28 Aralık 2009 Pazartesi

noel baba'dan yeni yıl için iç savaş istiyorum. ama 2010 sonlarına doğru inşallah.

21 Aralık 2009 Pazartesi

hey! hey! hey!

açılımm açılımm açılımm istiyoruz açılım diye şarkı mı olur diycem de olur neden olmasın. akp seçim otobüsünde çalsın zira bu açılım mevzusundan sonra hala akp seven, destekleyebilen varsa tam onların ağzına layık bir şarkı etmiş nihat doğan. öyle 1071 falan demişsin de biri bir kontra yazıp koyar nete nefes alamazsın tarih dersinden. devam etmeyeyim yazmaya biri benden çok daha güzel yazar da bu şarkıyı dinleyen analar nasıl ağlamasın nihat? ooo bi yerinde ak! ak! ak! ak! diyo ki nefis.

20 Aralık 2009 Pazar

austin fred

giyim kuşam olarak en dipte olduğum bu zamanlar ergenekonu düşünüyorum gözlerim kapalı. austin reed ve fred perry. fred istinye park'ta varmış austin 2010 da 3 mağazayla geliyor türkiye'ye. neyse işte ikisinin de internet sitelerinden kadın ve erkek için birer sayfa vereyim.

erk.

austin
fred

kad.
austin
fred

17 Aralık 2009 Perşembe

Rita'nın Anısına

14 Aralık 2009 Pazartesi

dex 4.

görüp görülebilecek en güzel sezon finali dexters04e12. birşey yazılabilecek bir bölüm değildi.

13 Aralık 2009 Pazar

le

11 Aralık 2009 Cuma

17 Again' e Geç Kalmak

Son 5 yılda yapılan filmlerden beni duygusal anlamda etkileyen biri olmamıştı. Ya da ben izlememiştim tabii. Duygusal doğru bir tanım olmayabilir Forrest Gump duygusu diyeyim. -bir yere sokuşturamadığım "ta ki" yi de cümle başında kullanayım- Ta ki 17 Again'e kadar. Sinema bir hikaye anlatma aracıysa -ki öyle- çok güzel bir hikayeyi ticari kaygıyla cinsellikle harmanlasa da büyüklere masallar kategorisinde başa oynayan bir film olmuş. Senaryo neredeyse kusursuz. Aylar önce indirip TS çıkınca izlemekten vazgeçip unutup gitmem garip. Olmasaymış güzel olurmuş diyeyim. Hakkında 17+ -60 aralığında herkes izlese ne güzel olur diyeceğim pek ender filmlerden biri. He bir Amerikan Bağımsız remake'i gelse hikayeye hiç dokunmasa daha güzel olur tabi. Avrupa remake'i de olur da ikinci tercih. Üçü birden de olabilir ki o zaman biraz enteresan olur.

10 Aralık 2009 Perşembe

Dünya Mix

Bu da hoş bir ekstra. Dünya gençleri süper bir proje için güçlerini birleştirmişler. Bilmeyenler için söyleyelim paraşütle atlayan İsrailli dahil hepsi gerçektir. Yine Facebook vidyo.

Bir Efendi Bir Zibidi Bir de Muhteşem + 2 Bonus

alakasız bir beste ararken kaptırmışım güzel oldu unuttuğum şeyleri hatırlamak.
düzenleme: iki bonus futbolu sevmeyen, ilgilenmeyenler için ideal.

Bir Efendi: Senden Başka Beşiktaşk


Bir Zibidi: Keneye Çarşı'dan Cevap
Sözler hoş laf sokmalar çok yerinde de prodüksiyon biraz yetersiz gibi geldi.



Bir de Muhteşem: Aldırma Rodrigo Tello
Çok olmuş. Aldırma Gönül melodisiyle...

dışarda yüz bin holosko
birgün ağlar birgün bobo
seni bu sesler delgado
aldırma rodrigo tello
aldırma rodrigo tello
rod-ri-go tel-lo

sol açıkta bizim tello
arkasında deli ibo
stoperde sivok zapo
aldırma filip holosko
aldırma filip holosko
fi-lip ho-los-ko

kurşun ata ata biter
batistuta tuta gider
makalele lele lele
makalele lele lele
makalele leeee

dışarda yüzbin apachi
daniel amokachi kachi
zapatochny tochny tochny
zapatochny tochny tochny
za-pa-toch-nyyyy

2 de Bonus Olsun:

a) Tribünleri en eğlenceli haliyle resmeden kameremanın, bu müziği seçip kurgulayan kurgucunun ellerinden... Ayrıca başında Tunak Tunak Tun'u anıyoruz. Facebook Vidyosu
b) Deplasmana giderken çok enteresan bir şey olmuş. Benim tahminim klimanın hava yerine soğutucu üflediği. Onun Facebook Vidyosu da burada.
Soğutucu diyince "neyleyim cebimdeki milyon doları nöbetçi eczane bulamayınca" diye başlayan tezahürat geldi. Oradan da esasında aradığım besteyi hatırladım ki: Senden başka...

3 Aralık 2009 Perşembe

ille de ilie datcu


Ne kötü bir değişiklik olmuş. oyun konsolu logosu gibi. hey gidi.

23 Kasım 2009 Pazartesi

winamp playlist hml

winamp playlist'in altındaki MISC butonuna tıklanır. sonra yine misc seçilir. sonra da "generate HTML playlist". Açılan sayfa ister üstteki linkten html olarak kaydedilir ister kopyalanıp Word'e falan kopyalanır.

15 Kasım 2009 Pazar

fox

her internet sitesi firefox'la daha doğru gözükür.

11 Kasım 2009 Çarşamba

"remember, remember, the fifth of november,
gunpowder treason
and plot.
i see no reason
why the gunpowder treason
should ever be forgot"

2 Kasım 2009 Pazartesi

bwin

türk internetinin yarayan kanası bwin.com'dur. betandwin diye bilirdik zamanında az futbolda kazandıklarımızı rulette harcamadık yani. neyse devlet tutturdu bana vergi vericen diye adamlar türk firması açmaya çalıştı burdaki canlarım 3 milyon dolarlık dolandırdılar onlar da vazgeçti gelmekten. özeti şudur ki yıllardır bu muhteşem oranlarla muhteşem bahisler açan siteye türk kullanıcı girip bahis oynayamıyor. her yere baktım kimse bişey yazmamış bir yolu var mı diye. bi tek hidemyass var o da iyi para. tayyip bwin'e de girebiliyo mu acaba?

24 Ekim 2009 Cumartesi

Yeğ

Yıllardır direndiğim, uğrunda binlerce youtube vidyosu kaçırdığım DNS değiştirmeme sevdamdan 4 gün önce vazgeçtim. onlarca terör sitesi varken atsızcılar'ın kapatılması da pek şahane olmuş.
Yeğlenen Dns Sunucusu: 208.67.222.222
Diğer Dns Sunucusu: 208.67.220.220

20 Ekim 2009 Salı

yok yine de ufak ufak yazayım. hem de yorumsuz yazayım.
akp geldiğinde pkk ayda yılda bir etkisiz eylemler yapan terör örgütüydü,
bu yazıyı bir tane vatanını seven, ona bir şeyler sunma borcu olduğunu hisseden aklı yerinde birinin okumayacağını bildiğimden yazmıyorum. ben anladıN.

