29 Eylül 2009 Salı

başlık parası nasıl hesaplanır?

bana çoğu şey gibi başlık parası da mantıklı, makul bir istek gibi geliyor. gizem'le konuşurken anlamışım da anladığımı anca eve gelince anlayabildim. kırsal kesimden bahsediyorum. kız tarlada çalışıyor diyelim günde 5 birim x topluyor. biri de geliyo diyo ki ver bu kızı oğlumla evlensin, bizim aile için günde 5 birim x toplasın. kız tabii ki bu şartlar altında etkisiz eleman. "kulüpler anlaşırsa neden olmasın, kulübümün menfaatine uygunsa tabii ki başka ailelerde de görev alabilirim sonuçta yalnızlık Allah'a mahsu" ayaklarında. he böyle olmadığı durumlarda, "yok o takıma gitmem ben" derse UEFA zaten kızın başka bir aileye gitmesine izin vermemekte. he gelelim başlık parasının nasıl hesaplanması gerektiğine. kız 20sinde diyelim. ortalama bi 30 yıl daha sahalarda görev alarak günde 5 birim kazandırabilecek durumda. hemmen içler dışlar yapıyoruz 54.000 birim kazandırıcak bu kız evden salmazsan. bu basit hesap sonrası e 54bin birim parası=eşittir başlık parası diyemeyiz. 2000 model bi arabayı atıyorum 2005te en iyi fiyatına satarsın. sonra hem fiyatı iyice düşmeye başlar, hem ondan aldığın verim azalır hem de arıza zart zurt masrafları artmaya başlar elinde kalır. kız için de aynısı geçerli. ben 54binin yarısını bu riski ortadan kaldırmak için gözden çıkarabilirim. kaldı 27bin. dursun. şimdi geldik ince hesaba. kalem kalem bu kıza yapılan harcamalar alt alta yazılacak, toplanacak. 3-4 aylık ticaret yaşantımda öğrendiğim tek şey varsa o da "zararına satış" diye bir şeyin olmadığıdır. az kâr, çok kâr o babaya kalmış. en ideal başlık parası formültasyonu daha iyisini ben söyleyene kadar şöyledir:
kıza o güne kadar edilen masraflar+kızın evlenmemesi durumunda eve kazandıracağı paranın yarısı+kâr(isteyen sayısına göre opsiyonel).
fiyatın yüksek olduğunu düşünenlere "abi bu arabanın sırf tesisatı bu kadar ediyo" denebilir.

24 Eylül 2009 Perşembe

16 Eylül 2009 Çarşamba

tarih

cem garipoğlu teslim edildi.

14 Eylül 2009 Pazartesi

organize traş

ya bak yazmayınca olmuyo. özgürlük yanlısı, organize dürüst sapına mal eski ibb başkan adayı kemal kılıçdaroğlu facebook kapansın diye dava açmadı mı? "bi siktir git" denilerek iptal edilmedi mi? kılıçdaroğlu tayfası buna itiraz etmedi mi? hayır noluyo lan?! e bi zamanın kılıçdaroğlu fanları harun yahya fan clup üyeleri gibi değiller mi gözümde? öyleler..

oy manu manu...

gs maçından sonra beceriksizliğimden kaçırdım golleri gibi çok güzel bir laf eden serdar özkan'dan gelsin goller. bobo da atsın 3-5 tane de değeri yükselsin avrupaya gitmeden. nobre de atsın 2-3 tane 2 sene sonra anadoluya satalım. böyle istekler işte. ilki gerçek. tamam lan bobo da atsın. çok yesek de koymaz. güzel bir gece olsun gönüller coşsun. hayır şimdi karşıda da kırk yıllık pes takımın, oyuncuların. adam gibi maç olsun kırmayalım birbirimizi. o mal aksanlarıyla yunaytıd diyen tribünlere lafım yok. ımm sss neydi lan heh barselona, çelsi, livırpul koleksiyonumuza bi de manu'yu ekleyelim.

heh böyle manasız laflardan sonra diyorum ki beşiktaş alır canlar. ya babayı ya maçı. onu görcez.

