31 Aralık 2010 Cuma

bayrak töreni

Ya şimdi kendime öyle bir hediye aldım, daha doğrusu seçtim ki aklımı yiyeceğim. aslında aldım, seçtim değil planladım. tezkereyi beklemem yazı beklediğim kadar. yazı da mı beklemesem? ama tüp taktırmak gerek. sıralı.

26 Aralık 2010 Pazar

maddeleyelim

  • dex çok hızlı bitti burada. bir bölüm için bir hafta beklemeye, ritüelim eşliğinde onu izlemeye o kadar alışmışım ki burada 5 bölüm izlenmemiş dexe ulaşınca bir değişik oldu. mal ceren de ben daha izlemeden sezon sonuyla ilgili sanki dexim ölüyormuş ya da hapse atılıyormuş laflar edince son bölüm zehir oldu, diken üzerinde izledim. ve tabii ki yüce rabbim mayami diyor ve dizi devam ediyor. inşallah dexter kendi bastonuyla adam öldürene kadar devam eder.
  • o karının gitmesi de güzel olmuş. çocuklar gelsin, tekrar aile olsunlar, babalık sorunlarıyla boğuşsun.
  • en güzel yol avcılar-okmeydanı e5, ikincisi foça-izmir. kodunu hatırlamıyorum o yolun. başka yol olmaması lazım zaten. ne yağmur yağdı arkadaş.
  • ilk istikametimi verdim. hayırlı olsun 1. bölüğe.
  • çok garip asker(er) gelenekleri var dışarıya hiç askerlik anısı diye çıkmayan.
  • iki ajandalı hayata başladım. babam görse ağlar.
  • vatani görevi az biraz yoluna koydum. odayı düzeltmek lazım. bir de artık işlere başlamak.
  • hmm sonra gelecek teknoloji var. silahlı kuv. dergisi var.
  • apartmanın kapısına her sabah zaman takılıyo. geri dönebildiğim her akşam da aynı gazeteyi aynı yerinde buluyorum. millet beleş sirkeye baldan tatlıdır diyor apartmanım beleş zamanla götünü bile silmiyor. bu nays. bugünkü kapakları bombaymış. eski bir astsubay demiş ki birinci orduda herkes biliyordu darbe planını, neler yapılacağını. allahtan kalp krizi geçirdi de(ordu komutanı Şenuygur galiba) darbe olmadı. vay amına koyim bu haberi yazan, ilk sayfaya taşıyan ya askerlikle ilgili hiçbir şey bilmiyor ya da gazetelerini sadece salakların okuduğunu sanıyor. darbe gibi hayvani bir şey olacak ve bu astsubayına kadar söylenecek. yok anasının amı.
  • bu beyin özürlüler bir ara da bülent arınç'a tsk suikast düzenleyecekti allahtan yakalandılar diye ankarada bi kaç askeri gözaltına almışlardı hatırlarsınız. yok adamların üzerinden haritalar çıkmıştı şöyle büyük suikasttı böyle büyük boktu. haftalarca yer gök inledi. cevahirinkinden farklı bir tonlamayla: nooldu? bir bok olmadı. konuyla ilgili bir dava bile açılmadı, haberler palavra çıktı. haftalarca sikilen beynimiz için, yıpratılan ordumuz için kimse bir çift laf etti mi?
  • bir hafta önce Sarp Öztürk kürtçe bilmediği, kürtçe şarkı söylemediği için öldürüldü. fazla televizyon izleyemediğimden heralde hepimiz sarp'ız hepimiz türküz diyerek eylem yapan binlerce kişiyi göremedim.
  • sonracığıma dün "aile şerefi" vardı trt'de. nöbetimi güzelleştiren on numero film.
  • onlarca defa girmişimdir twitter'a hala çözemedim mevzuyu. kim kime yazıyo kendine yazılan nerden anlıyo, neden kendi duvarından cevaplıyo falan filan. bu kadar insan kullandığına göre kullanıcı dostu olsa gerek de bi ben anlamadım heralde. ayrıca tabii ki yapacağım son şey twitter'ı aktif kullanmaktır. friend feed kral bak. ne alakaları var diyeceksiniz çok alakası var da üşenirim anlatmam. friend feed siker. onu da kullanmıyorum, o ayrı.
  • basılı "yeniçağ", basısız "odatv". yeniçağ'dan yorum, odatv'den haber. bazen bir de paslaşıyorlar çok güzel oluyor.
  • yeniçağ yıllardır bunlar sevr şartlarını yaratmak istiyorlar dedi milletse bunlar aşırı milliyetçi kafalarından kuruyorlar dedi. yeniçağ bugün manşetiyle haykırmış. nooldu?
  • jandarma istihbarat seni seviyorum.

23 Aralık 2010 Perşembe

erg.

sonunda bir video sızmış.

22 Aralık 2010 Çarşamba

manevra mermilerini gömelim artık


yarın kubilay'ın bilmem kaçıncı yıl dönümü. daha 2 gün önce anıtını görmeye gittim de tören hazırlıkları olduğu için almadılar. hazır kıta komutanıymış heralde. yürekli aslan parçası. bin tane menemen olayı oldu binlerce kubilay'ımızı kaybettik, kaybediyoruz. kubilay hocam belki senin kadar insan hayatına değer vermiyorum diye kızarsın bana ama çıkaralım artık manevra mermilerimizi. takalım izli mermimizi, yerimizi de belli edelim hedefimizi de.

Kubilay devrim uğruna, vatan sevgisi ve bütünlüğü yolunda yalnız başına, kuvvet hesabı yapmayan bir idealist vatanseverlik örneğidir. Kubilay, millet yolunda canını her an fedaya hazır olan geleneksel Türk yaradılışının müstesna abidesidir.

İsmet İnönü

size de cumhuriyet için görev yaparken kurşunlanıp ardından kafası kesilerek öldürülen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı katlinin 80. yıldönümünde bir dakika düşünmek yakışır. olayla ilgili ayrıntı için. kubilay da mustafa muğlalı paşamız da rahat uyusunlar.

19 Aralık 2010 Pazar

onbaşı yüzbaşı binbaşı

kazan gir. şarjör çıkar. kurma kolu çek bağla. atım yatağını kontrol et. kurma kolunu bırak. emniyet aç sayarak tetik düşür. emniyete al şarjör tak. kontrol et. çık.

ilk günler böyleydi.

gir. çıkar. çek. kontrol et, bırak. sayarak düş. emniyete al, tak. kontrol et çık.

şimdi böyle. bi de aralarda "KOMUT DİNLE!" mis.

17 Aralık 2010 Cuma

sonunda

yiğitin yeniden yerleşik hayata geçtiği tarih bu gündür. akşama doğrudur. bununla ilgili destanlar anlatula.

16 Aralık 2010 Perşembe

oh sonunda sınırsız internet. oh sonunda dex.

6 Aralık 2010 Pazartesi

bende sorun yok

"bornova metro karşısı küçükpark girişi

metro karşısı 166. sokak küçükparktaki full esyalı evime ''birbirimizi sindireceğimiz ve maddi durumu kesin olan'' ev arkadaşı arıyorum... 50656302**... arayamayan öğrenciler için mesajlaşabilirim detaylar için.. "

allasiz birbirimizi sindireceğimiz ne demek? hayır çiğdemi gevreği anlarım da o kadar mı fark var kelimelerimiz arasında?

düzeltme: (") işareti arası internette gördüğüm bir ilandır. salaklara açıklama.

5 Aralık 2010 Pazar

dex seni çok özledim. kim bilir neler neler oldu o kadar zaman içerisinde. sen de beni özledin biliyorum, düzeni kurayım 3-5 güne inş.

3 Kasım 2010 Çarşamba

hot tub time machine

uzun zaman olmuş.

15 Ekim 2010 Cuma

bana kurşunlar

haftanın komiği çorunnu alüjvit'ten geldi. manita terketmiş, başkalarıyla takılıyor. tabanca atışındayız, bunun aklında sürekli karı var. gözetleyici herkese mermi dağıtarak alüjvit'e kadar geliyor. 5-6 km yürümüş, dona kadar sırıl sıklam ıslanmış ve tüm gün onları üzerinden çıkaramayacak olan alü başlıyor "sana sevdanın yolları, bana kurşunlar..."

traştır.

3 Ekim 2010 Pazar

de...

ah dex ah. vah dex vah.

26 Eylül 2010 Pazar

teğ

ayrıca genç teğmeninizi yalnız bırakmayınız.

İstanbul'daki kız yurtları

kız yurdu istanbul mecidiyeköy kız yurtları
İSTİKAMET GERİNİZ - İSTİKAMET SAĞINIZ - İSTİKAMET SOLUNUZ - YAT - KALK- SAFTA TOPLAN MARŞ MARŞ...