15 Ekim 2009 Perşembe

sen uyuma



14 Ekim 2009 Çarşamba

2

observe and report benim sinemadan anladığım şeye uyan hoş bir film. de not düşmek istediğim abd bağımsızı diye bir akımın varlığı. önceleri abd bağımsız sinemacılarının çektiği bağımsız filmler olarak başladı sonra baktılar ki filmlerin dilini insanlar sevdi şimdi koca koca firmalar deli gibi "amerikan bağımsız sineması" tarzında filmler yapıyor. yani bundan birkaç yıl önce büyük hollywood stüdyoları dışında çekilen abd filmlerini nitelemekten kullanılan "abd bağımsızı" şimdi bir akım, tarz. başka bir yerde duymadım yazmak lazım bi ara. bence hem dünya sinemasının hem de hollywood'un kurtuluşu burada. kurtuluş dediğim yeni bir soluk, değişim falan. dogma 95'ten sonra adından söz ettirebilmiş bir akım duymadım. dogma da tutmadı zaten.

ayrıca dekstırı övdüm şeldını unuttum. the big bang theory nin 3. sezonunun 3. bölümü öyle güzeldi ki 4. bölümde gülemedim. ama o muhteşemliği her bölüm bekleyemezsin yok öyle şey. hatırladığım two guys, a girl and a pizza place ın super bowl'lu kokarcalı bir bölümü vardı ki o da aynı derecede muhteşemdir. he bak onun cadılar bayramı bölümü de süperdi. cadılar bayramı demişken family guy'da köpeğin annesini doldurulmuş bulduğu bölüm de enfesti. eee sonra mwc'da no maam üyeleri dağa mı neye gitmişlerdi orda gitarlı bi herif vardı bölümden bi tek onu hatırlıyorum ama şogüzeldi. bu kadar heralde.

7 Ekim 2009 Çarşamba

not

sinemada denenecek göz flu şaşı not.

+ııı

ve ve ve ve beynini doğru kullanamayanlar için geliyor: bu olayların avrupa'da son yıllarda gerçekleşen büyük eylemlerle tek benzerliği şeklendir. nedenini de siz düşünün amına koyim her şey yiğitten beklenmez.

6-7 ekim

bu gösterilerdeki, olaylardaki en garip değişim orantısız gücün(şiddet) taraflar arasında yer değiştirmesiydi. yeni izledim polis arabasında iki polis var, trafikteler bir yere kaçamıyorlar. teröristler(evet) arabanın etrafını çevirip taşlıyor. ben polisin yerinde olsam sıkardım. hiç de çekinmezdim. çünkü her türlü onlarca insana karşı canını koruyosun, iki de devletin otoritesini korudum nutku atarsan 1 gün yatmadan çıkarsın. adam yapmadı, havaya sıktı. he bu zorunlu da olabilir önce uyarı ateşi aç sonra vurabilirsin diye o kadarını bilemiyorum da oradaki polisin soğuk kanlı davranması büyük başarıydı. 3-4 aydır "benim görebildiğim alanlarda" polisin iyi çalıştığını düşünüyorum. ve son olarak hiçbir işe yaramayacağını bilerek bir de buradan sesleneyim sinirli solcu arkadaşlara: böyle adamlarla aynı eylemlerde bulunmak, onları saf dışı bırakamamak en fazla size, bu ülkedeki sol kesime zarar verir. havadan gözlem yapan silahsız helikopteri düşürme isteğini ülkenin düşünme iradesi olan kesiminden hiçbir teyzeye anlatamazsın, yandaş bulamazsın. amcaya hiç anlatamazsın ağzını burnunu kırar zaten.
not edil. biri seni düşmanın bellemişse ve sen koca, güçlü bir imparatorluksan sikinde olmaz. fakat düşmanın atakları artık canını sıkacak boyuttaysa o da senin düşmanın olmuş demektir. televizyonda orada burada sorun yokmuş gibi davranmamalıyız denilerek aslında farklı şey kastediliyor. benim bahsettiğim düşman yokmuş gibi davranmamanız gerektiği. oyun oynanacak zaman değil. dalga geçilecek zaman değil. kurtulalım bu büyüden. amin.

6 Ekim 2009 Salı

i love dexter

dexter s04e02 diye tabir edilen dexter dizisinin 4. sezonunun 2. bölümü beni kendimden geçirdi. her anlamda izlediğim en iyi dizi film.
orda burda yazan dexter bu sezon karısını öldürecek tahmini aklıma daha yatkın hale geldi bu bölümden sonra. vuv jümle! arkadaşım adamın sizin için götü çıkıyor kaza yapmış o kadar bi bekle o gelene kadar. ayıp. bi milyon ayıbından biri. ama yine de ben bu tahmini öne sürenlerin hanry kanunlarını gözardı ettiğini düşünüyorum. evli kadın ortadan kaybolursa ilk, kocasından şüphelenirler. ben ne olursa olsun dexter'ın böyle bir hata yapabileceğini düşünmüyorum.
evet çok mühimdi. sezon sonunu bekleyip göreceğiz.

3 Ekim 2009 Cumartesi

wordpress tema

doğru wordpress teması nasıl seçilir?

türk - iye

"ülkemizin adının inanılmaz faşist, ırkçı olduğunun farkında mısınız?..." diye başlayan bir Ahmet Altan yazısı görmeye ne kadar kaldı? hayır akıllarına mı gelmedi yoksa zaman mı kolluyorlar? ne biliym ahmet altan da şart değil orhan pamuk da böyle bir demeç verebilir, elif şafak? why not?

tarih

cem garipoğlu tutuklu bulunduğu ceza evinden kimliği belirlenemeyen şahıs veya şahıslar tarafından kaçırıldı.

29 Eylül 2009 Salı

başlık parası nasıl hesaplanır?

bana çoğu şey gibi başlık parası da mantıklı, makul bir istek gibi geliyor. gizem'le konuşurken anlamışım da anladığımı anca eve gelince anlayabildim. kırsal kesimden bahsediyorum. kız tarlada çalışıyor diyelim günde 5 birim x topluyor. biri de geliyo diyo ki ver bu kızı oğlumla evlensin, bizim aile için günde 5 birim x toplasın. kız tabii ki bu şartlar altında etkisiz eleman. "kulüpler anlaşırsa neden olmasın, kulübümün menfaatine uygunsa tabii ki başka ailelerde de görev alabilirim sonuçta yalnızlık Allah'a mahsu" ayaklarında. he böyle olmadığı durumlarda, "yok o takıma gitmem ben" derse UEFA zaten kızın başka bir aileye gitmesine izin vermemekte. he gelelim başlık parasının nasıl hesaplanması gerektiğine. kız 20sinde diyelim. ortalama bi 30 yıl daha sahalarda görev alarak günde 5 birim kazandırabilecek durumda. hemmen içler dışlar yapıyoruz 54.000 birim kazandırıcak bu kız evden salmazsan. bu basit hesap sonrası e 54bin birim parası=eşittir başlık parası diyemeyiz. 2000 model bi arabayı atıyorum 2005te en iyi fiyatına satarsın. sonra hem fiyatı iyice düşmeye başlar, hem ondan aldığın verim azalır hem de arıza zart zurt masrafları artmaya başlar elinde kalır. kız için de aynısı geçerli. ben 54binin yarısını bu riski ortadan kaldırmak için gözden çıkarabilirim. kaldı 27bin. dursun. şimdi geldik ince hesaba. kalem kalem bu kıza yapılan harcamalar alt alta yazılacak, toplanacak. 3-4 aylık ticaret yaşantımda öğrendiğim tek şey varsa o da "zararına satış" diye bir şeyin olmadığıdır. az kâr, çok kâr o babaya kalmış. en ideal başlık parası formültasyonu daha iyisini ben söyleyene kadar şöyledir:
kıza o güne kadar edilen masraflar+kızın evlenmemesi durumunda eve kazandıracağı paranın yarısı+kâr(isteyen sayısına göre opsiyonel).
fiyatın yüksek olduğunu düşünenlere "abi bu arabanın sırf tesisatı bu kadar ediyo" denebilir.

