31 Ekim 2008 Cuma

hassinek

kadir has üniversitesi'nin en kral kulübü olan hassinek'e yeni bir site geliyor. acıta acıta geliyor ama olacak gibi. joomla'yı yıllar olmuş kullanmayalı feci hamlamışım çok yavaş gidiyorum. onun haricinde farkettim ki khassinek.com'un pagerank değeri 5 olmuş. artık pagerank'a değer vermeyen biri olsam da yine de sevindirdi beni.

yibisthemovie

yase yıldır bana ithafen yapmış bu filmi. filmin okumasını yapamadım bi türlü o yüzden bu iyi bişey mi kötü bişey mi çözemedim ama filmin ne dediğini çözene kadar tenk yu yasemin yıldırım.




not: illa okuyacaksam şudur filmin hikayesi. süperlikten üçüncü gözü açılmış olan yiğit'i yukarılardan bir süper güç farkeder ve yanına çeker. bundan sonraki yıllarda filmin yapıldığı tarih olan 28 Ekim'i kandil olarak kutlayacağız.

29 Ekim 2008 Çarşamba

yasaklasak da mı saklasak?

ben devlet olsam bu blogu kapatırdım. bu ne lan erkek adam tango giyer mi mango yer mi?
not: çok yazasım var saçmalıyorum yapacak birşey yok.

şey
isim Arapça şey¢

1 . Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz:
"Bana sen pek çok şey kazandırdın."- R. H. Karay.
2 . Nesne, madde:
"Asıl zorluk belki öğrenilmesi lazım gelen şeylerin değil, unutulması gereken şeylerin çokluğundan gelir."- A. Ş. Hisar.

not3:
mango
isim, bitki bilimi Portekizce manga

Hint kirazı.


not2:

tanga sözü bulunamadı.

tango deneyimleri

daha ayrıntılı yazıcam yakında da ilk anım şudur: oturdum klozete yaktım bi sigara aldım fantaziler ve korkuk'u elime okuyorum. bir iki dakika sonra farkettim ki iki bacağımı birbirine bağlayan kırmızı bir ip. hay allah tangayı o pozisyonda görmek de varmış kısmette. hayat işte.

tango?

hahah söylemeden edemeyeceğim şu an üstümde(götümde) tanga var. cisitring de olabilir farkı bilmiyorum. çok ilginç bir duygu. hay allah ne hissetsem bilemedim. dokusu güzel görüntüsü korkunç. çok korkuyorum...

genç bakış

neden hala genç bakış'a bir alternatif çıkamadı? izlenen bir format sonuçta. Abbas Güçlü'den daha gerekli bir insan(Türkiye'nin %99'u) çıkıp şu formatı alıp başka bir program yapsa ne de güzel olur dünya.

kitap

kitap yazmaya karar verdim. yok bu güne kadar en az 3 kere kitap yazmak

göt lalesi

leman tekrar laleleri yayınlamaya mı başlıyor acaba? bu hafta tekrardan başlayan lalelerin devamı olsa sevinirim. bir markaydı sonuçta bir zamanlar. ama hürriyeti nasıl lale seçecekler mesela?

28 Ekim 2008 Salı

abc?

biri alfabe sitesi yapsa keşke. akılda kalıcı isimli. sürekli google'a gir ordan alfabe yaz wikinin sayfasına gir "j" mi önceydi "l" mi diye bak. uzun iş.
ie

ofis

galiba yiğitten verim alabilmem için bir adet ofis gerekiyor. şöyle sürekli en az birinin durduğu, birilerinin gidip geldiği bir bürom olsa şogüsel olacak. evet o zaman düzenli yiğit olabilirim. yani o kadar da iddialı değilim ama en azından yerim belli yurdum belli olacak. ofis kiralamanın en önemli kısmı büro eşyası seçmektir. en eğlenceli kısmı da odur. ben koltuğumu şimdiden seçtim masa falan halledilir.

blogger'ı ben açtırdım

2 gün e adalet bakanlığının bilgi edinme dairesine blogger.com'un kapatılış sebebini ve davanın kararın metnini istediğimi belirten mail atmıştım. ki böyle imzalı falan komik bi dilekçeydi neyse bi ara anlatırım onu. normalde cevap vermeleri gerekiyor çünkü bilgi edinme hakkım var. hiç olmadı bu bilgi gizlidir olmaz demeleri gerekiyor. neyse bunlar ... off ne diyeceğimi unuttum siktiret o kadar da komik değildi.