13 Eylül 2009 Pazar

sok

hiç okumadım kim ne demiş ne yazmış diye de eminim ki mesela erman toroğlu hakemde hiç suç bulmamıştır. hani en fazla şöyle bişey demiştir : hakem birkaç hatası hariç iyice bi maç yönetti. şimdi 5 mi 6 maç mı oldu süper kupa maçından itibaren bilmiyorum da hiçbirinde karşı takımın elini göremedi hakemler. lan hepsinde de mi? hakemin görmemesini geçtim bu kadar maçın hepsinde de mi elle oynanır? hadi oynadın hiçbirini mi hakem görmez? görmiycekse siktirsin gitsin esas mesleğini yapsın arkadaşım hakem olmak zorunda mı? 80-90 lardan eline sözlük gözüne gözlük tezahüratları geri mi dönsün? ya da 2000 lerden satanist hakem? yüzyıldır süren eyyamcı hakem? tribünde, evde, kahvede edilen "münferit" küfürleri saymıyorum bile. kim yemiş bu güne kadar bu kadar küfür? geyiğe gelince yapıyoruz yazık lan adamlara ne küfür yiyolar diye. az bile. nasıl da kaldırıyorlar onu anlamıyorum. küfür kaldıramayan hakem istiyorum. kendine küfrettirmeyecek düzgünlükte hakem istiyorum. tribünden küfür geldiğinde tribüne tırmanıp 1-2 taraftar yumruklayabilecek şerefte, kararına o kadar güvenen hakem istiyorum. sözlerimin hepsi orta hakemleredir. yan hakemi anlıyorum çünkü inanılmaz zor iş. ben her maç 2-3 ofsayt kaçırmasını anlarım. he onlardan biri gol olursa küfrederim de içi boş, laf olsun diye edilmiş küfürler. salyalarını akıta akıta yerde kıvranan beşiktaşlıya kafa atıp, üzerine çıkan adama sarı kart gösteren hakemi taksim'de sallandırsınlar mı? az bile. lan hadi ona da eyvallah sikik kurallarınız onu emrediyo diyelim(ki yok öyle bişey) yerde kıvranan adam neden sarı görüyor? takımdaşının üzerindeki adamı iten adam neden sarı görüyor? öldürmediği sürece her hareket sarı mı? he bi de şurdan bakalım. beşiktaşlı iki oyuncu direk sarı gördü galatasaraylı maç durunca zart zurt. maç durana kadar o ibne girdiği gibi bi gol atsaydı nolcaktı? bu mu kural? kuralı yazana sokiym o zaman. işte o an tribünden bi delikanlı inip hakemin çenesinin altından tornavidayı sokup gözlerinden çıkarsaydı o gariban hapis yatmayacak mıydı? he futbol bu kadar önemsenir mi cart curt. önemsenmez ama önemseniyo. dediğim şeyi anın heyecanıyla yapacak yüzlerce insan var. demek ki hakem de mevkisinin, görevini bilecek, ona göre davranacak ya da 2 satırlık istifa dilekçesiyle siktirip gidicek. el mevzusuna değinmiyorum bile. çizgi mi zart mı diye tartışanın gözüne sokayım. ben sarı sanıyodum meğerse kırmızıymış o hareketin cezası. he demek ki neymiş dakka 60 küsür gs 1-0 önde iki kırmızı kartları olacakmış he mi benim canlarım? ve Beşiktaş'ın fena oynamadığı dakikalar. e daha ne diyim. ilk maçtan beri bu böyle. taa süper kupa maçından beri her maç maçın gidişatını değiştirecek kararlar Beşiktaş aleyhine veriliyor. hayır sırf hakemi olsa neyse toplu bi saldırı var sezon başından beri Beşiktaş'a karşı. e koyim götlerine de bilin yani. ayrıca burdan lig tv ye sesleniyorum. canlarım şimdi diyeceklerimin Beşiktaş'lı olmamla hiç alakası yok onu bilesiniz. bok gibi maç çekip, yönetip yayınlıyorsunuz. ne bilim diyarbakır-antep maçı falan olsa neyse diycem de koca derbiye atadığınız yönetmene çakiym. ne pozisyon tekrarını 10 dakkadan erken görebildik ne bişeyi. varsa yoksa teknik direktör ve yedek kulübesi izledik. yandaki yorumcu da anlamı olan 5 cümle kurmamıştır maç sonuna kadar. oturun bi ntv de basket maçı izleyin yorumcu görün. oturun espn'de futbol ya da amerikan futbolu maçı izleyin maç nasıl yönetilir öğrenin. ben mi söyliycem amına koyim genel direktörünüze sokiym sizin.