24 Eylül 2009 Perşembe

16 Eylül 2009 Çarşamba

tarih

cem garipoğlu teslim edildi.

14 Eylül 2009 Pazartesi

organize traş

ya bak yazmayınca olmuyo. özgürlük yanlısı, organize dürüst sapına mal eski ibb başkan adayı kemal kılıçdaroğlu facebook kapansın diye dava açmadı mı? "bi siktir git" denilerek iptal edilmedi mi? kılıçdaroğlu tayfası buna itiraz etmedi mi? hayır noluyo lan?! e bi zamanın kılıçdaroğlu fanları harun yahya fan clup üyeleri gibi değiller mi gözümde? öyleler..

oy manu manu...

gs maçından sonra beceriksizliğimden kaçırdım golleri gibi çok güzel bir laf eden serdar özkan'dan gelsin goller. bobo da atsın 3-5 tane de değeri yükselsin avrupaya gitmeden. nobre de atsın 2-3 tane 2 sene sonra anadoluya satalım. böyle istekler işte. ilki gerçek. tamam lan bobo da atsın. çok yesek de koymaz. güzel bir gece olsun gönüller coşsun. hayır şimdi karşıda da kırk yıllık pes takımın, oyuncuların. adam gibi maç olsun kırmayalım birbirimizi. o mal aksanlarıyla yunaytıd diyen tribünlere lafım yok. ımm sss neydi lan heh barselona, çelsi, livırpul koleksiyonumuza bi de manu'yu ekleyelim.

heh böyle manasız laflardan sonra diyorum ki beşiktaş alır canlar. ya babayı ya maçı. onu görcez.

13 Eylül 2009 Pazar

sok

hiç okumadım kim ne demiş ne yazmış diye de eminim ki mesela erman toroğlu hakemde hiç suç bulmamıştır. hani en fazla şöyle bişey demiştir : hakem birkaç hatası hariç iyice bi maç yönetti. şimdi 5 mi 6 maç mı oldu süper kupa maçından itibaren bilmiyorum da hiçbirinde karşı takımın elini göremedi hakemler. lan hepsinde de mi? hakemin görmemesini geçtim bu kadar maçın hepsinde de mi elle oynanır? hadi oynadın hiçbirini mi hakem görmez? görmiycekse siktirsin gitsin esas mesleğini yapsın arkadaşım hakem olmak zorunda mı? 80-90 lardan eline sözlük gözüne gözlük tezahüratları geri mi dönsün? ya da 2000 lerden satanist hakem? yüzyıldır süren eyyamcı hakem? tribünde, evde, kahvede edilen "münferit" küfürleri saymıyorum bile. kim yemiş bu güne kadar bu kadar küfür? geyiğe gelince yapıyoruz yazık lan adamlara ne küfür yiyolar diye. az bile. nasıl da kaldırıyorlar onu anlamıyorum. küfür kaldıramayan hakem istiyorum. kendine küfrettirmeyecek düzgünlükte hakem istiyorum. tribünden küfür geldiğinde tribüne tırmanıp 1-2 taraftar yumruklayabilecek şerefte, kararına o kadar güvenen hakem istiyorum. sözlerimin hepsi orta hakemleredir. yan hakemi anlıyorum çünkü inanılmaz zor iş. ben her maç 2-3 ofsayt kaçırmasını anlarım. he onlardan biri gol olursa küfrederim de içi boş, laf olsun diye edilmiş küfürler. salyalarını akıta akıta yerde kıvranan beşiktaşlıya kafa atıp, üzerine çıkan adama sarı kart gösteren hakemi taksim'de sallandırsınlar mı? az bile. lan hadi ona da eyvallah sikik kurallarınız onu emrediyo diyelim(ki yok öyle bişey) yerde kıvranan adam neden sarı görüyor? takımdaşının üzerindeki adamı iten adam neden sarı görüyor? öldürmediği sürece her hareket sarı mı? he bi de şurdan bakalım. beşiktaşlı iki oyuncu direk sarı gördü galatasaraylı maç durunca zart zurt. maç durana kadar o ibne girdiği gibi bi gol atsaydı nolcaktı? bu mu kural? kuralı yazana sokiym o zaman. işte o an tribünden bi delikanlı inip hakemin çenesinin altından tornavidayı sokup gözlerinden çıkarsaydı o gariban hapis yatmayacak mıydı? he futbol bu kadar önemsenir mi cart curt. önemsenmez ama önemseniyo. dediğim şeyi anın heyecanıyla yapacak yüzlerce insan var. demek ki hakem de mevkisinin, görevini bilecek, ona göre davranacak ya da 2 satırlık istifa dilekçesiyle siktirip gidicek. el mevzusuna değinmiyorum bile. çizgi mi zart mı diye tartışanın gözüne sokayım. ben sarı sanıyodum meğerse kırmızıymış o hareketin cezası. he demek ki neymiş dakka 60 küsür gs 1-0 önde iki kırmızı kartları olacakmış he mi benim canlarım? ve Beşiktaş'ın fena oynamadığı dakikalar. e daha ne diyim. ilk maçtan beri bu böyle. taa süper kupa maçından beri her maç maçın gidişatını değiştirecek kararlar Beşiktaş aleyhine veriliyor. hayır sırf hakemi olsa neyse toplu bi saldırı var sezon başından beri Beşiktaş'a karşı. e koyim götlerine de bilin yani. ayrıca burdan lig tv ye sesleniyorum. canlarım şimdi diyeceklerimin Beşiktaş'lı olmamla hiç alakası yok onu bilesiniz. bok gibi maç çekip, yönetip yayınlıyorsunuz. ne bilim diyarbakır-antep maçı falan olsa neyse diycem de koca derbiye atadığınız yönetmene çakiym. ne pozisyon tekrarını 10 dakkadan erken görebildik ne bişeyi. varsa yoksa teknik direktör ve yedek kulübesi izledik. yandaki yorumcu da anlamı olan 5 cümle kurmamıştır maç sonuna kadar. oturun bi ntv de basket maçı izleyin yorumcu görün. oturun espn'de futbol ya da amerikan futbolu maçı izleyin maç nasıl yönetilir öğrenin. ben mi söyliycem amına koyim genel direktörünüze sokiym sizin.

11 Eylül 2009 Cuma

fikir bulutu

gerek fikir, gerek uygulamanın tüm alanları(tasarım, navigasyon, içerik, dil...) olarak gördüğüm en başarılı türkçe blog. az biraz eksiği var onları da kapasa şaka gibi olur. fikir bulutu.
hazır fırsatını bulmuşken döşiym. her boka blog diyorum da bunların hiçbiri blog değil. benim ağzıma blogblogunda atıp tutarken takıldı heralde. sadece blog görünümlü(tasarım açısından) bir süper site.

cızzt

galiba sevgili mehmet demişti saçmalamaya müsait olduğu zamanlardan birinde, kafayı geri atarak:

-Ne boktan bi zamanda yaşıyoruz lan bulunabilecek herşey bulunmuş, icad edilmiş ya da keşfedilmiş.

he hemen muhteşem yiğit olarak tepkimi koyup olur mu lan denyo o zamanlardaki insanlar da senin gibi düşünüyodu dan girmiştim. bana onu bunu bırak mesela ne seni x in bulunduğu zamanki gibi şaşırtabilir demişti. x i hatırlamıyorum da tv, ampul, uçak, telefon gibi pek muhteşem şeylerden bahsetmişti de o an bir cevap bulamamıştım. he bulamamıştım da kabul de etmemiştim tabi dediklerini.

kablosuz elektrik aktarımı. şimdi bununla ilgili çalışmalar yapılıyomuş da ne aşamadalar bilemem. elektriği kablosuz bir şekilde aktaran adam yüzyılımızın dahisidir, mucididir. allahı var süper buluş.

ikisi de aynı nalan aslında!

zamanının süper dizisinden günümüz internetine ulaşan tek vidyonun aşağıdaki olması acı verse de hiçyoktaniyidir.com. Hani ben diziden 2. vidyoyu istesem güven pazarlama şoray-kapıcı şafak ikilisinden bişey isterim. ama şafak sezerin tek kişilik şovu çevirge dansını diziden ayrı tutuyorum. onun bile görüntüsü yok. biri ip tv'yi başlatsın da televizyon altın çağını yaşasın.