27 Ekim 2008 Pazartesi

Göknur Onur

Şimdi böyle biri varmış ben yeni duydum. adresi de http://www.goknuronur.com/ vtunnel'dan yazdığım için link veremedim. İddia ediyorum bu kızı dünya starı yapabilirim. Sadece dediklerime planıma uygun davranacak 3 sene sonra türkiye'nin tozunu atarız, 4-5 seneye de avrupa, amerikanın. Şimdilik kendisi bana ulaşabilir ama baktım o gelmiyor bir ara arar söylerim.

Çok ufak değişikliklere ihtiyacı var fakat demek ki kendisi de etrafındakiler de bunu göremiyor. Vah Vah.

26 Ekim 2008 Pazar

Ertuğrul Özkök?

ekonomik kriz, ergenekon, terör, internette sansür, işsizlik... bir gazetenin, köşe yazarının yazabileceği o kadar çok konu var ki şu günlerde. en prestijli(!) gazetelerimizden biri olan hürriyet'in baş yazarı bugün bu mühim konulardan biri olan monika belluci bana verse kabul eder miyim etmez miyim, kim sikmem derse yalan söyler konusunda yazmış. vay anasını sayın seyirciler ya. 1-2 yıldır leman'da aksaray paşaoğlu var bu ve türevleriyle dalga geçmek için. ertuğrul özkök'ün bugünkü yazısından sonra behiç pek yazmayı çizmeyi bıraksın, istifa etsin. sen ki bunlarla dalga geçmek istiyorsun, abartılı köşe yazıları yazıyorsun leman'da ama bir kere bu kadar saçmalayamadın sevgili pek. burdan ertuğrul özkök'e boy boy sevgilerimi yolluyorum artık ne yapmak isterse onu yapsın sevgilerimle.

neler oluyor?

psp'mi kırdırdım doğubankta. sanki 20 ytlye yeni bi psp almış gibi oldum. nefis. bomberman oynuyorum.
khassinek yenileniyor. az kaldı.
blogblogu güzel gidiyor çıkışta.
eflatun nuri'nin yigitsevinc.com da tanıttığım eserini büyük boyda bastırıp odamın duvarına asma kararı aldım.
projeksiyon alıcaktım dolar oldu anasının amı.
dışarda da enfes bir yağmur var, tam ıslanmalık.
e-biznıs dersi için proje düşünüyoruz. bi e-bıznıs sitesi kurulacak. mmorpg karakterleri satışıyla ilgili bir site olabilir. satıcı ve alıcının ortasında durucaz komisyonu sakalımıza sürtücez.
khasop yapmak lazım bi ara
şimdiki hosting firmasından da kurtulmak lazım acilen.
3 vakte kadar para gelse bi yerden süper olur.

22 Ekim 2008 Çarşamba

sandalyelere ne olacak?

istiklalin meydana açılan ağzına istiklale bakan koca, dev bir beyaz perde. nevizade girişine kadar sık sık sandalyeler. türkiyenin(belki de dünyanın) en büyük sinema gösterimi. giriş bedava. binlerce seyirci. tüm beyoğlu müziğini, ışığını kapıyor.

yüzlerce sinemacı da var seyircilerin içinde. hepsi bu büyük deneyimi yaşamak için gelmiş. dünya çapında yıldızlar veya yeşilçam emekçileri. yanlız başlarına kalabalığın içinde oturuyorlar. belki de senin yanında robert downey jr. var. demiyorsun ona amcık iron man'de oynamak hiç sana yakıştı mı diye. annenin yaptığı dolma dolu tencereyi uzatıyorsun robert'a(tencereyi değil dolmayı annen yapmış). ilk başta çekiniyo artiz sonuçta da alıyor yiyor bi tane. ne öküz adammış bi teşekkür bile etmedi de demiyorsun.