11 Eylül 2009 Cuma

fikir bulutu

gerek fikir, gerek uygulamanın tüm alanları(tasarım, navigasyon, içerik, dil...) olarak gördüğüm en başarılı türkçe blog. az biraz eksiği var onları da kapasa şaka gibi olur. fikir bulutu.
hazır fırsatını bulmuşken döşiym. her boka blog diyorum da bunların hiçbiri blog değil. benim ağzıma blogblogunda atıp tutarken takıldı heralde. sadece blog görünümlü(tasarım açısından) bir süper site.

cızzt

galiba sevgili mehmet demişti saçmalamaya müsait olduğu zamanlardan birinde, kafayı geri atarak:

-Ne boktan bi zamanda yaşıyoruz lan bulunabilecek herşey bulunmuş, icad edilmiş ya da keşfedilmiş.

he hemen muhteşem yiğit olarak tepkimi koyup olur mu lan denyo o zamanlardaki insanlar da senin gibi düşünüyodu dan girmiştim. bana onu bunu bırak mesela ne seni x in bulunduğu zamanki gibi şaşırtabilir demişti. x i hatırlamıyorum da tv, ampul, uçak, telefon gibi pek muhteşem şeylerden bahsetmişti de o an bir cevap bulamamıştım. he bulamamıştım da kabul de etmemiştim tabi dediklerini.

kablosuz elektrik aktarımı. şimdi bununla ilgili çalışmalar yapılıyomuş da ne aşamadalar bilemem. elektriği kablosuz bir şekilde aktaran adam yüzyılımızın dahisidir, mucididir. allahı var süper buluş.

ikisi de aynı nalan aslında!

zamanının süper dizisinden günümüz internetine ulaşan tek vidyonun aşağıdaki olması acı verse de hiçyoktaniyidir.com. Hani ben diziden 2. vidyoyu istesem güven pazarlama şoray-kapıcı şafak ikilisinden bişey isterim. ama şafak sezerin tek kişilik şovu çevirge dansını diziden ayrı tutuyorum. onun bile görüntüsü yok. biri ip tv'yi başlatsın da televizyon altın çağını yaşasın.

7 Eylül 2009 Pazartesi

taksi!

kelimelerin tükendiği an. bi yorum yaziym dedim de hayır. google yaşadıkça yaşasın!

6 Eylül 2009 Pazar

noho

amansizsiniz

ben hala reklamın sonundaki "onlar büyükse...biz de büyüğüz!"-ve seyirciler çıldırır!- kısmındayım. kim yazmış bunu? böyle boktan gaza getirme cümlesi mi olur? artist artist başla, patlama cümlen "biz de onlar kadar büyüğüz" olsun. yani?

4 Eylül 2009 Cuma

ygt v.2.

hani yiğit sevinç v.2. çok önce başladı da oturup açılış yapıp duyuracak halimiz yoktu. biraz çalıntı bir hitap olucak ama böcüğüm sayesinde. saygılar.