7 Eylül 2009 Pazartesi

taksi!

kelimelerin tükendiği an. bi yorum yaziym dedim de hayır. google yaşadıkça yaşasın!

6 Eylül 2009 Pazar

noho

amansizsiniz

ben hala reklamın sonundaki "onlar büyükse...biz de büyüğüz!"-ve seyirciler çıldırır!- kısmındayım. kim yazmış bunu? böyle boktan gaza getirme cümlesi mi olur? artist artist başla, patlama cümlen "biz de onlar kadar büyüğüz" olsun. yani?

4 Eylül 2009 Cuma

ygt v.2.

hani yiğit sevinç v.2. çok önce başladı da oturup açılış yapıp duyuracak halimiz yoktu. biraz çalıntı bir hitap olucak ama böcüğüm sayesinde. saygılar.

31 Ağustos 2009 Pazartesi

neydiyn la münevver

babacım deseydin en başında fiyatını mahallede falan arkadaşlarla aramızda toplayıp verirdik sikmezdin kafamızı aylardır.

ku!

kutsal damacana'yı her izlediğimde, hatta her aklıma geldiğinde yeni bir espri buluyor muyum yoksa götümden mi uyduruyorum artık bilemiyorum. filmde sürekli söylenen kim bu gözlerindeki yabancı şarkısına bi tek fikret'in aşk acısı yüzündendir demiş hiç önemsememiştim ya peki asım'ın gözleri çizememesi, kızın gözlerinin değişmesi... ahmetcim hepsini düşündün mü yoksa çok kral ilahi bir yardım mı?

28 Ağustos 2009 Cuma

viva


nerden geldi akla.

21 Ağustos 2009 Cuma

eter

1
2

nefes filmi



yıllardır hiçbir sinema hadisesi beni heyecanlandırmıyodu. hani tamam allahı var 3-5 abd bağımsızı geliyo aklıma. güzel film yapılmıyo demiyorum heryerde güzel film yapılıyo da dediğim gibi beni heyecanlandıran bi film yok. nefes. çok iyi. ekipleri, hikayeleri, yapımcısı, oyuncusu, ortamı, hedefleri. ben çok heyecanlıyım. daha çok var filmin çıkmasına. inşallah fragmanı kadar güzeldir film. çok önemli. böyle filmlerin olması, çekilmesi çok önemli. yukardaki resimde altta neden hiçbir devlet kurumu yok? olmalı. olsun artık ki adamlar 2 yıl önce çektikleri filmi bu yıl gösterime sokmasınlar. öpüyorum. hepiniz gidin bu filme. parası olmayana ben vericem söz.

son dakkalar

silahlanmalıyız. gençleri, yaşlıları eğitmeliyiz. ama çabuk silahlanalım. az kaldı. ne bulursanız alın. ciddiye alın.

but it's not google-sie

bing çok ii. çok şeker. bir mikrosoft ürünü anca bu kadar güzel olur diyip amcıklık yapmıycam yukarda excel var. mikrosoft 7 de herkes tarafından beğenildi bing de abd de 2. arama motoru oldu. burdan yola çıkarak önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde mikrosoftun zıplayacağını söylüyorum. google yavaşlayacak. falan filan.

18 Ağustos 2009 Salı

15 Ağustos 2009 Cumartesi

13 Ağustos 2009 Perşembe

zombi filmleri

hiç işim olmadığı halde zamanında üye olduğum yerlere hayret ediyorum. misal dünyanın en salak ama tutan internet işi twitter da üyeliğim varmış ta ne zamandan. neyse konumuz paypal. iş düştü üye oliym dedim zaten üyesin dedi iyi şifreyi öğrendik falan. kredi kartı bilgilerini gir dedi girdik devam çat 1.bilmem kaç dolar hesabınızdan çekildi ekstrenizde bi kodumuz olucak onu girin ki kredi kartı onaylansın diyo. allala sen bana dedin mi para çekicem diye? yok. neyse enteresan geldi çekicem demeden çekmesi. yani onaylandıktan sonra senin hesabına yatırılıyo para da çekmeden önce uyar kardeşim. he burdan girmek istediğim konu paypal bu yöntemi değiştirmezse türkiye pazarından istediğini alamaz. kim uğraşıcak onla yı geçtim teyze amca bulamaz o şifre neyim şeyini. yani internet bankacılığına giricek de ordan ekstre ordan şifre şifreyi oraya giricek yazarken yoruldum, manasız. o kadar güvenlik istesem bilgisayarı internete bağlamam. hoş kaspersky özellikler sonda kullanıyorum google a bile girerken bana soruyo o yüzden güvenlik açısından götüm bu kadar havada da meselemiz o değil.

meselemiz zombi filmleri .com. bakalım görelim. zombi filmleri, zombi oyun, zombi oyunları.
"zombi oyunları", "zombi filmleri".
bunlar da google için manasız devede kulak falan.

12 Ağustos 2009 Çarşamba

nokta'nın domain amcıklığı

burda nokta internet bilmem ne firmasına küfretmiştim sinema hakkında tüm domainleri almış diye. hadi onları anladım da hortlak.com u neden aldın allahsız!

7 Ağustos 2009 Cuma

Kara Toprak Ver Yarimi

sakallarını yerim senin. yıllar önce bana verdiğin pozları yerim. insan 54 yaşında ölür mü. allah rahmet eylesin. o ağzından düşürmediğin, adamlık gösterdiğin barışın yanına gidesin. yazıp da dökmek istemiyorum içimdekileri. hepsi içimde kalsın. eskilerden de bu yazım, senin için.

4 Ağustos 2009 Salı

kimin kupasını kime veriyosunuz?

e yazmazsam deliricem. hayır yazmamak lazım sonuçta az biraz kafası, kalbi olan herkes biliyor da olmuyo işte.

süper kupa: lig şampiyonu ve kupa sahibi oynar, yenen süper kupayı alır.
lig şampiyonu: Beşiktaş
kupa sahibi: Beşiktaş
süper kupa sahibi: fenerbahçe

her şeyi geçtim ben lise sonda mantık diye bi ders aldım. müfredat falan milli eğitimden. ama benim anlamadığım bu maçı fenerle oynamamız. daha doğrusu zaten bizim olan kupa için maç yapmamızın gerekmesi komedi. o kadar komik ki cümle kuramıyorum. neden fener? neden lig 2. sivas değil de fener? bu da ikinci soru. hangi sıfatla ordaydı fener ben hala anlamıyorum. final oynamak bir statü müdür? böyle şey olur mu lan lig 4.sü olmuş adamlar hangi sebeple fener? hadi bunu da anladık neden yunus yıldırım? fener Beşiktaş maçlarında yaptığı hatalarla defalarca gündeme gelen, Beşiktaş'a defalarca zararı dokunan hakem niye? başka hakem mi yokmuş? bu 3 soruyla gittim Dolmabahçe'ye. arabayı park ettim belediye otobüsüyle gayet rahat bir şekilde stada ulaştım. 5 dakikada bir kalkan otobüste tıklım tıklım durmanın fenerlilere ne gibi zevkler verdiğini çözemedim tabi.