tam bir karanlık. gökyüzünde binlerce yıldız, sarı büyük ay. çekirdek, çay, bira dağıtan çocuklar dört bir yanda. aileler, cilveleşen aşıklar. polis de var elbet. ama onlar da sandalyelerinde, etrafla muhabbet ederek filmin başlamasını bekliyorlar. film başlayana kadar perdede benim koca bir vesikalık fotoğrafım. ana sponsor olmak kolay değil tabi. filmlere karar veremedim henüz ama şöyle bir bahsedelim ilkin büyük bir aksiyon bol patlama çatlamalı sebebi millet başta eğlensin ilgileri çekilsin konuşanlar sussun. sonra gelin'i veriyoruz. selpak dağıtıyor çocuklar. kimse konuşmuyor film esnasında. şehir susuyor.

sonra bir komedi. herkese hitap(b) eden. gülsün herkes. bir yaz akşamı 9'da başlıycak ilk film. sabahın ilk ışığına kadar sürecek. gitmek isteyenler için sabaha kadar bedava hizmet verecek minibüsler meydanda. gösterim geçim otobüsüyle 04:45 gibi bitiyor. az kişi kalmış. bazıları sandalyede uyumuş. dağıtılan battaniyelere sarılmış onlarca sevgili.

çay dağıtıyorum kendi elimle herkese. poğça(poğaça değil) da var yanında. peynirli. herkes birbirini selamlıyor ayrılıyoruz. yalnız başıma evime gidiyorum, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni'ni açıp o yaz günü 25 kiloluk yorganımın altına giriyorum. ohh ne büyük serinlik...

projeksiyon

buraya yazıyodum hatta buraya yazmıştım önce ama zırvalayı çok boş bıraktığımı farkettim buraya yazdım. ama senin hakkındı bilgilendireyim dedim.

başkanım

örnektepede metrobüsten iniyoruz ben, demirören ve birkaç adam. hızlı hızlı yürüyoruz böyle cemal kamacıya doğru. diyorum başkanım bir kaç adam tutalım bunlar yine oyun yapmaya başlarlar yavaş yavaş. dur daha sonlara doğru olur öyle şeyler diyo, olsun biz yine de 3-5 ajan alalım bu işle ilgilensin diyorum.
bilinç altım pek yalaka.

20 Ekim 2008 Pazartesi

e-atatürk

devletle en ufak bağı bulunan web sitelerinin hepsinde atatürk sayfası var. atatürk köşesi gibi. bu bir zorunluluk mu acaba yani bi kanunu mu var devletle ilişiği bulunan sitelerinde alakasız da olsa atatürk sayfası olacak diye yoksa... valla bulamadım yoksanın devamını. şimdi bir muhtarlığın sitesinde gördüm de o yüzden söylüyorum.

sie!

deli gönül istiyor ki saatlerce ie'ye küfretsin gitsin binasını taşlasın falan. kullanmayın canlarım. yazık etmeyin kendinize...

Bill Viola - Anthem





Video Art nedir diyene ustasından güzel bir örnek.

tam üç maymun

şimdi antalya altın portakal film festivalini sevmediğimi daha doğrusu hiçbir değer vermediğimi belirtmem gerekiyor. kime? bana. evet. cannes'ta en iyi yönetmen ödülü verilen üç maymun'a nasıl hiç adam gibi bir ödül çıkmaz, komik gerçekten. nedir bu kendini beğenmişlik mi? cannes jürisinden daha zeki olduklarını, daha üstün bir sanat anlayışlarının olduğunu mu düşünüyorlar hay allah yaz yaz bitmez.
onun haricinde bu güne kadar nbc filmlerine hiç ilgi duymayıp bir ödülden sonra "ay çok merak ediyorum" diyen başta arkadaşlarım olmak üzere tüm insanlığın götüne koymak istiyorum üzerinize afiyet.

