoksa şu son bir haftada avrupaya çok kötü haber olurduk. 3000-4000 kişinin(çoğu çocuk) taranarak öldürülmesi büyük haber olurdu sanırım.

bu konuyla alakasız olarak acaba siyasi parti forumlarında o sloganı biz yazdık çaldılar gibi kavgalar oluyor mu merak içerisindeyim.

google desktop

Google'ı çok severim. allah razı olsun ondan. desktop'u hiç denememiştim ama joomla beni delirttikten sonra bir sürü dosyanın içinde birkaç kelimeyi aramam gerekti. google desktop bunu yaptı hem de ne ara indexledin ne ara aradın da buldun. burdan sevgilerimi yolluyorum.

sinan çetin

ne kendisi adam ne firması. yönetmenliğini başarılı buluyorum. yani anlatmak istediğini gayet güzel anlatabilen biri ama malesef boktan bir adam işte. en son atv de nebil özgentürk'ün adını unuttuğum bir projesine kısa film çekmiş. al izle sinan çetin nasıl bir adam gör. askerle halkı karşı karşıya getirme isteği. askerliğe karşı olursun ayrı onun hakkında film de çekebilirsin, paşaları yerin dibine de sokabilirsin de eğer erlerle dalga geçersen onları-ki onlar, onların karşısına koyduğun halkın ta kendisi- salak yerine korsan niyetini zihniyetini sikiym derim gayet de güzel ederim.

1 Kasım 2008 Cumartesi

hassinek'in yeni logosu

İşte yukarıda hassinek'in yeni logosu. Rodolfo Biglié den rica ettik biraz mırın kırın etti ama sonra ne demek olur tabi dedi. hayırlı olsun.