otobüsle ilgili anlatılacak pek ilginç bişey yok. 10-15 turistimiz vardı otobüste. beşiktaşta gezerken kafalayıp sokmuşlar otobüse. eğlence oldu onlar için.

stat olimpiyat oyunları için güzel olabilir ama futbol için değil. Türkiye'de hiç değil. insan bir akustik istiyor. neyse maç fazla manasız bir balon şovundan sonra başladı. biz sustuk fenerin omuz omuzasına baktık, hiçbir şey duyulmuyor. iyi de bağırıyolar hani belli ellerden kollardan. biz de burdan edindiğimiz mantıkla sadece sahadaki futbolcularımız duysun diye bağırdık. ona rağmen 3-4 tezahüratımız karşıdan duyulmuş. onlar 3-4 diyosa 30-40dır kesin de inanalım bari. memetciğim demiş ki ilk yarı yenişemedik. Beşiktaşım sahada biz tribünde çatur çutur siktik demek ki seni es geçmişiz o yüzden farketmemişsin. fenerin ilk şutu 7 ikincisi 16. dakikadaydı. gelelim şimdi haysiyeti olanın utanması gereken kısma. hadi federasyon dedi süper kupa maçı yapıldı ve sizle oynıycaz onu anladık. daha maçın ilk dakikaları yusuf'a yapılan hareket penaltı ve kırmızı kart değil miydi? yukarda allah var diyenler cevap versin lütfen. demek ki neymiş dakika 5 BJK:1 fener:0 ve 11 kelle. e daha ne diyim canım ya. sonra bir penaltı şüpheli pozisyonumuz daha vardı ilk yarıda. fenerin oyuncusu da taraftarı da uyuyodu yalan mı söyliycem amına koyim bi açık bağırıyodu gerisi çöğrdek çitliyodu. dürdün vardı gördük.

ben fenerlilerin sesini iki kere duydum, onda da gol diyolardı. bir şarkı türkü duyulmadı. süper beyin mehmet demiş ki televizyona bile gittiyse onlar kesin duymuşlardır. allah allah diyorum. yunanistanın mı olimpiyat stadına gittim acaba diye düşündüm bunu duyunca. mehmetciğim tüm fenerlilerin içine hem ligde hem de kupada aşağıdakine benzer bişey koyduk. sakın televizyonlara giden ses her tribünün önünde olan aşağıdaki şeyden çıkan kablo sayesinde gitmiş olmasın?


a be sayın fenerli kardeşlerim. heh maça dönelim. 2. yarı çok kötü oynadık. aynı ikinci yarı nihat bir frikik kullandı. tak fener eliyle kesti. maçın düdüğü nerede? valla biz göremedik o sırada. neymiş dakka 60 Beşiktaş'ın %100lük iki, tartışmalı bir penaltısı verilmemiş, fener görmesi gereken kırmızı ve sarı kartı görmemiş. e bunca şerefsizliğin yanında sivokcuğum da mallık edince takım da çöktü, tribün de.

sonuç olarak benim meselem kupa değil, o zaten bizim. yenilmemize de bişey demiyorum. daum kendisi bile bala dese de ben demiyorum. helal olsun. ama siz ne şerefsiz insanlarsınız ki hakkımız olan kupa için götünüzden maç üretiyosunuz, sıfatsız bir takımı Beşiktaş'ımızın karşısına şaibeli bir hakemle çıkartıp penaltıları vermeyip yenince seviniyorsunuz? off valla yoruldum ya. bak çok büyük yeminim var fevri davranma, salakla salak olma diye de olmayınca olmuyo çıldırıyorum bazen.
ikinci yarı biz susmuşuz da sazı ellerine almışlar. yavrucuğum 75 de golle sustuk, baktık tüm federasyon karşıda, baktık kupa zaten bizim bırakalım alsınlar dedik maçı. sizin ele aldığınız sazın üreticisi biziz. buyrun aşağıda.


son olarak büyük Seba'dan fenerin şampiyon olduğu sezonun ardından geliyor: "şerefli ikinciliklerimizle gurur duyuyorum!". fenerliysen boşuna bi daha okuma anlamazsın.

31 Temmuz 2009 Cuma



29 Haziran 2009 Pazartesi

hangi tastan su içilmez?

"ırkçı değilim, millliyetçiyim" değil "hem ırkçıyım hem milliyetçiyim". valla uyuyamadım bunu not almadan. konuyla alakasız olarak "go ahmedinejat. kill 'em all!"

bir gün olur da darbe yaparsam mahkemelerdeki "adalet mülkün temelidir" yazısını "el elin eşeğini türkü çığırarak ararmış" la değiştireceğim.

kartal v1.0.

ben taa aylar önce blogger için beşiktaş teması yaptım. şampiyonluk teması doğrusu. bi ara koyim onu.

sepet

ÜRÜN
Adı / Atıf Yılmaz
Ahmet Rasim Seti
Alayına Gider & 101-105: -4
B Filmi
Belgesel Film
Belgesel Filmin Yapısal Gelişimi
Beşiktaş'ım Sen Çok Yaşa!
Beşiktaş Destanı / Kaptan Kazım
Canlandırma Sineması Üzerine
İslam Hukukunda Özel Mülkiyet ve Sınırlamaları
John Locke'ta Mülkiyet Anlayışı
Kemal Sunal Fenomeni
Küçük Hanımefendi Belgin Doruk Acı Dolu Yıllar
Mülkiyet Hakkı
Sadeliğin Derinliğinde Bir Usta: Lütfi Akad
Sinemada Anlam ve Anlatım
Şark'ın Şiiri İran Sineması
Türk Sinemasında Akım Araştırması
Türk Sinemasında Karakterler ve Tipler & Türk Sinemasının Türk Toplumuna Bakışı 1950-1975 Dönemi
Uygulamalı Arapça Öğretimi
Uygulamalı Arapça Öğretimi /2.Kitap
Vahdet'i Vücûd ve Esasları
Vahdet-i Vücut
Western ve Amerika Bir Ulus-Uygarlık Kurgusu
Yıldız: Hülya Koçyiğit
Yüzyılın 100 Yönetmeni
mehmete göre komik, bana göre süper mantıklı bi alışveriş listesi. sonra yine mehmet dedi ki bu listeyi polis görse seni içeri alırlar. o konuda şüphelerim var.

15 Haziran 2009 Pazartesi

ayfer

kanser çok kötü bişey. hoş o bahanesi.

31 Mayıs 2009 Pazar

BOBoydu HOLOSkoydu Beşiktaşım Şampiyon Oldu!


geçen hafta "sike sike" yazacaktım dedim gerek yok. ama sike sike, bağırta bağırta şampiyon olduk. yine sadece sike sike yazacaktım da baktım evdekilerden nettekilere herkes kıskançlıktan çatlamış. çatlayın amına koyim.

26 Mayıs 2009 Salı

on yüz bin milyon kapak

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Portakal Soyulur mu?

cs4

cs4 yükledim eeepc'me de cs3 e dönmek gerek. hem 2gb ram istiyo hem de ekran çözünürlüğü küçük kaçıyo. cs3'le çok iyiydik halbuki. sırf açgözlülük işte.

ne güzel akşam

ne güzel bir akşam bu akşam. ve son güzellik beşiktaşımdan.