19 Ekim 2008 Pazar

gelen kutusu

bir insan neden gelen kutusunu temizler, spam mailleri, okuduklarını neden siler anlayamadım. ne okumaya uğraşırım ne de silmeye. spam maillere pasifist bir karşı duruş benimki.
marks & spencer

adobe flash

flash'la yapılmış web sitelerinden nefret ediyorum. kullan lazım olan yerlerde ama neden tüm siteyi onunla tasarlıyosun ne manası var anlayamadım anlayamam da. iyi bir bok olsa kendi sayfalarını flashla tasarlarlar diyorum. evet.

20 yıl sonra

birkaç kehanette bulunayım 20 yıl sonra hakkında. ilk kehanetim şudur ki 20 yıl sonra bilgisayar kasası diye birşey kalmayacak ve yerini bile bilmediğimiz çok ucuza kiraladığımız serverlerdan çekeceğiz tüm içeriğimizi. buradan yola çıkarak internetin de çok acaip bir forma kavuşacağını söyleyebiliriz(rim).

ikincisi ise televizyon hakkında. televizyon 20 yıl sonra tamamen tanınamaz hale gelicek. televizyonda internet bağlantısı zorunlu olacak ve tamamen ölçülebilir bir medya olacak.

ya yaa böyle işte. bunların ikisi hakkında sayfalarca yazabilirim de ne gerenk var okuyup anlayabildiyseniz ne mutlu anlayamadıysanız banane yaşayıp görün.

17 Ekim 2008 Cuma




Who Put This Dick On My Back?



Wall Street'te çalışan bir kardeşim var sanırım. Kesin bir kan bağımız var ya da ruh ikizim. Kriz olmuş borsanın anası sikilmiş umrunda değil, şakasının peşinde.

10 kere izledikten sonraki not: Baya baya sarışın bir kardeşim var sanırım.

15 Ekim 2008 Çarşamba

tıklama

burada güzel birşey var da bakarız bir ara...
sonracığıma gün gelir lazım olur.

14 Ekim 2008 Salı

orta ad

şimdi orta adımı sildirmeye karar verdim ki yapıcam kesin. fakat şöyle birşey var ki adını bir kez değiştirdiğinde 2. kez ismini değiştirmek için dava açamıyorsun. yani çok kritik bir karar bu. mehtapla orta adımın yerine "dı gıreyt" koymaya karar verdik. bana mantıklı geldi: yiğit dıgıreyt sevinç.

tek kalem için kalemlik

yasemin tek bir kalem için kalemlik tasarlamış, üretmiş. siparişleri ben alıyorum 5 ytl fiyatı.

porofesyönel

Blogger will be unavailable Tuesday (10/14) at 8:00PM PDT for about 10 minutes for maintenance.
profesyonelleri, profesyonelce iş yapanları saygıyla izliyorum. 10 dakikalık kesintiyi haber vermek ne demek. burdan türkiyedeki tüm hosting firmalarını selamlıyorum(annelerini).

proje danışmanı

yase yıldır:
bilgimi satıyorum en güzel iş
dedi ondan öğrendim proje danışmanlığını. dünyanın en kral işi olabilir benim için.

Celal Tufik

Sonunda Jalal Toufic'ten kaçış olmadığını anlayıp dersini bırakmaktan vazgeçtim. Daha doğrusu bıraktım geri aldım denilebilir. Bence güzel anlaşabiliriz.

12 Ekim 2008 Pazar

yeni görünüm

evet böyle bir tasarım çıktı meydana sonunda. beğendim gibi. gelişir elbet az biraz daha da şimdilik kıyafetimiz budur. ilk blogger şablonumdur ilk göz ağrısıdır.

basılı yayın

öncelikle cumhuriyet gazetesi'ne çıkmışım bugün vefa spor taraftarı olarak. sonra istanbul diye bir dergi var necidir bilmem ama vefa lisesi'ni 6-8 sayfa haber yapmış. son olarak da koala alın canlarım güzel dergi.