9 Temmuz 2010 Cuma

sonunda

biri baik davalarıyla ilgili adam akıllı bir şey yazmış. kutlarım.

ek: fetu cemaatinin dergisi "aksiyon"a konuşan ABD Ankara Büyükelçiliği “Siyasi İşler Müsteşarı” John Kunstadter “Cenab-ı hak nasip ederse fotoğraftaki kabiliyetimi geliştirmek istiyorum” demiş yıllar önce. amin. cunta-pkk kapağıyla da görev devam ediyor. durmak yok...

son olarak da bir önceki yazıda söylemeyi unutmuşum mali şahin neden açıklamayı içişleri bakanlığından istememiş de genelkurmay'dan istemiş? eğer jandarma'yla ilgili merakın varsa barış halinde içişlerine soracaksın. yoksa mali kankası bakana telefonla, düşmanı tsk'ya medyayla mı iletmiş sorusunu?

22 Haziran 2010 Salı

ben de üzülerek söylüyorum

Buse terör kurbanı oldu
Tayyo bombalara devam ediyor. Parti toplantısında millet millet diye dillendirdiği millet hangi millet? Hayır bir defa ne milleti olduğunu söyleyemedi oradan aklıma takıldı. Hiç yazacak halim yok da terbiyesizler o kadar çok yazıyor ki cevap verme ihtiyacı hissediyorum. Zaman gazetesi yazarları son bir kaç aydır pkkyı cümle içinde kullanırken "TSK ile çatışan Pkk" diyor. Doğrudur. Yukarıdaki kızımız Orgeneral, aşağıdaki kızımız da Korgeneral. Onlar da en son haberler yoksa tabii ki sadece ikisi değil. Ayrıca sivilin öldürülmesiyle askerin öldürülmesi arasında Türkiye'de hiçbir fark yoktur. Hiçbir yerde böyle bir ayrım yoktur, ben onların aptal kafalarına göre konuşuyorum. Profesyonel askerin sıkıntısı da buradadır. Kaynağı belli olan zaman gazetesi ve türevleri, bu çalışmalarıyla yakında pkkyı terör örgütü statüsünden çıkaracaktır. Burada olmazsa avrupada.

Meclis başkanı diyor ki "TSK'dan cevap bekliyoruz". Bunu TSK'nın açıklamasından sonra söylüyor. TSK yapacağı açıklamayı yapmış şuraya şu zaman saldırıldı çatışma çıktı onlardan şu kadar ölü var bizden bu kadar ölü, yaralı var diye. Senin bunun üzerine hala bir cevap beklemen ne iştir? He aklında soru varsa koca başkansın çağır yanına bir kurmay dinle. Televizyona nasıl böyle bir laf edilebilir?

Tayyo, inatla teröre destek verenler diyerek hayal dünyasında birilerine düşman oluyor. Teröre kendisi ve partisinden daha fazla kimsenin destek veremediği(bdp dahil) dönemde yükselt sesini bağır, yarar işe doğrudur.

Hünkarımız diyor ki "bir kısım medya bilerek veya bilmeyerek çok üzülerek söylüyorum terör örgütünün yandaşlığını yapıyor." Bir iki dakika sonra da diyor ki memleket çok demokratikleşti bakın medyamız artık yazılamayanları yazıyor. Teröre destek veriyor denen manşetler "şu kadar şehit var, Türkiye ağlıyor, hükümet nerede" gibi. Özgür olan, değerlimizin sevdiği manşetler ise "asker, okul bombalayacaktı", "pkk'yı asker yönetiyor"... gibi. Çok hoş. İki gün önce karakola saldırılsın, bugün otobüs patlatılsın padişahımız çıksın hâlâ alttan askere kaysın. Mis gerçekten.

Daha mis olanı iki gün sonra Kılıçdaroğlu seçeneksiz seçmenin tepki oylarını toplayıp koalisyon başkanı olacak. Hiç iç açıcı değil. Baykal, bak ben başkan değilim ama partime hizmete devam ediyorum saçmalığını bırakıp seçimden en az 4-5 ay önce tekrardan Chp'nin başına geçmelidir. Kılıçdaroğlu'nun sümsüklüğü de o korkak kafasının kendini dahil hissettiği kimlik de ülkenin bulunduğu durumda zararlıdır. Kılıçdaroğlu-mhp anlaşamaz bu bir. Kılıçdaroğlu geçtiğimiz 8 yılın hesabını soramaz bu iki. Tüm dünyada krizin olduğu, hemen yanındaki yunanistanın boka battığı dönemde akp'ye en yüksek sesi ekonomi üzerinden çıkarman normaldeki etkiyi yaratmaz. Derdimiz ekonomi değildir.

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.


Hukuk istediğini dilinden düşürmeyen, en mühim görevi anayasanın uygulanmasını sağlamak olan Akp'nin cumhurbaşkanı, bilmemne can'ın "anayasa mahkemesinin kararını beğenmezseniz uygulamayın" saçmalığına susarak onay vermiştir.

Şiddete şiddetle karşılık vermeyeceğiz diyor hikmetli başbakanımız. Teröre karşı "öteki yanağını çevirme" politikasını benimseyen başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. Şimdi bir de taşeron mevzusu çıktı. Ülkeyi taşeron firma cennetine çeviren AKP'nin başı fazla çaktırmadan diyor ki bir ülke pkk'ya destek veriyor. Kim canım o zaman? Böyle bir aciz açıklama olabilir mi? Eğer varsa kanıtın, dersin ki o ülkeye sikerim götünü. Kim olursa olsun dersin bunu. Mesele yine arkada bitiyor. Varsa dersin dediğimi. Eğer bir kanıt ya da o dediğimden yoksa bunu diyecek susarsın, saçmalamazsın. En azından adam sanarlar(birileri).
serap
Otobüsle evine giderken Pkk'lıların molotoflu saldırısına maruz kalan Serap kurtarılamamıştı.

19 Haziran 2010 Cumartesi

askeri karakollar için süper bir güvenlik sistemi geliştirdim. tek tuşla aktif hale getirilebilen sistemin görüntülerini

5 Haziran 2010 Cumartesi

belki bilgisayarıma virüs girdi, (yasal olmayan sitelere) o girdi

nasıl bir iş olmuş anlamadım. muhteşem mizah programı. yasin aydın şu dakikadan sonra gözüm sende.



hayır en komiği zibidi de olsa hukukçu bu yanlardakiler. ortalarında efsane. it crowd'dan roy gibi. kendini tanıt sorusuna "hosting firmasında çalışıyorum ben" diye başladı. heyecan tabi yasin'iminki çıktı anlattı da hukukçular film, mp3 indirmenin yasal olmadığını belirten tek cümle kurmadı, esas o enteresan.

4 Haziran 2010 Cuma

30 Mayıs 2010 Pazar

profesyonel askerim zaten var. bir de vatansever siyasetçim olsun.

nihat doğan televizyonda şarkı söylüyor. sizin gibi aptallar o programı izleyerek oğkandan akıl alıyor. reco arjantin'le Atatürk heykeli kavgası veriyor. Türk dışişleri dünya üzerinde el atıp da bok etmedikleri tek olay kalmasın diye yırtınıyor. kerameti sakalda arayanlar filistin de filistin diye denizdeler.

o sırada beş asker ölüyor. artar da. sen orda sakalla şekil yapan zeka küpü okanı izlerken birisi kolundan oluyor. senin sikinde değil, kanal değiştiriyorsun. yarın gidip ahmet altan okuyup saldırıyı TSK'nın yaptığını öğreniyorsun.

allahtan siyasetçilerin var. allahtan teröristleri sınır kapılarında gezici mahkemeyle serbest bırakacak kadar hızlı çalışan adalet sistemin var da senin sınıf arkadaşının, komşunun, gerçek kardeşinin kolunu koparanlar otobüs üstlerinde, yanlarında milletin vekilleriyle eğleniyorlar.

her şey mis. Türkiye cennet vatan.

23 Mayıs 2010 Pazar




22 Mayıs 2010 Cumartesi

bize de faşoo

ülkücüler blogblogunu heklemiş. hay amına koyim iş çıktı.

21 Mayıs 2010 Cuma

and.360

bağımlılığımda girdiğim bu müthiş oruç yaylalardan dönüp gelene kadar sürecek. işte ondan sonra xbox 360 kesinleşti. bi de android'li telefon.

aşağıdaki oyunun sitesi de muhteşem olmuş.

red.

yani ne diyeyim bilemiyorum.

elde var sadece asker.

Bu muhteşem senaryo madem olmadı burada yayınlansın.