10 Mayıs 2009 Pazar

ee

eeeee... diycem de ne diyceğimi unuttum. ama şunu biliyorum mesela ki ben buraya hiç yazmadığım kadar kötü yazıyorum. eskide cümlenin ilk harfini büyük yazmadan duramazdım mesela. msn, telefon mesajları da bozmadı, burası bozdu. zaten boş şeyler yazıyorum diye önemsemedikçe boku çıktı.
düzelteyim o zaman. ama son kez hay amına sikiym ya demek istiyorum.

8===>

Were in college soooooo...... LETS HAVE SEX!

8===>

Were in college soooooo...... LETS HAVE SEX!

21 Nisan 2009 Salı

naciye

anneanne nin adı unutulabilir. 2. sınıfta ananemin adını bilmememin çok mantıklı sebebi varmış. anne ve baba baya yakın sonuçta onların adını bilmemiz normal. gelelim diğerlerine: nuray teyze, ayşe hala, mustafa dayı, oktay amca, rasim enişte, hasan dede. bakın 2. derece oluyo galiba bunların hepsinin sıfatının başında adları var. karıştırılma ihtimali var diye. o yüzden bunların adını biliriz. peki anneanne? peki babanne? yaa.

19 Nisan 2009 Pazar

zoho

eğer ilk izlenimim doğruysa mirasımı zoho'ya bırakıyorum.

6 Nisan 2009 Pazartesi

naapmalı?

[b3.jpg]

yakıyorsak aşkımızdan


Üsküdar'dan çekilen bu fotoğrafta Beşiktaş'tan yakılan 17bin meşalenin etkisi görülebilir.
Çok hoş organizasyon olmuş da polis yine yapmış polisliğini. cem dizdar'ı aşağıda nooluyo amına koyim derken görebilirsiniz.
[bcemabiBJK.jpg]
bi de videosu var.

5 Nisan 2009 Pazar

JeTTfon Plus Türkiye

"herşey dahil" demiş tt bu kampanya için 65 tl mi ne. ben de fransadaki fln gibi internet+telefon+kablolu tv paketi sandım. sırf telefonmuş. e sik sik nereye kadar?

30 Mart 2009 Pazartesi

amk ya

o değil de malın teki uludağda kendini öldürünce bu kadar yaygara koparıp artistlik yapan orospu çocuğu okan bu olay hakkında program yapacak mı?

H

bur_adil30.03.2009 21:56
helikopterin koltuğunu çıkartıp kızak yapan bi kişi,yanındaki diğer kişilerin cep telefonlarını bulabilecek kadar sağlam demekki sağlık olarak.bu olayda değişik şeyler var arkadaşlar,göreceksiniz değişik şeyler çıkacak bu işin içinden.





koca habertürk yorumcularından tekinin beyne sahip olması ne acayip.

hulusi ibnesi

By Delibozan on Tuesday, November 14, 2000 - 02:34 pm:

lam orospunun am kılı pikachu.. sen daa ananın memesinden döllü sütü içerken ben küfür öretiodum la bebelere puştun her gün siktiii ibne..

mehtap internetin sonunun burası olduğunu söylemiş de yanılmış. internetin, muhabbetin sonu yukarıdaki linktir. işinizi gücünüzü bırakın sonuna kadar okuyun. mutluluk da huzur da orada.

28 Mart 2009 Cumartesi

onlar anlamadı

"Bir sinema filmi, en kestirme anlamıyla duygusal-düşünsel bir paylaşım hedefiyle üretiliyorsa, kurduğum o içsel dünyanın dışında kalan izleyici de en az bu film kadar "başarısız"dır diyebilirim rahatlıkla."

demiş tan tolga demirci gomeda için. yani ne demiş filmimi anlamadılar, onların suçu. daha da doğru çevirirsek "ben süper şeyler düşündüm, seyirci düşündüğüm şeyi anlayamadı, başarısızlar". haydaa. ne zamandır bu kadar komiğini görmedim. yine de efendi olalım tan a seslenelim: sayın mal, kimse sizin siktiriboktan filminizin "içine" girmek zorunda değil. fakat sizin göreviniz onları içeri sokmak(eğer amacın "içeri" sokmaksa. yoksa gayet dışlaya da bilirsin tabi). giremedilerse senin suçun. daha ne bık bık ediyosun amına koyim. yapamamışsın işte. olur öyle. de eğer izleyiciyi beğenmiyorsan sana siktir git o zaman demek zorunda kalacağım. ya da film çekme. yapma amına koyim madem öyle millet akıllanana kadar.

23 Mart 2009 Pazartesi

22 Mart 2009 Pazar

ahh

title: debby gulp 7-11remix
author: prince jonathan

bak

title: Storm
author: Kyotosapian

not life - muhteşem bir oyun

size henüz geliştirilmekte olan bir oyundan bahsedeyim. oyun demek biraz ayıp, hayat simülasyonu. ayrıca bir cd'yle falan gelmiyor yukarıda gördüğünüz gibi sırf bu oyun için özel üretilmiş bilgisayarıyla geliyor. monitörünüze, televizyonunuza takmakla hemen başlayabileceğiniz oyun açılır açılmaz size "yer" soruyor. Ben Turkey>Istanbul>Sisli>"Mahallem">"Bina Numaram">"Daire Numaram" yolunu izleyerek gayet şu an oturduğum evi seçtim. Mahalle genel olarak gerçeğine benziyor. Evin içi tabii ki sallama olmuş. Neyse bi böyle başlayabiliyoruz ya da tüm sorulara "random" diyip bilmediğimiz bi yerde kendimizi bulabiliyoruz. Oyunda tamamen özgürsünüz. Bayiden bir gazete satın alıp iş ilanlarına başvurabilir, başta seçtiğiniz karakter özellikleri sayfasında "iş: öğrenci/lisans/X Üniversitesi" diye seçip eğitim de görebiliyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi yaş, boy zart zurt özelliklerini de buradan seçiyoruz.

Bahsettiğim oyun kutusunun içinden bir de klavye çıkıyor. Her harfe atanmış bir komut var. Yani klavye sadece bu oyun için kullanılabilir ve size inanılmaz özgürlük sağlıyor.

Gelelim esas mevzuya. Dediğim gibi istediğiniz her l

18 Mart 2009 Çarşamba

OH-HÜÜÜY!

OH-HÜÜÜY!.. Ölme beyim, örme ördeğim!.. Dün başı ağrır, yarın dağ yanar, bugünsü gün ineğe kaçar!.. Balta nerde?.. Taş içti!.. OH-HÜÜÜ!.. Öldü eşşeğim zurna daşşağım!.. E yani.. Sen de insanım!..

Her Zaman Leman'da Metin Fidan!..

15 Mart 2009 Pazar

ben ninjayım be kardeşim!

bu ayki l-manyak'da kaan ertem, enstantane'lerinde benim "ben ninjayım" adını koyduğum bir eser yazıp çizmiş ki oy babayn diyorum. son yıllarda hiç bu kadar iyisini görmemiştim. "iyi ya ben de ninjayım". daha iyisi zor görülür.

asl? ye "5M Migros" cevabından yeni haberdar oldum hatırlayayım da bir daha güleyim.

bi de olacak o kadar. yıllarca boşuna mı sevmemişim bunu yoksa yayınlananlar eski bölümler mi? yani sonlarını hatırlıyorum da bu tadı o yüzden mi alamamışım? neyse ne güzel işte. hakkını helal etsin levent geçmişteki sözlerimden dolayı.

ibb de oyum topbaşa. şişlide mustafa sarıgüle(başka sarıgül de var(chp nöörüyon?)) muhtar farkmaz.

alıcam kağıdı bi sağa basıcam bi sola. bi sağa bi sola!