11 Ekim 2008 Cumartesi

geçim otobüsü

çok güzel bir film geliyor. hemide perşembe. yok çekmiyorum satın alıyorum. satın aldım aslında ödedim, girdi göte de perşembe gelecek işte. güzel bir gösterim yapmak lazım gelir.

çıplak kız resimleri

hoho madem tema değişiyor bu halinin amına götüne koyayım dedim. adtech de güzel bir olaymış daha önce bakmamak ayıpmış.

10 Ekim 2008 Cuma

yeni tema

yeni bir tema tasarladım da işleme koymak için uykumu almam gerekiyor öncelikle. yarın da güzel bir perpa gezisi var. hayat işte...

perpa

bizim mahalle eminönü'ye çok benziyormuş yeni farkettim. eminönü'nün belediyelikten çıkarılmasının(ne demekse) sebebi gündüz çok fazla insan olup(2,3 milyon) orada yaşayan çok az insanın olması. bizim mahallede de taş çatlasa 300 hane var fakat bir perpa var ki vay amına koyim 30.000 kişi girip çıkıyormuş günde. gövde büyüklüğü bakımından dünyanın en büyük monoblok gövdeli binasıymış. bunlar internet sitesinde yazanlar. girenlerin gitmek istedikleri yeri asla bulamadığını, en az yarım saat dolaşmak zorunda olduklarını yazmamışlar da olacak artık o kadar.

orta ad

orta adımı mahkeme kararıyla sildirmeyi hiç ciddi ciddi düşünmemiştim şimdi düşünüyorum ve kesin olarak öyle olacak.

kurtlar vadisi

dün geç kaldım sandım da tesadüfen yakaladım kurtlar vadisi'nin bu sezonki ilk bölümünü. kurtlar vadisi'ni aşağılayan kesime yazıyorum bu yazıyı. aslında adam olma ihtimaliniz önümüzdeki bi 10 yıl içerisinde yok ama 10 yıl sonra akıllanırsanız(belki) ygt demişti dersiniz.

sevgili canlarım,
kurtlar vadisi şu an ekranlarda olan en kaliteli yapımdır. Görüntüsü, senaryosu, yarattığı atmosferi, -beğenirsiniz beğenmezsiniz- yarattığı kültürüyle çok çok başarılı bir televizyon dizisidir. sizin beğenmeme sebebiniz çok tabii ki de bir ikisini sayalım.

1-böle kurtlar vadisini krolar izliyo, mafyacılık falan övülüyo, gençler oradan görüp birbirini öldürüyo.

Şimdi bu söylediğiniz şeyler 2. şıkla çok fazla alakalı. dünya sinema tarihinde yeri çok büyük olan "Baba" serisinin adını bile andığımda dediğiniz laflar anlamsızlaşıyo, uçuyo gidiyo. orda da bu dediklerinizin hepsi vardı sadece "krolar izliyor" önermesi dışında. onun sebebi de onların beyinlerinin sizin kadar hastalıklı olmamasıdır. basit düşün, mutluluğa ulaş. gençlerin birbirini öldürmesinden bahsetmek bile istemiyorum. sen nasıl böyle büyük sosyolojik bir olayı bir diziye bağlayabilirsin?!...

2-türk yaptıysa ı ıhh!

bana göre en büyük sebebi bu. hop başka bir dünya düşündük ve bu diziyi holivud yapmış nbc'de pıraym taymda yayınlanıyor. %90 ihtimalle cnbc-e alıyor, yayınlıyor. ne derdiniz? siz yorulmayın ben cevaplayayım dizinin çıktığı saatlerde bilgisayarın başında "nete düşse de indirsek" derdiniz.

son olarak da şunu söyleyeyim ki bu sezonki ilk bölüm gibi bir dizi bölümü ben hayatımda izlemedim. dantel gibi işlenmiş ve sezonun sonunun şimdiden belirlendiği belli olan bir senaryo, marka olmuş bir isim ve alt markaları karakterler, yeni sezona çok cesur bir giriş...