  1. Makyajlı, peruk zart zurtla Baykal ve adı geçen diğer milletvekiline benzetilen oyuncular kamera karşısında rollerini oynarlar.
  2. Görüntü kalitesi hiçbir şey iddia edilemeyecek ama dedikodu yaratacak kadar düşürülerek ufak oynamalarla bahsi geçen kişiler gerçekten videodalarmış gibi gösterilir.
  3. Görüntü internete düşer.
  4. Baykal güzel bir konuşmayla istifa eder.
  5. Chp kurultayında halka yakın, sempatik, genç, düzgün duruşlu ve her kesime hitap eden başkan çıkar.
  6. Yeni başkan fazla yükselmelerden ve alçalmalardan kaçınarak partiyi ayakta tutarken Deniz Baykal bağımsız bir otorite gibi ülke sorunlarının çözümleri hakkında beyanatlar verir.
  7. Doğan'la oturulur seçim sonrası vergi affı üzerinde konuşulur, anlaşılır.
  8. Seçimlere 6 ay kala skandal görüntülerin düzgün çözünürlüklü halinin bulunduğu Dvd nasıl olmuşsa Ak Parti Gençlik Kolları'nın bilmemnesinde bulunur.
  9. Aylarca haksız ve çirkin iftirayla mağdur edilen Baykal, yeni başkanın gayretiyle olağanüstü genel kurulda başkan seçilir.
  10. Sonuç: Aylar boyunca bu olay hakkında Baykal'a edilen laflar da dahil her şey Ak Parti'nin üzerine kalır. Artık herkesin bir yakınlık kurduğu Baykal, zaten bilinen genel başkan yardımcısıyla seçimlere girer, siler süpürürler.
Bu sadece senaryoydu. Olsun istemiş olma ihtimalim yüksek. Neyse ne birilerinin planları tam hızıyla devam ediyor. Olan da şu. Sarıgül'ü çıkaranlar baktı ki bundan bir cacık olmaz. Gerçekten de Sarıgül-Baykal çekişmesinde Sarı'nın şansı hiç yoktu. Fakat Baykal son yıllarda, özellikle son aylarda çok çok güzel işler başarmış ve devleti Tayyip'e karşı gayet iyi savunmuştu. Tayyip'ten kasıt bir insan değil, kökü uzaklara dayanan planlardır.

3 ay önce Chp her aklı başında insanın, ülkesinin 20 yıl sonraki etnik olarak bölünmüş, islamcılıklık oynanan onursuz halini öngörebilen insanın sırf öyle bir gelecek seçimle engellensin diye oy verebileceği bir partiydi. Bakalım 3 ay sonra nasıl bir Chp olacak. Mıymıntı Kılıçtaroğlu geldi altı okun da üzerine oturdu. Böyle oynaya oynaya iyice yerleşecek. Chp, vatansever çizgisinden ayrılarak tekrar leyla danaları kürsüye çıkaran parti olacak.

Eğer bu süreç dediğim gibi giderse kansız bir rejim devamı çok çok zor. Kan istemediğimden değil, siz kanı istemediğiniz için böyle diyorum. Baykal'dan Chp'yi kurtaracak bir hamle gelmezse üç güdülü parti ve bir de Mhp meclise girer aynı bu haliyle.

Son olarak da demeden edemeyeceğim: Gandi nedir arkadaş?

20 Mayıs 2010 Perşembe

maç sonunda birileri fenerlilerin formayı kaptı. olsa trilyon veririm volkanın o maçta giydiği formaya.

gülmek garanti +rep







Öncelikle Fenerbahçe'ye beni bu kadar güldürdüğü için teşekkür ediyorum. Adınıza teşekkür ediyoruz kampanyaları düzenlenmeli.


şöyle resimleri geçelim de fideolara gelelim.







fidyolar

önce yorumsuz izleyelim=)




hohoho olay olay Beşiktaş diye bağırıyorlar.
sen tüm maç sus takımını hiç destekleme maç bitmeden Beşiktaş'î haykır.


en sevdiğimle de bitireyim.


.zul

en güzel e-devlet sitesi tuik.gov.tr hepimiz biliriz.
http://www.tuik.gov.tr/secimdagitimapp/halkoylama.zul delirtti .zul.

nasıl köy kurulur?

T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
İller İdaresi Genel Müdürlüğü

Sayı : İller İdaresi Gn. Md. 420.203/292 16.01.1987

Konu : Köy kurulması



.............................VALİLİĞİNE


İLGİ: 13.03.1980 tarih ve 440-419/1395 sayılı genelgemiz.

Bilindiği üzere köy bağlıları ile belediyelere bağlı mahallelerin köy olmaları konusundaki işlemler;

5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesine,


23.11.1979 gün ve 16818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sınır, Mülki
Ayrılma-Birleşme ve köy Kurulması-Kaldırılmasına ilişkin Yönetmelik” esaslarına,


3-İlgi genelgede yer alan hususlara,


Uygun olarak yürütülmektedir.


İlgi genelgede görüldüğü gibi uygulama sırasında tereddüt yaratan ve açıklanmasına ihtiyaç duyulan hususlar Bakanlığımızca yayımlanan genelgelerle belli esaslara bağlanmaktadır.


Bu sebeple, günümüzün değişen ekonomik şartlarına, kamu hizmeti anlayışına ve asayiş olaylarına bağlı olarak ilgi genelgede yer alan hususlara aşağıdaki şekilde açıklık getirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.


1-Bu güne kadar olduğu gibi, köy kuruluş işlemlerinde 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinde yazılı esaslara bundan böyle de titizlikle uyulacaktır.


2-5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin uygulanmasına açıklık getiren “Sınır,Mülki Ayrılma-Birleşme ve Köy Kurulması-Kaldırılmasına İlişkin Yönetmelik” imizin uygulanmasına aynen devam olunacaktır.


3-5442 sayılı İl İdaresi Kanunun ve Sınır, Mülki Ayrılma-Birleşme ve Köy Kurulması-Kaldırılmasına İlişkin Yönetmeliğe uygun olmayan veya eksiklikleri tamamlanmamış dosyalar Bakanlığa gönderilmeyecektir.

T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
İller İdaresi Genel Müdürlüğü

16.01.1987
Sayı : İller İdaresi Gn.Md
Şb.Md. :420.203/292
Konu : Köy kurulması.


4.5442 sayılı İl İdaresi Kanununda ve Sınır, Mülki Ayrılma-Birleşme ve Köy Kurulması- Kaldırılmasına İlişkin Yönetmelikte bulunmayan hususlarda olan;


A- Müstakil köy kurulacak bağlı ile asıl köyün veya kasabanın aralarındaki uzaklık en az 5 Km. olacaktır. Ancak sosyal ve kültürel şartların, emniyet ve asayiş olaylarının, baraj, göl, geçit, vermeyen dağ, ırmak gibi tabii engellerin ulaşıma imkan vermemesinin ve kamu hizmetlerinin gereği olarak Bakanlığımızca lüzum görülmesi hallerinde söz konusu uzaklık 5 Km. den daha az olsa dahi köy kurulabilecektir.


B- Müstakil köy haline getirilecek bağlının nüfusu asgari 500 olacaktır. Ancak (A) fıkrasında yazılı sebeplerle yine Bakanlığımızca lüzum görülmesi hallerinde nüfus miktari 150’nin üstünde olan yerleşim yerlerinde de köy kurulabilecektir.


Köy kurulması konusundaki dosyaların hazırlanmasında gereken titizliğe riayet edilmesini ve eksik dosyaların Bakanlığımıza gönderilmemesi hususunu önemle rica ederim.


Yıldırım AKBULUT
Bakan

DAĞITIM :

-67 Valiliğe




demesem içimde kalırdı.

beni hatırla

Yani insan şuraya neden bir "üye ol" linki koymaz. ygt@icisleri.gov.tr istiyorum çok mu.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

16 Mayıs 2010 Pazar

hüm bak enteresan. chp başkanı uğur dündar. uğur dündar bugünün en iyi ana haber bültenini sunan adam. ekranda fazla güzel duran zaten milyonlarca hayranı olan ve adı kuş gribinde güven duygusuyla özdeşleşen vefalı amcamız. eğer bu fikir uğur dündar'ın aklından çıktıysa ve bundan sonra haberciliği bırakıp siyaset yapmak istiyorsa çok enteresan olur. chp baştan ayağa yenilenir, vefa üniversitesi açılır. daha ne olsun. ama tabi ki olmaz, uğur abi kendini bu yaşta riske atmaz.

bilica kazı yapmış kaz ölmüş

BİLİCA YERİ KAZSA KUPAYI BULURDU
Mazisinde yandaki ve daha kötüleri gibi onlarca haysiyetsizlik örneği barındıran fenerbahçe şampiyonluğu bursaspora bıraktı. Tebrikler Ertuğrul.

mb

murat bardakçı nükleer enerjinin konuşulduğu programda "eğer derdiniz nükleer atıklarsa afrika orada. verirsiniz biraz para atıkları alırlar" demiş. negzel demiş. sevmeye başladım.

11 Mayıs 2010 Salı

kıl

chp için kılıçtaroğlu'ndan yanlış bir isim olamaz.