"oy verebilecek yaştaki" tüm tkp lileri bi ilçeye toplasak(sonuçta onlarınki de ütopya) bir belediye kazanabilirler mi? matematiksel hesabına hiç işim olmadığında bakıcam. birsürü muhtarlık alsınlar dedim de özel mülkiyet karşıtlığı - ikametgah senedi çatışması yüzünden emin olamadım.

tee lise 2 de yazdığımız "türkonot" adlı senaryoyu buldum geçen gün. türk astronot, uzay mekiğinden çıkıyor ve uzayda salınmaya başlıyor. aşağıdaki görevliler uzaya kadar çıkan bir merdiven yapmaya karar veriyorlar. astronot da hay sikiym fikrinizi gibi bişey diyo film bitiyo. maksat komiklik. de 2-3 yıl önce japonların uzaya kadar asansör fikri çıkmadı mı? hatta başında da türk mühendis var. bence bizim senaryodan çalmışlar. o değil komik gerçekten de şaka yapmıştık ciddisi de varmış. merdiven dedik asansör dedi.

makserle ilgili çok güzel planlarım var.

keşke kendi oyunumu yapsam. oy o kadar istiyorum ki. o kadar değil de az da değil yani. ara sıra çok. bazen hiç aklımda yok. zombili adam gibi oyun yok mesela. resident evil demeyin. adam gibi diyorum. da aman benim istediğim zombi falan değil. çok nefis proje de uzun. şimdi anlatılmaz.

"bitirmek" için girdiğim zombi filmleri izleme maratonumda kafamı bir kaldırdım baktım ki 40 da 1ini bile izlememişim.

emperyalizm, enformasyon, dezenformasyon, mülkiyet, yağma, yaşama hakkı, içgüdü, bilinç altı, etik, yaşama içgüdüsü, sığınma, yer altı, yaşam, ölüm, eski değerler, yeni değerler, takıntı, eğlenme isteği, yeniden doğum(bireysel ve toplumsal anlamda), ırk ayrımı, sınıfsal farklar, doğuştan veya sonradan kazanılan yetenekler, feda etme, ilerleme, değişme, yamyam olmama(kendi türünü yememek), doymak için değil yemek için yemek, içgüdüsel olarak yemek, insan eti yemek, ...

of sıkıldım zombi filmleri hakkında bir yazı yazacak olursam bunlar burada dursun. şimdi yazsam "zombi filmlerinden yola çıkarak mülkiyet hakkı" üzerine yazmak isterim.

14 Mart 2009 Cumartesi

pankart


Yukarıdakini açamayan aşağıdakini ne de güzel açmış. Takım gibi taraftar da parasız iş yapamıyor sanırım. Hoş takım paralı da bi bok yapamıyo da benim meselem değil o. Da yorum yapmadan edemeyeceğim büyük bayrak olur, afiş olur sponsorun logosunu kabul ederim de bu bildiğin reklam. Taraftar bir şirketin reklamını açarken ne hissediyor? Başka hangi takımın taraftarına reklam afişi tutturabilirsin? O değil şimdi bunlar kesin fb taraftarı değildir de azizin tuttuğu adamlardır=) Aslında aşağıdaki fotoğraf o kadar önemli ki fenerbahçeyi, tribinünü tanımak için. O kadarını siz düşünün.
Hoş fenerin pankart arası ne zaman iyi oldu ki? Azizi suçluyolar afişe, pankarta izin vermiyo diye de adam iyiliğiniz için yapıyor be kardeşim.

11 Mart 2009 Çarşamba

not

çok hızlı not alıyorum sonra uyuyorum.

pineapple express i yaklaşık 5 aydır indiriyorum sanırım. hep ilk gözden çıkan o oldu. çok ayıpmış. amerikanın şan of ded i gibi. yakın yani.

seven pounds(yedi yaşam) bu cuma vizyonda. çok memnun kaldım. mib le sevdim, henkok da kararsız kaldım, bu filmde emin oldum ki wil simit iyi adam. yok çok ciddi söylüyorum çok çok güzel bir film olmuş. öpüyorum.

nerdeyse unutuyodum seven pounds da "ezra"yı canlandıran woody harrelson'ın fanatik bir hayranı olduğumu söylemem gerekiyo. çok nefis bi adam. çok şey söylerim de bu kadar şimdilik.

wanted' da arabayla yapılabilecek aksiyon/komedinin son noktasının yapılması.

role models ın 2. yarısının feci eğlenceli olması da fenaydı. şu frp mi ne deniyorsa işte o da enfes heyecan. ayrıca başroldeki adam 500 yıldır zibidiyi oynuyo yazık ona.

fizy.org var çok sevdim. tink simpıl.

çekmem de çekersem "yalan" hakkında çekicem.

uv kitaplığım var artık. hayatımda ilk defa var. içinde kitap bile var.

iyi geceler yiğit. sanada.

8 Mart 2009 Pazar

pek hoş

1 Mart 2009 Pazar

Mission Failed

Evet 5 Mart'a sözüm vardı Dünya kurtulacaktı da olmadı, kısmet değilmiş. Olmayacağından emin olduğum şu gün de geri sayımı durdurdum. Neyse bunun hakkında söylenecek çok şey var da burası yeri değil. şöyle bir karışık girelim bakalım kolay değil neredeyse bir ay.

amerikalılar filmlerde "bol şans" dedirtecekleri zaman fransızca söyletiyolar ve sanırım okunuşu türkçeyle aynı. sadece fransızca konuşuyo taklidi yapıp bol şans diyolar.

men in black serisine bayıldım. yani filmde bi bok yok da matrix in falan götüne koyarmış(bunu açmam lazım da üşendim). ayrıca usa bayrağı gözükmeyen tek holivud yapımı bu mu ben mi göremedim?(2. filmde çük kadar gözüküyo da 1 de yok sanırım)

oscar hakkıyla verildi hindistan piyasasına giremeyen holivudun oscarı başka filme vermesi beklenemezdi, beklenen oldu. slumdog milyoner de benjamin batın ın bilmemnesi de boktan filmler. beş para etmez. yarışanlar arasında en iyi film wrestler dı. en iyi erkek de miki ruk'a.

nasıl tom henks forrest gump'dan daha forrest gumpsa miki ruk da koçtan daha koç, randy'den daha randy'dir(dikkat büyük laf).

benjamin batın forrest gump ın yeniden çevriminden öteye gidemez.

holivudun amish'lerle ilgili bir planı mı var? nasıl tesadüfse ardı ardına 3 filmde amish görmek?

"sex road" un unrated versiyonunun "unrated" tarihinde altın bir basamak olması?

v for vendatta yı çeviren sevgili kardeşim raskolnikov'un harikalar yaratmasına ne diyeceksiniz peki? şaka gibi bir çeviri öpüyorum.

zombi filmleri üzerine araştırma yapmamın gerekmesi

çok önemli: eğer bir gün zombi filmi yaparsan yeni bir şey yapmaya çalışma. asla. gayet basit. zombi koşamaz, alet kullanamaz. önce bir virüs yayılır sonra birileri farkeder ve bi yere sığınır. başka biyere gitmeye çalışırlarken yarısı ölür. gittikleri yere vardıklarında da film biter(tercihen mutsuz son). bu kadar basit. valla. sakın. sakın diyorum nefsine yenik düşme.

george romero tüm zombilerin babasıdır. muhteşemsin adamım seviyorum seni. tüm filmlerini izlemeden, filmlerdeki alt metinleri düzgün okumadan bu adama "en iyi zombi filmi yapan" diyen herkesin götü sikilsin.

ayrıca monkey shines i izleyip bu adamın "en az" hiçkok kadar başarılı gerilim yaratabildiğini göremeyip, önüne yüzlerce milyon dökemeyen yapımcı olduğunu sanmıyorum. demek ki romerocum kabul etmiyor bu teklifleri, gayet de iyi yapıyor.

hidrofil sargı bezi nin kutusu uzaktan napoliten e benziyor, nice canlar yakıyor.

kuduz aşısı acıtmaz da tetenoz 2 gün ağrıtır.