sözün özü. kimseye izleyin demiyorum. dizinin devamı için sizin izlemeniz falan da gerekmiyor zaten. diyorum ki izlemediyseniz, izleyip anlayamadıysanız, entel(?!) olucam diye kaliteli türk yapımlarını kınayıp dışlıyorsanız susun arkadaşım konuşmayın, yokmuş gibi davranın.

saygılarımla(laf olsun),
ygt

o demiştidi

abd'de başlayıp tüm dünyanın amına koymaya hazırlanan(ve şimdiden koyan) ekonomik krize karşı sol ve özellikle komünist kesim "marx demişti" gibisinden şeyler söylüyorlar. hatta bi ana haber bülteni "abd'de emperyalizm çöktükten sonra komünizm mi gelecek" gibisinden saçma laflar bile etti. işin kötüsü sovyetler niye dağıldı diye uğraşmak istediğiniz komünist arkadaşlarınızın bu ekonomik krizi 10 yıl sonra bile emperyalizmin ne kadar kötü bişi olduğunu ispat etmek için kullanacak olması. durup dururken abd yi savunuyo konuma geçirtmeyin beni canlarım, bu da gelir bu da geçer, yormayın kendinizi...

8 Ekim 2008 Çarşamba

ne gibi?



6 Ekim 2008 Pazartesi

hop

hediye bitmiyor yahu. onun dışında burası gayet güzel olmuş.

4 Ekim 2008 Cumartesi

sabah sporu

1.maç: ygt:9 - 3:mehmet
2.maç: ygt:3 - 4:mehmet
3.maç: ygt:25 - 0:mehmet

Yani edecek laf bulamıyorum. 10-0'dan sonra kendi kalesine atmaya başladı çirkeflikten.Aslında güzel oluyordu memetle pes hakkında atışmak da şu dakkadan sonra tek laf etmem. Bu gözler bunu da gördü...

3 Ekim 2008 Cuma

am sik göt biberlik

göt her türlü önde. am yakından takip etse de göte karşı bir şansı olduğunu düşünmüyorum beni esas düşündüren günler sonra sikin seçilmesi. kim acaba?

çıkmaz demeyin

istediklerimi yapabilmem için 2-3 kere üst üste milli piyango, sayısal loto falan çıkması lazım. çok feci fantezilerim var hepsini gerçekleştirmek(tittirmek) istiyorum.

neler oldu?

pixel şeysi bitti gibi. baya baya azcık kaldı fena da olmadı gibi.

onun haricinde mehmet beyimiz doyamadı, yetinemedi. Eh napalım bir kez daha vermek zorunda kaldım PES'de eline. Hastalığımdan ve maçın sonuna doğru artık geyiğe vurmamdan dolayı 1-7 mehmet'in galibiyetiyle biten maçtan sonra 9-3 ve 8-1 gibi farklı skorlarla galibiyete ulaştığımızdan dolayı mutluyuz, gururluyuz.

son olarak da şuraya da bir bakayım da aman eksik kalmayayım.

1 Ekim 2008 Çarşamba

bir sandalye çek ve otur

Bayram Şekeri

Söz verdik sözümüzde durduk. Özellikle Ceren'in(Kayıp Balık Emo'yu o ısmarladı) ondan sonra tüm sevenlerimin bayramını kutlar esenlikler dilerim..
Neredeyse hikayesini yazmayı unutuyordum. Kayıp balık Emo'muz okyanusunda kaybolur tee haliç girişine kadar gelir. Orada karaya çıkar evrim falan basit işler. Ben Emo'yla tam karadaki hayata alışmaya çalışırken karşılaştım ve Cihangir merdivende böyle bir fotoğrafını çektim. Basından da sakladığım bu fotoğraf siz değerli okuyucularıma armağan olsun. Ne mutlu türküm diyene.

si(ğ)nem

Muronun filmiyle arog'u merak içerisinde bekliyorum. film ekimi de alışkanlık yoksa hiç de hevesli değilim.