4 Mayıs 2010 Salı

giz.im vol2.

blogger, igoogle, gmail, adsense, adwords, gruplar, analytics... hepiniz göğlünsünüz neden bazen daldan dala atlarken kimlik kontrolü yapıyorsunuz? yapmayın.

sen bana fazla iyisin
tnx niga

28 Nisan 2010 Çarşamba

En İyisi Sizsiniz

Bu içime mutluluk veren sloganla başlamış Büyük Vefa - Vefa Spor Blogu. Aşağıdaki resim ordan.
Çok hoş.
mardinli seri katilimiz vatana millete hayırlı olsun.

19 Nisan 2010 Pazartesi

eğn

10 Nisan 2010 Cumartesi

sütaşkı bu

şimdi memlekette çok enteresan habercilik yapan bir gazete var, taraf. onu okuyanlar var ki asıl enteresan olan o. sonra stv, kanal 7, zaman var. kiminkini ağzına aldığı belli olan fetullahınkini ağızlarına almışlar, taşak tabii ki minareyi süngü yapanda. e taraf zaten en üstte yalatanın koynunda, çok enteresan bir porno döndü döndü dönüyor.

bu muhteşem başarılı operasyonun en terbiyesiz kanadı taraf "tek rakibi thy" diye manşet atmış İlker Başbuğ'un fotoğrafının üzerine. haber de şu. adam hava üssünde gazetecilerle toplantı yapıyor. ben de iki kere uçuş eğitimine katıldım fakat bırakmak zorunda kaldım diyince gazetecinin biri içinizde ukte kaldı mı diye soruyor. Başbuğ da cevabında bir kere rüyamda uçtuğumu görmüştüm diyor. haber bu, başlık o. espri amaçlı yazılsa hoş karşılarım, ya da bir siyasetçiye laf sokulsa, ya da siyaset yapan bir paşaya yapılsa... asker Türkiye'de siyaset yapıyor diye götünü başını yırtan, kendine Türkiye'nin -tartışmasız- en salaklarından kitle yaratan gazetenin en başından beri yaptığı konuşmayan askeri konuşturup "bak biz demiştik" demek. Bu "dediklerine" de inanacak salakların olması Başbuğ'un her bokta başından beri dilsiz gibi davranmasını gerektirmezdi, olmadı. tarafın üst üste iki gün ana sayfasında askerle uğraşan haberinin olmadığı gün var mı? ben tek gün de görmedim de hani kaçırmışımdır belki diye. yani bu haberin ahım şahım bir önemi yok sadece aklıma geldi, bugünün taraf kapağından pislikleri yazmak istedim. olay da şu. yine bir kürt ama asker olan birinin tarafa bildirdiği habere göre bir tane komutan gelmiş 7 askerin öldüğü olaydan sonra "mayınlar bizimdi" diyip olayı daha fazla karıştırmamalarını ima etmiş. yani bir komutanın gelip ere böyle bir şey söylemesi..? neyse sonra 16 kişi aynı yerden geçtikten sonra mayının patladığını özellikle belirten taraf(taraf), mayın uzaktan kumandalıydı demeye getiriyor lafı. 20-30 gün sonra yıldönümü gelecek olayla ilgili(iddia) telefon kayıtlarının yeni düşmesi enteresan, konuşmalarda mayının uzaktan kumandalı olmadığının söylenmesi enteresan, bu telefonları kim dinliyor diye sorulmaması enteresan... gittikçe daha da boş konuşmaya başladım keseyim.

aslında beşiktaş'la ilgili yazacaktım. başlama niyetim oydu en azından. şampiyonluk yine bir şaibeyle bitti. hakem nerdeydi falan görmedim fakat çok açık ceza sahası içinde elle oynama var. hakemdir hata yapar benim aklım Mustafa Denizli'de. bu şampiyonluğu ne kadar fazla istediğini son 3,4 maçtır öyle iyi gösterdi ki. ama sen yaptın derler adama. sezon başında tatildeymiş gibi davran sonraları gaza gel.

neyse. sütaşkı.
http://2.bp.blogspot.com/_4otzw-wz16M/SwrffDSht0I/AAAAAAAADbk/vmBjjy110Rw/s1600/taraf.jpg

1 Nisan 2010 Perşembe

viva vlc!

neden bs player değil de vlc kullandığımı anladım. işim düştü bs player yüklemem gerekti az önce, tam 3 defa download free butonuna tıklıyorsunuz. yani ana sayfada>iç sayfada>iç sayfada. sonra ne oluyor, sizi softonic'in sayfasına yönlendiriyor. bir indirme sitesi. orada da koskocamanmanmanmanmanmanmanman bir DOWNLOAD yazıyor. herhalde buna basınca yükler diyorsunuz ama o sizi yine daha iç sayfaya yönlendiriyor. orada da son defa "ücretsiz" indirmek isteğinize tıklıyorsunuz ve açılan sayfada otomatik olarak indirme başlıyor. tabii ki tarayıcınız desteklemezse bir defa daha tıklamanız gerekmekte.

BS Player'ı indirmeye çalışırken yan bilgisayarda F.E.A.R. 2 yüklendi. e ayıp.

yani en iyi ihtimalle 6, en kötü 7 tıklamada indirebildik alt tarafı media player'ı. he yüklerken ana sayfam bs player homepage olsun tarzı kutunun seçili gelmesini anlarım da yanındaki önerilir ibaresini anlamam. neyse bs player sevmeyiz.

29 Mart 2010 Pazartesi

dvxplnt

diğvixpilanet nokta kom var ya hani. olsa, 500 milyar etl'ye kadar çıkabileceğim pazarlıklarla satın alırdım. öyle bir potansiyel var ki akıl almaz. daha fazla da verilebilir.

28 Mart 2010 Pazar

120

Çavuş ve Okul Müdürü at arabasında gitmektedir.
Çavuş, "Allah muhtaç etmesin ama..."der ve arabanın alt kısmından tüfeğini çıkarıp havaya kaldırır.
"Düşman uykuda olsa bile, yiğit kuşkuda gerek derler hocam." Silahını aldığı yerine koyar.
"Kaldı ki düşmanın uyuduğu falan da yok hocam." Atına vurarak haykırır: "Deh! Tekerlekli tabudumun namerdi... Deh!..."


120 güzel bir filmmiş.

24 Mart 2010 Çarşamba

venü's

nükleeri seviyorum. ama bu laf, şekli bozuk kalp logolu greenpeace projesi adını akla getirip sanki ironiymiş gibi duruyor. hayır, nükleeri gerçekten seviyorum. manyetiği seviyoruz demiyoruz ya da atom altı parçacıklarının hastası olan kimseyi de görmedim çünkü onlara karşı nükleer söz konusu olunca kopan yaygara gibi bir tepki yok. o tepkinin boşluğunu görünce daha da sarılıyorum nükleer güce. şevval sam "nükleer deyince aklıma bir tek çernobil geliyor" demiş. e sen aptalsan biz ne yapalım. senin aklına bir tane kötü örnek getiriyorsa benim aklıma da kurulduğu ilk günden itibaren sorunsuz çalışan onlarca santral örneği geliyor. mesela o ülkelerdeki vatandaşlar 2010 yılında saatler süren elektrik kesintilerini hiç yaşamıyorlar. zekin deyimiyle aynı çağın çağdaşı olan iki insandan ilki, elektrik kesintisinde savaş çıktı sanıp korkuya kapılırken diğeri saatler, belki günler süren kesintileri normal karşılayabiliyor.

nükleer enerji karşıtıysanız sizi hiçbir şekilde ikna etme amacını taşımadığımı bilmeniz gerek. siz sokaklarda kredi kartı numarası için kitleyen, kendini oraya buraya zincirleyen, entel görünümlü düşünce engelliler: doğru formüllerle, yöntemlerle doğaya az zararlı, insanlığa muhteşem faydalı santraller yapılabilir. gelin destekleyin, ölmeden uçan araba görelim sonra ne bileyim venüs'e astronot indirelim falan.

21 Mart 2010 Pazar

t

http://www.tekmetokat.org/

r




w...?

what the fuck tabi. hala.

18 Mart 2010 Perşembe



çünkü kızım ben.

ben senin beni sevme ihtimaline bahis oynadım kütük. ilk yarı 1, ikinci yarı 2 verdim. 90+3'e kadar bekleyeceğim seni.

geniş aile olmasaymış..?

16 Mart 2010 Salı

..t vs ...

önce partilere bölmek.
sonra bu partinin başında olmak.
sonra iktidarda olmak.
ama ortada devletin olmaması.
enteresan.

14 Mart 2010 Pazar

çık artık o bedenden



evde bir yılı aşkın süredir dreambox olmasına rağmen benim bilgisayardan kablosuz şekilde uyduya bağlanıp muhteşem akıcılıkta tv'yi izleyebileceğimi yeni öğrenmem biraz acı olmuş. dreamstream e2 olabilseymiş möhteşem olacakmış fakat enigma 1 uyumlu mu yüklü mü neymiş uydu. o yüzden kaydedemiyorum. ama vardır bir yolu elbet.

çok sevdiğim hobimdir internet. milyon tane uydu forumuna ve oradaki trilyon başlığa bir türlü akıl sır erdiremiyordum. koca koca adamlar uydu konuşuyor gündüz gece. artık hepsine hak veriyorum. büyüğe süper oyuncakmış linux bazlı uydular.

çaki var. hala ruhunu özgürleştirmeye çalışıyor. ya da bedenini. farkmaz.

yol enteresan gerçekten. şöyle sanırım:

ece
|
kablosuz modem
|
sviç
|
dreambox 500+
| -------------- |
uydu işleri ------- illegal kart işlemi
\ ------------ /
dreambox 500+
|
sviç
|
ece
|
mutlu yiğit

teknoloji beni sadece mutlu ediyor.


Yul Yula S. ve. Yüğ S.

bu isimleri unutmuyoruz, unutturmuyoruz.

yul, yula erkek için..
yüğ de kız için.

üç erkek kardeş için çıkış sıralarına göre "güneş, doğan, doğudan" koyulursa mis. her türlü.

11 Mart 2010 Perşembe

5 ykr

satmaya kalksan 5 kuruş etmeyecek insanlara reis, başbuğ, üstad, usta, sanatçı, aydın denirken kadına sebepsiz ve şuursuzca bayan denmesi beni rahatsız etmiyor. ama birilerini rahatsız ediyorsa ve rahatsızlıklarını gidermemizin bizim için hiçbir mahsuru yoksa(ki yok) öyle yapmalıyız.

yukarıdaki ünvanların hepsini zorlarsam anlarım, aydın hariç. "biz aydınlar olarak..." diye başlayan insanlar var, emin olun bayan diyenlerden daha büyük bir korku yaratıyor bende. sayın feministler(gerçekten feminist olanlar içindir), yukarıda bayan konusunu çözdük gördüğünüz gibi. hiç düşündüğünüz anlamla o kelimeyi kullanmıyorduk, rahatsız olmuşsunuz bıraktık. biz erkekler kadınlar için nelerimizi nerelerde bıraktık ki bir kelime nedir yani. dur dur bağırma. siz de en az.. ya bir saniye delirme hemen güzel bir şey söyledim. hay allah neyse biraz da her sakal bırakan erkeğe ya da çirkinliğinden dolayı agresif davranan kadına(bak sözümde durdum) aydın denmesini dert edinin. çok daha anlamlı. çok daha faydalı. nasıl kime göre neye göre faydalı? nasıl bir ezber, nasıl bir... neyse gittim ben.

farklı mahallelerin köpekleri

sana buldurmuş gibi yaptıklarının haricinde bir başarılı hamle daha yıllardır izletiyor kendini.

5 konuk var diyelim televizyon programında. bir tane de moderatör. modere eden garibanım bir sunucu. ne konukları o seçer ne de başka boku. kavgayı, en vurucu yerden yakalayıp rtük'e dokundurmadan ve susan Türk halkının kanalı basmasına yol açmadan sürdürmekten başka görevi yoktur. bazılarının bundan bile haberi yoktur. haberi olmayana gariban salak, haberi olup da hala aynı şeye devam edene şerefsiz denir. argo değil normal sözlük anlamıyla.

konukların 4'ü aynı bokun farklıymış gibi duran, öyle durması esas meselemizi oluşturan artık fraksiyon mu dersiniz ne derseniz deyin öyle partilere, görüşlere üye insanlardan oluşur. görüşe üye olmak dikkatinizi çektiyse sevindim. çekmediyse yazdıklarımı ram'inizi cpu'nuzu son güçte kullanarak okuyun, emin olun faydanıza olacaktır. bunlar tartışır da tartışır kavga eder de eder köpekleşir de köpekleşir. işte o sırada 5. konuk alır sözü. içlerinde mantık nedir, nasıl kuruluru bilen tek kişi "düşüncesi yanlış da olsa" derdini anlatır adam gibi, program sonunda alacağı 1 dakikalık sözü bekler.

önemli olan dördü. tv8'de 8.gün diye program. dörtlümüz: nazlı ılıcak, akp şanlı urfa milletvekili, yeni dtp milletvekili ve candaş mı candar mı öyle bir yazar. belki hala yayın devam ediyordur yakalarsınız. nazlı ılıcak ve akp'yi birbirinden ayırabiliyor musunuz? ya da akp'yle bdp'yi? peki liberallerin onlara verdiği müthiş desteği de mi göremiyoruz? bir zamanın anavatan-doğruyol çatışması gibi aynı boku farklı cümlelerle kavga ettirip birbirlerinin oyunu artırırlar. chp istanbul milletvekili stüdyo dışından bağlanıp sorunun işsizlik olduğunu söyleyerek bir farklı ton daha açar bokta. televizyondan ümidimi kestiğim dakikalarda akp milletvekili mhp'ye kayıyordu eminim oradan bir sözcü de arayıp daha farklı bir lacivert tanımlar.

sizce 4 birbirinden çok alakasızmış gibi görünen partinin aynı hümanist görüş etrafından aynı şeyleri farklıymışcasına dillendirip kavga etmeleri ilginç değil mi? halkın onları birbirinden çok ayrı 4 fikirmiş gibi görmesini sağlamak mıdır o yüce gördüğünüz demokrasi?

akp'ye öneri: profesyonel yalak nazlı ılıcak, milletvekiliniz, bdp milletvekili, "liberal-milliyetçi"(!) yazarınız, ağzı var dili yok 5. konuk ve gariban sunucudan oluşan süper tezgah kurmuşsunuz iyi eyvallah da bir daha sunucuya "genel müdürünüz benim çok yakın dostumdur"u ağzından kaçırabilecek amatörlükteki şanlı urfa mv'nizi televizyona çıkarmayın.

program konuğu bdp milletvekiline öneri: ben hep dinlerim sizi, çok da zevk alırım böylesine bir hastalığı kapmış beynin ürünü olan lafları dinlemekten. anlıyorum ki partinizin dışa açılan iki derdi var. biri kürtçülük diğeri kadın hakları. kürtçülüğü geçip kadın meselelerine gelince neden yerelden bu kadar genele fışkırıyorsunuz? orada da yerel olun. berdel diyebilin mesela televizyonda. berdel berdel berdel. bakın ne kolay. işinize mi gelmiyor, yoksa o "Türkiye'yi zenginleştiren" kültürünüzün bir parçası olan kadın satma geleneğinizden mi utanıyorsunuz? utanmayın. ben sizi çok seviyorum.

lafı geçmişken sorayım, hiç şanlı urfa'nın neden "şanlı" olduğunu düşündünüz mü? yani "gazi" ve "kahraman" neden verildiği çok belli olan ve bariz sıfatlarken bir şehre neden şanlı dendiğini düşündünüz mü? hem de veriliş sebebi sayılan olaydan onlarca yıl sonra özal tarafından. önemli bulmuyorum fakat müdafaa-i hukuk'un kahramanlık gösterdiği her olay, olayın yaşandığı şehre mâl edilseydi emin olun kürt sorunundan çok hangi şehre hangi ön ad takılsın derdindeydik. müdafaa-i hukuk milislerinin iki aşiret yardımıyla(ki istatistiklere geçmeyen bir isyan da o zaman aşiret mensupları ve cemiyet arasında yaşanmıştır.)fransızları esir alması ve onları pusuya düşürüp öldürmesi "şanlı" bir eylem değildir. doğrudur, yapılması gerekiyordur ve yapılmıştır fakat asla "şan" kazandırıcı bir hareket değildir.

bu konuyu da şöyle basitleştirelim. fransızlar ne ileri ne geri gidebiliyorlar. kaynaklara göre katırlarını kesip yiyecek kadar aciz durumdalar. karşılarındaki düzensiz ordu, iş birliği etmiş(zoraki de olsa) milisler ve aşiret üyelerinden oluşmuş. böyle bir durumdayken istek belirten fransızların teslim şartlarından biri, onlar şehirden çıkana kadar 10 tane aşiret büyüğünün onlara eşlik etmesi. hani bahsettiğim mantık burada devreye giriyor. milisler ve aşiretler. ikisi de aynı çatı altında ve ikisi de "düşman". fransızlar kimi seçerek kimi düşman, kimi daha az düşman gördüklerini göstermişlerdir. yazmamın sebebi "daha az düşman"ların o güne göre daha büyük yüzdeyle yaşadıkları şehre, özal döneminde "şanlı" gibi çok büyük anlamlar içeren kelimenin ön ad olarak takılmasının enteresanlığını göstermektir. daha üst kurdakiler için ise, bu topraklarda gözü olanlar açısından "daha az düşman" bulunanların ve onların yardakçılarının bugün nasıl da yüksek yerlerde, nasıl da sürekli evlerimizde olduğunu göstermek, hatırlatmak içindir. bu mantığın tek kabahati fransızların ben onlarca yıl sonra böyle bir cümle kurayım diye aşiret reislerini seçmesi ihtimalidir. komplo teorilerini severiz, ama sadece içki sofrasında yaparız.

y.s.

9 Mart 2010 Salı

yansıma

madem öyle...

alatirik

İL - KAÇAK ORANI(%)

MARDİN 72.66
ŞIRNAK 70.87
BATMAN 66.54
DİYARBAKIR 65.44
HAKKARİ 64.36
URFA 50.75
VAN 57.19
AĞRI 55.50
MUŞ 53.01
BİTLİS 44.68
SİİRT 38.65
....
...
..
.
SİVAS 6.44
TEKİRDAĞ 6.29
İZMİR 6.21
AFYON 6.17
ESKİŞEHİR 6.16
ERZİNCAN 5.94
BURSA 5.70
KOCAELİ 5.55
KÜTAHYA 5.37
BOLU 5.10
ISPARTA 5.14
UŞAK 5.00
MUĞLA 3.43
Ç.KALE 3.25
BİLECİK 2.89
KARABÜK 2.13
DENİZLİ 1.30

Kaçak kullanım oranı az olan bölgeler yüksek oranlı bölgelerdeki zararı azaltmak için kullandıklarından daha fazlasını öderler.
kaynak falan hep Tedaş 2009 Aralık sonu verileridir. hani milyon ispattan biri.
burada harita üzerinde de gösterilmiş.
ücretsiz yüksek çözünürlüklü görseller

5 Mart 2010 Cuma

araf?

bir düşünceye hastalıklı diyebileceğimi hiç düşünmemiştim. birinin gerçekten liberal görüşte olması. buradaki gibi güzel(sıfatta hata olabilir) mi yazılıyor hep bilmiyorum ama bu düşünceyi doğru bulmak zehirlenmekten başka bir şey getirmiyor aklıma.

nefes

- o da seni seviyor mu ağabey?

ya da

...
- sen orada neyle mücadele ediyorsun? allah aşkına söylesene neyle mücadele ediyorsun?
- ne bu küçümser tavırlar ha? sen orada burda huzurlu uyumamı sağlıyorsun değil mi çok özür dilerim evet evet askerdesin sen.
- evet askerdeyim.
- doğru doğru ve ben bütün huzurlu gecelerimi buna borçluyum değil mi. haklısın.

2009 yapımı Nefes - Vatan Sağolsun'un tarafımdan düzeltilmiş versiyonu Çarşamba ve Cuma Kadir Has Üniversitesi D Blok Büyük Salon'da gösterilecektir.

3 Mart 2010 Çarşamba

güneş dönene kadar.

“Yurdumdan ayrıldım kara bağlarım,
Şimdi de Hunların çadırı yerim,
Ocağım kül oldu ona ağlarım,
Dünyaya gelmemiş olmak isterim,
Yapağı eğirir keçe giyerler,
Gözüme bet gelir gönlüme kötü,
Koyunun kokmuş etini yerler,
İçemem bakırla sunulan sütü,
Davulu her gece döverler,
Dönerler ta güneş dönene kadar,
Fırtına bozkırda gök gibi gürler,
Yolları toz duman boğana kadar...”

mahrem fikir?

20 küsür Türkçü ve Türkçü benzerinin yargılandığı "ırkçılık turancılık davası" adıyla bilinen davanın savunmasından:


-...Savcı(Kazım Alöç) beğenmese de, bütün dünya hoşlanmasa da ben böyleyim işte… (Kimseye okutmadığım)Vasiyetnameyi suç saymak insanların beyinlerinden geçen düşünceleri suç saymaya benzer. Acaba Kâzım Alöç yirmi üç maznunun kafalarında kendisi için dolaşan mahrem fikirlerden dolayı da herhangi bir kanunî maddenin tatbikini isteye bilir mi?...
Nihal Atsız


Usulü daha güzel olamazdı. Retorik konusundaki fikirlerimizin uyuştuğunu düşünüyorum. Hepsini okuyabilseydim genel olarak "yazma, konuşma" olarak da benzer bulurdum ki bu çok önemli.

tiim

bir böyle dursun.

1 Mart 2010 Pazartesi

tüken Dergi

http://www.yenidenergenekon.com/wp-content/uploads/2008/07/image00116.jpg

"...
Ayrıca, yalnız güneylerdeki Irak kuvvetleriyle çarpışan bu Kürtlerin bir de kuzey kolorduları bulunması, kuzeylerdeki Türklere karşı niyet ve maksatlarını açığa vurması bakımından ilgi çekicidir. Bundan başka, sırf Irak ordusunun beceriksizliği yüzünden dağlarda tutunmayı başaran bir eşkıya reisini milli kahraman diye tanıtarak kürtçülük propagandası yapmak Türkiye’deki kürtçülüğü körüklemek olacağı için hükümet bunun üzerine eğilmelidir. Çünkü gaye ve karakter bakımından 1967’nin Molla Mustafa Barzani’si ile 1925’in Silvanlı Şeyh Said’i arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de bağımsız Kürdistan davası peşindendirler. Şeyh Said’i İngilizler kışkırtmıştı. Molla Barzani’yi de Ruslar kışkırtıyor. Kürt bağımsızlığı, perdenin göstermelik tarafıdır. Perdenin arkasında yabancı devletlerin çıkarı vardır ve Kürtler maşadan başka bir şey değildir. Farzı muhal bağımsız olsalar bile Türk’e ihanet edip de ayrılan Araplar’ın başına gelenlerin daha korkuncu Kürtlerin başına gelecektir. Kürtlere göre çok kalabalık, medeni ve mazisi olan Arapların durum Kürtlerin gözünü açmalıdır. Araplar, Yahudilere yenilseler de ortadan kalkmazlar. İptidaî, mazisiz ve azlık Kürtler ise yarın medeni ve teşkilatı Ermenilerin karşısında yok olup giderler.

Doğan Kılıç Şıhhasananlı, Amerika’da kaldığı süre içinde herhalde modern propaganda usullerini iyi öğrenmiş olmalıdır. Çok fakir bir malzemeye dayanmasaydı daha çok başarı sağlayacağı muhakkaktı. 9 Mart 1967 tarihli tefrikada silahlı, güzel bir kız resmi var. Çekik gözleri, çıkık elmacıklarıyla bu kız Orta Asya Türk’ü olduğu derhal anlaşılan bu kız resminin altındaki açıklamalardan Margaret adında Hırıstiyan bir Kürt olduğunu ve savaşlarda büyük kahramanlık gösterdiğini, adının cihana yayıldığını öğreniyoruz. Hepsi iyi ama bu kızın Kürt olduğuna dair noter senedi veya Anayasa Mahkemesi kararı getirseler yine kimse bu kızın Kürt olduğuna inanmaz. Çünkü o tipik bir Özbek veya Kırgızdır. Böyle Kürt, hele böyle güzel Kürt olmaz. İstanbul’daki on binlerce Kürt vatandaşımızı göre göre Kürtler hakkında görgüye dayanan bir kanaatımız olduğu için Margaret’in Kürt olduğuna inanmakta mazuruz. Olsa olsa Moskoflar tarafından Barzani’ye sekreter diye verilen bir ajan kontrolcu olabilir.

..."

(19 Ağustos 1967)

Ötüken Dergisi, Eylül 1967, Sayı: 45

26 Şubat 2010 Cuma

güzel hayat

ana babanın adına açılmış hat kullanmak. cep telefonu hattı için 18 yaş sınırı manasız. kim kullanacaksa onun adına açılsın arkadaş. kullanması değil ama alması yasak. sonra gidiyorsun kamu hattı almak istiyorsun kimlikler birbirini tutmuyor. adam istannulda fotokopisi olur mu diyosun yok kendisi diyo. adama diyosun uğraşmam git yeni hat al diyo. yeni hat alayım e faturalı diyosun son 2 ayda adınıza fatura diyo. olmak zorunda mı amına koyim. bordro getirsem? yok. adama diyosun bari git taşı, vakit bulursam diyor 1 ayda vakit bulamıyor. e giren sürekli sana giriyor bu sürede. diğer operator hayatına daha sık giriyor sonra gidiyorsun akıllı, işini doğru yapan kız diyor ki kamuysa kamu kimliği yeter. küfrediyorum içimden, dışımdan çok sevimli sırıtıyorum sırıtan gözlerine. 10 dakkadada açılıyor hat vay amk diyosun. çok sonra da keşke götüme girmeye devam etseymiş diyorsun. ne güzel hayat.

20 Şubat 2010 Cumartesi

zenits'ten suriyeli'ye boru

"5 yıldır Suriye'de teknoloji ve bilişim alanında faaliyet gösteren Zenits Dış Ticareti birçok bakanlığın e-devlet projelerini gerçekleştirdi. Bugüne kadar 10 milyon euro değerinde 13 projeyi hayata geçirdi..."

Nasıl yani bir e-devlet sitesini, sistemini ortalama 760bin avroya mı satmış? fiberoptiğini de mi kendi döşemiş bakanlık binaları arasında? yani eğer öyle değilse buradan beni okuyan 21 milyon suriyeliye sesleniyorum. diyorum ki bu zenits sizi ayakta şaapıyor. ama emin de değilim. yani bu ayki para dergisi böyle yazmış ama ne dergide ne de zenits web sitesinde bu projelerle ilgili bir şey yok. fekat bu firmanın başı aynı zamanda suriye-tr bilmem ne başkanıymış. hani kıllandım.

in konklujın eğer veriler doğruysa ikinci derste bıraktığım arapça derslerine tekrardan başlamanın, rızkımı 300-500 bin avroluk e-devlet projelerinde aramamın zamanı gelmiş demektir.

son bir veri: allahın arabı bile "selamın aleyküm-aleyküm selam"ı bizim kadar kullanmıyor.

ciddin deden

benim ciddi bir şeyler yazabileceğim bir yere ihtiyacım var.

bulduğumda ilk olarak "sosyalleşmek, köpekleşmektir" isimli yazımı yazacağım.

evdeki hüzün duvarlarda rutubet yapacak



hiç dinlememişim demek ki adam akıllı. her ismin metafor olduğunu düşünerek dinleyince muhteşem bir hikaye anlatıyor.

verebileceğim tek kopya: siirt'e sürülmüş düzgün bir memurun hikayesi.

18 Şubat 2010 Perşembe

kti

"kendi toprağımızın insanı" diyerek etnik kardeşlik yaratma sevdasında olanlar aptalca bir önermeyle koşuşturduklarını bilsinler. bu zırvayı dinleyenler de kanmaktan sıkılsın. kanuni dönemi haritasına sahip olsak da devam edecek misin aynısını demeye? ya da farklı bir geniş harita. boş laf etmeyelim. kültürel anlamda kaynaşmak, menfaatlerin ve hedeflerin de birbirine yakınlaşmasını sağlamaz. o durum, sadece asimile ederek oluşturulabilir.
y.s.

14 Şubat 2010 Pazar

Ll?

önemli bir şeyden bahsedilirken o konuşmadaki ya da yazıdaki dilbilgisi hatalarına takılmak aptalca. fakat konu mühim bir şey değilse, bkz: "Eskiden ALi Ata Bakardı Şimdi Karıya Kıza Bakıyo;Işık ILık Süt İçerdi Şmdi Wodka RedbuLL,EmeL'de Artq Ewe qeLmiyorr.. "işte bunun gibiyse çok rahatsız ediyor. bu nasıl bir yazı adam gibi yazsan daha güzel olmaz mı? he esas söylemek istediğim yeni geldi aklıma. yukarıdaki "'de" mesela. ayırmış kendince bir şey yapmış. hiç yapmayıp "emelde" yazsaymış keşke. bilmemekten çok bildiğini sanmak yanlış.

13 Şubat 2010 Cumartesi

kur

ne zaman kendim dışında biri(or bir kurum) için site hazırlasam tüm metinler bana patlıyor. neden öyle? ulan her seferinde koyulacak yazıları ver diyorum yine her seferinde yaz işte bişeyler'e geliyo. hayır böyle de değil. tiksindim kurumsal'dan.

12 Şubat 2010 Cuma

dex

biraz görünmesin. ben dexter'ı çok özledim. inanılmaz özledim ama. utku'yu da özledim, ulaşamıyorum bi türlü. dexter çok değişik. birine hiç böylesine bağlanmamıştım. sevip de eski bölümlerini izleyemediğim tek dizi. sevmek değil. dexter da dizi değil zaten. rita hala kafa karıştırıyor. ve lütfen dexter 850 sezon aynı muhteşemliğiyle devam etsin.

7 Şubat 2010 Pazar

mürsel süper lig

geceki superbowl maçını bir tek taraf gazetesinin haber yapması hoş olmuş. güldürdü. neyse tarafı sebebi ne -zenci çalışanlar(!)- olursa olsun bu haberi yaptığından dolayı tebrik ediyorum. keşke bir organizasyon olsaymış superbowl için istanbul'da. superbowl diyince "two guys, a girl and a pizza place"ın superbowl-kokarca bölümü sayı sahnesi geliyor aklıma. yiğit'i sandalyesinden düşürmek kolay değil. "two guys, a girl and a pizza place" diyince ise cadılar bayramı bölümü geliyor akla ki hallaam o nasıl bölümdür öyle. sonuç olarak superbowl bu gece 01:00'da foxsports ve spormax'te.


ayrıca(demesem olmaz),
435 nolu yerde bir bilet 1340 dolar. yuh demek serbest, değil mi?

6 Şubat 2010 Cumartesi

bibi

ayrıca internette yazdığım her yere baktım(tamam google işte) bir kere bile "bilen bilir" dememişim. bu ilk ve sondu. bu iki kelimeyle cümleye başlayıp herkesin görebileceği bir yere yazı yazan insanı onlarca kategorimden birine sokuyorum. ve emin olun hiç hoş başlığı yok. yüz yüze bakıyorsak hafiften çaktırın "x hariç" diye düzelteyim.

kontör lazımdır tabi

çok canım sıkılıyor be atam. in normal benim canım sıkılmaz, yu nov.

ayrıca

"Aşk varsa kalbinde koyun sana yar gelir,aşk yoksa kalbinde yar sana koyun gelir." NİHAT DOĞAN

ben buradaki sallanan kuyruğu da anca gördüm.

son ayrıca
bu lafın altına bu linki veren canı da tebrik ediyorum.

a

ayrıca silmek, yazmanın zıt anlamlısı değildir.
böyle bişey

haykırmak istiyorum

patates soğancı
asker(paketi)
genel kurmay başkanı
mareşal
darbe yapan mareşal
diktatör(biraz farklı modeli)
bilgisayar mühendisi
ressam(tabii ki dijital çizen)
20-25 tane tutan web girişimi
bir mizah, bir teknoloji, bir de "yiğit" temalı dergi sahibi
c++ programcısı
c# programcısı
php programcısı
sql eeüü programcısı gibi
pilot
fizik profesörü
düşünür(en kebabı)
mucit
"büyruuoon" diye bağıran dönerci kapısında bekleyen adam
dünyayı ele geçiren
dünyayı yöneten
ilk uzay savaşı komutanı(mareşallik için gereken son savaş bu)
yol gösterici
inşaat mühendisliğinde ve -bilinen- fizikte çığır açan kişi
büyük uluslararası firma CEO'su
gece bekçisi
hacker
cracker
"cin"in yaratıcısı
vefa eğitim kurumları genel müdürü
yiğit yetiştirme merkezi(isim değil de slogan hazır: eğitim değil, öğrenim!) kurucusu ve yöneticisi
video art sanatçısı
yönetmen
görüntü yönetmeni
sesçi
ışık şefi
keman, org- piyano, gitar(e,b), kanun, ney, bağlama, çümbüş çalan kişi.
chiptune müzik yapan adam
chiptune müzik yapan grup kurucusu
dünyanın en büyük dolandırıcısı
parça kontör satan kişi
araba yarışçısı
halk ozanı
tarihçi
gizli örgüt kurucusu
üniversite sahibi
yapımcı
televizyonda sabah programı yapan kişi
bakan(tercihen sırasıyla baş, kültür, teknoloji)
türkiye'nin en büyük teknoloji geliştiren firmasının sahibi
yukarıdaki firmanın sanal zeka departmanının müdürü
baharatçı
medya patronu
uyuşturucudan alınan hazzı artırıcı ürünler tasarlayan kişi
dünya starı gibi bişeyin imaj mekırı
cumhurbaşkanı
Beyrut'ta osmanlı restoranı işletmecisi
Lübnan'da cumhurbaşkanı, genel kurmay başkanı
rtük başkanı
süper kahraman(mümkünse doğuştan gelen bir süper yeteneği olmayan. betmen gibi.)
ırkçı önder
türkçü yazılar yazan yazar
akademisyen
big bradır(tam anlamıyla)
---
en önemlisini unutmuşum.
güzel bir aile sahibi, güzel baba


aslında yukarıdakilerin neredeyse hepsi 5'e 10'a bölünüyor içlerinde. yani her maddeye en az 3-5 cümle açıklama gerekirdi ama bu kadarı adam olana çok bile. su akarken biz içeriz. ayrıca liste güncellenecektir. ilk yazımda big bradır sondadır. ayrıca maddeler kronolojik olarak karışık gitmektedir. halbuki hepsi bir bütün. o yüzden zamandan o kadar da emin olmayın diyorum.

4 Şubat 2010 Perşembe


ayrıca ilk halife imparator neron'dur.

bu bir.

bir defa söyleyeceğim. derin nefes alın. benden başka hiçbir şeyi hissetmeyin! ve öyle okuyun.

sizlere ilk öğüdümü veriyorum artık kopyalar mısınız ekran görüntüsü mü alırrsınız bilmiyorum. alırsınızdaki hatayı da yüzyıllar sonra beni bilen, araştıran insanlara bir hava atma, bilmişlik taslama fırsatı doğsun diye yapıyorum. şöyle diyecekler: Yiğit m.'in ilk öğüdünde bir dilbilgisi mi artık ne boksa öyle bir hata var.

sakın fikrinizi bir ortamda söze getirirken "bence" demeyin. ne hikmetse son 2-3 aydır kafama dayanan bu retorik mevzusundan nefret etmeme rağmen bu konuda bir öğüt verme gereği hissettim. peki neden bunu demiyorsunuz? 1- bence kelimesini duymak bana dünyadaki en büyük acıları tattırıyor. 2- embesil gibi gözüküyorsunuz. 3-dediğiniz şey "bu dediğimden emin değilim, yanlış çıkarsa 'heeaa bence dedim zaten' der yırtarım" mesajı veriyor. galiba retorikle alakalı kısmı burası. tuttu mu emin değilim. ve bu durumu cins bir psikolog edasıyla yorumlarsam "kişinin kendine olan güvensizliği" derim. bu kötü bir şey mi? evet. bir öğreti mi geliyor? doğru bildiniz yazılı ilk öğretim ("yatılı i.ö." gibi espriler yapanlar kendilerini kaybolmuş zihinlerden saysınlar. ama bir yanlışlık olduğu düşünülüyorsa utançla geri dönülebilir.) şudur: "hepiniz, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. bu sizde hep vardı". hayır hayır sakın ilk aklınıza gelenin doğru olduğunu ve anlatmak istediğimin anladığınız şey olduğunu sanmayın. öğrenime yeni başlıyorsunuz...








işte buradaki yanlışı düzeltelim diyorum ceren. yazmazsan unutacaktım. tüm yazının hepsinin yanlışlığını diyorum. of evet. anlatıcı etkisi. önemliymiş yeni anladım.

ve birşey yazarken bile kafamı toparlayamamam ve tüm paragraf sonlarını açık bırakıp aynı anda yazının üç dört farklı yerinden yazmam? vedat özdemiroğlu'nu eminim hepinizden çok seviyorum. he bir saniye yukarıda yazdıklarım bir mizah yazısı değil. aman diyorum. yakın evrenlerdeki yakın ama farklı yiğitler. sadece yazıp bitirdikten hemen sonra aklıma geldi unutmayayım diye bu yazının altına yazıyorum.

son olarak demeliyim ki mizah yazmayı çok özlemişim. bir üst paragraftaki korkuyu tekrarlıyorum.

3 Şubat 2010 Çarşamba

oku bakayım meyidaan..

Dear Moshe,

Canım bak ikidir sabahın köründe uyandırıp o enteresan aksanınla beynime kısa devre yaptırıyorsun. Tamam biznıs çevresinde o saatler normal sayılabilir ama ben sadece biznısın çevresindeyim. Zaten numunelerin bok gibi çıktı, gurur duyacağım ilk ithalatımın tarihi ertelendi. Neyse öpüyorum tüm Fin Soy çalışanlarını. Buralar da soğuk, karlı. Lütfen beni bir daha öğle yemeğini yemeden arama.
Kind Regards,

Y. m. S.

2 Şubat 2010 Salı

halay sonu

/*
-----------------------------------------------
Blogger Template Style
Name: halay başı
Designer: Yiğit Sevinç
URL: www.yigitsevinc.com
Date: 13 Ekim 2008
----------------------------------------------- */

artık ölü. ie 6 hiç gösteremiyor. diğerleri de ıkınarak. okuyabilen için bir defa daha tekrarlayayım. internet firefox'la güzel. yarına bi baştan bakmak gerek.

düzeltme: şimdilik eski bir yedekle değiştirildi.

motor gücü

hmm acaba ne zamandır bende olmayan ve uzun bir süre de bende olmayacak olan arabada ne yapmış olabilirim... hmm...

31 Ocak 2010 Pazar

son 80 hariç

ayrıca dinginlik. huzur.du.
Chuck S3- B5 bana neden 4 sezon uçamayan süpermeni izlediğimi hatırlattı. devam edilebilirmiş sımolvile.

29 Ocak 2010 Cuma

ayakkabıyı unutmayaydım..



ayrıca:


valla cerraağm benim verdiğim vidyolar götüme benziyordu ki biliyosun. seninkiler de bence misti onu da ben ve jalal biliyor. jalalimin iki sene BB verdiği vidyolara DC veren tandır şeyimin başı olan.

28 Ocak 2010 Perşembe

y.g.

vadeenteresandey.


Ayrıca 5000 yıllık kürt kültürünün en büyük temsilcisi nihat doğan "şarkı söyleyen ve birek bans yapan barzo" isimli gösterisiyle flash tv'de. kaçırmayın bence.

24 Ocak 2010 Pazar

yol

lookbook'un Monklands Light Opera'dan disko topu .gif'i aşırmasına akıl sır erdiremiyorum. keşke sitenin sahibi .gif'i daha güzel bir .gif'le değiştirse de lookbook üyelik sayfası şenlense.

onun dışında size 1 şubata kadar eğlenesiniz diye borat'ı getirttim. i like music der ara sıra. burası bir hafta nadasa yatarken ben de aynısını yapayım da işleri, kafayı yoluna koyayım.

ayrıca neler yapmışım ben bu temaya bok götürüyo body için üç tane bekgıraund olur mu? olmaz.

23 Ocak 2010 Cumartesi

i kelp turkiya

birilerimiz yanlış anlamış h&m türkiye'de yok dememi açıklık getireyim. git başka yerde yaşa hollanda'da gibi yorumlar gelince açıklamak zorunda hissettim ki ülkemi de torpağnı da pek seviyorum. çoğu şeyden çok seviyorum. yazı öyle bi mesaj içermiyordu sadece daha önce göz koyduğum austin reed türkiyede yoktu bu da olmayınca öyle bir şey yazdım. ayrıca austin reed yakında geliyor h&m de bazı yerlerde(ykm, boyner gibi) satılıyormuş da muşmuş. hala lookbook davetiyesi istiyorum bu da ek bilgi.

22 Ocak 2010 Cuma

1+1

ne yazık ki neyi sevsem türkiyede yok. h&m'in fashion studio'su pek şirinmiş.

aşk fm'de bügün

joy turk beni de maç zamanı barselona'ya götür


21 Ocak 2010 Perşembe

biri bana lookbook davetiyesi yollasa ne de güzel olur.
yigits63{@washere}hotmail.com
http://i38.tinypic.com/257eng9.gif

18 Ocak 2010 Pazartesi

gün güneşliymiş

allaalpinodanrazıolsun

13 Ocak 2010 Çarşamba

i lav meme


unuturuz kaybolur falan.

11 Ocak 2010 Pazartesi

10 Ocak 2010 Pazar

yee

Tony Williams’ın George A. Romero hakkında yazdığı “The cinema of George A. Romero: knight of the living dead” adlı kitaba göre yazdığı, yönettiği, ya da yapımcılığını üstlendiği zombi filmlerinde önceki zombi filmlerine göre hem zombileri, hem de zombiden kaçan insanları farklı bir şekilde perdeye yansıtıp zombi filmleri türünün değişime uğramasını sağlayarak “Zombilerin Babası” lakabını alan George A. Romero sektörde ve izleyicide bu filmlere bakışı değiştirmiştir.

haydi artık vefa şampiyon olsun

çok güzel oldu

9 Ocak 2010 Cumartesi


8 Ocak 2010 Cuma

bir barzo sevdim

önce "aynı" adlı bir kitap yazacağım sonra da buradaki hikayeleri "bir barzo sevdim" isimli kasede okuyacağım.

iiygd

sevgili insanlar,
genelde genellemeler doğrudur. "yok yanlıştır bu genelleme" demek ve zorlamak iddialı. bence güzel de. ideal bir güzellik. yok ideal olduğundan güzel galiba. böyle yersiz tartışmaya girecek değilim. sonuçta sonundaki acı çok keskin. sadece "ittir ittir yine de genellemeler doğrudur" isimli dijital resim çalışmama bir iki gün içerisinde başlayacağımı, ygtsvnc.cm da sergileyeceğimi duyuruyorum.
no it's not. malesef.

13:10

yarın(c.tesi) saat 13:10'da VefaSpor NTVSpor'da.
"Çok değerli Vefalılar;

NTV Spor kanalında yayınlanan "Yenilsen de Yensen de" programının bu haftaki konusu Vefa Spor olacak, ve yaklaşık 2 saat sürecek programda sadece Vefasporumuz konu edilecek.
Uzun süredir ertelenmesine rağmen peşini bırakmadığımız bu
programa Vefa Spor taraftarlarını temsilen Uğur Dündar,Müjdat Gezen,vefakar taraftarımız Melkon Amca ve ben katılacağız.

İlgi ve bilgilerinize sunarım.

Sevgi ve Saygılarımla ,
Ufuk Aşıcıoğlu"