ısırıp kaçan köpeğin götünü siksinler.

kuduzla zombi arasında büyük bağlantılar var hadi okuyan bunu da bilsin.

aslında unutmamam gereken bir sürü şey vardı da buradan başka not alacak bir yerim olmadığından unutmuşum.

7 Şubat 2009 Cumartesi

hurt

Bu sayfanın çevirisini yap

6 Şubat 2009 Cuma

Halay Başı Teması

Şimdi bu gördüğünüz Blogger Temasını 3-4 farklı renk paleti ile paylaşmak istiyorum. Eğer kullanmak isterseniz ya da insansanız şu sorularıma cevap verin(yoruma oynayan ilk yazıdır):

1- Yukarıdaki Hasiktir+Sallanan Çocuk ve Sağ üstteki ters dönmüş adam yerinde ne olsun?
2- Renkler ne olsun?
3- Başka ne olabilir?

evet 3 soru her soru 33.33333... puan. bu hesaba göre kimse 100 alamaz. burdan da akademisyen olursam nasıl kimseye AA vermeyeceğimi de açıklamış oldum sanırım.
AA(100-100)BA(95-99)
BB(90-95)CB(80-90)
CC(60-80)DC(50-60)
DD(40-50)FF(1-40)
AQ(0-0)
Önemli Not: Hiçbir şey yukarı doğru yuvarlanmaz.

.blogspot

5 kere uyandım 2 saat içinde. aklımda sürekli sleeptracker(pro) var ondan sanırım.

neyse şu alan adlarıyla ilgili unutmuşum mesela .blogspot.com uzantılı adresler. henüz buralar dutlukken gelip bi tek ygt alt alan adını almak salaklık değil mi? bence öyle. böyle yeni yeni siteleri erken keşfedin, alan adına dadanın. hani gayrımenkul yatırımı gibi. geldiğimde isimleri silip süpürseymişim şimdi blogger ın sinan çetin'i(allah korusun) olurmuşum. biraz ileriyi görmek gerek. ayrıca 5 şubat kararlarından biri de paylaşımcı olmam yönündedir, uyacağım.

kork

bunu da ne zamandır söyleyecektim de şimdi kısmet oldu. internetten korkun. çok korkun. altınıza sıçın korkudan. 1-2 seneye herkesin internette anonim gezip hiçbir özel bilgisini internete taşımayacağını öngörüyorum. he bu bloglar da herkesin götüne girecek. çok ciddiyim. facebook adam gibi bi plan yapmazsa 2 seneye batar.

i can speak turkish

Ders Kodu Ders No Ders Adı
CD 306 Video Sanatı Atölyesi
CD 308 Studies in Contemporary Art and Culture
RC 304 RTS de Akım, Dil ve Tür
RC 324 RTS Projesi
RC 342 Televizyonda Türler
RC 414 RTS'de Özel Konular
TD 122 Türk Dili-II

öznurcum türk dilinden geçir artık di mi?

i can speak turkish

Ders Kodu Ders No Ders Adı
CD 306 Video Sanatı Atölyesi
CD 308 Studies in Contemporary Art and Culture
RC 304 RTS de Akım, Dil ve Tür
RC 324 RTS Projesi
RC 342 Televizyonda Türler
RC 414 RTS'de Özel Konular
TD 122 Türk Dili-II

öznurcum türk dilinden geçir artık di mi?

ad

fırsatlar. şimdi bu kriz ortamıyla ilgisi yok da geleceğe yatırım yapmak isteyenler bir anlam taşıyan boşta olan tüm alan adlarını alsın. saçma olanları da alın. karburatorkapagiseverler.com gibi. yiğitin 8 milyonuncu haklı çıkması yıllar sonra bu alan adlarından çok para kazanmanız yolunda olacak. cümleyi doğru bi şekilde kuramadım da mesele o değil. burdan yeri gelmişken tüm istediğim alan adlarını alan nokta internet teknolojileri'ne kucaklar dolusu küfürlerimi yolluyorum. ulan 2 tanesini hediye et bari.

1milyonuncu format

5 mart akşamındaki yiğit'e

5 şubat akşamı senin için pek mühimdi. 1 aylık iddiaya girdin aha bugün bitti. devam ettir iddianı, bir ayla sınırlı kalmasın.

3 Şubat 2009 Salı

kovboy

2 Şubat 2009 Pazartesi

karne

buradan Zeynep Özbatur, Jalal Toufic, Ahu Sun, Melis Behlil'in karnesine ulaşılabilir.

pusmayın amına koyim

kantır ve ikv de herkes birbirine eziq diyo. ezügk? o da nesi?

spem

blogger spam yorumları nasıl engelliyo? tebrik ediyorum.

1 Şubat 2009 Pazar

istanbul şaşırma vakti

kıyamet sonrası istanbulda geçen online oyun. koca örümcekler, cinler(tüftüf atıyolar), meteor yarıkları, iksirler, büyüler, gizli geçitler, büyülü labirentler... ceren böyle bir ortamda duvardan adam çıkmasına şaşırıyor.

bense 18 saat aralıksız telefonla konuşan çifte şaşırıyorum. 18 saat. 18 amına koyim. madem böyle bir salaklık yapılıyor neden bana söylüyosun lan. gizle. madem gizlemiyosun neden sorusuna telefonda daha romantik oluyo deme. telefonda konuşunca daha romantik olan ilişki mi olur? doktora gidin dedim. hem kanserden hem gerizekalılıktan.

başkanım

Savaş 3 nolu birlikteki aslerlerimin yarısını deniz yoluyla okla işaretli yerdeki kaleme saklamamla başladı. aslında hayır cümle saçmaladı diye öyle dedim çoktan saklamıştım onları çıkarmamla başladı. 2ye böldüğüm 3 nolu birlik kaanın 9una saldırdı. sayı olarak eşittik heralde de feci bozguna uğradım tüm ordum mefta. onda da 3-5 mancınıkla 20-25 atlı kaldı.

o aralar kaan 6 nolu birliğiyle surlarımı yıkmış ana merkezime giriyodu ki üstünde gizlediğim birlikten haberi yoktu bi çapraz eteş allah rahmet eylesin.

kaanın 8 nolu birliği inanılmaz kalabalıktı 300 mancınık ve top. priest in gücünü bilen ama doğru kullanamayan kaan önce priestlerimin salgın hastalığına yakalandı sonra da 1.ordum tarafından yendi yutuldu. bundan önce de 8'in bir kısmı 2nolu ordumu surları murları yıkarak darma duman etmişti. 8 i dağıtmanın gazıyla 1 numerolu ordum 4 numaralı orduyla beraber 7 ye girişti allah rahmet eylesin. yukarda kalmış az biraz bişeyi vardı onları da 5 halletti sağolsun.

ya ya böyle işte. bence kaan çok pis yenerdi de aç gözlülükle popüleyşın limitini aşmak için tüm işçilerini öldürüp 3-5 altın gelsin diye tüm binalarını kendi elleriyle yıkmasaydı. tecrübe diye de buna diyolar heralde.

he kırmızı çizgi neden kesik kesik 4 saat savaşmıyoruz dedik bu da akıllı ya boydan boya sur çekmiş dedim pezevenk olur mu öyle şey ben oyunun hemen başında gelip seni sura hapsetseydim olur mu kabul etti yıktı araları.

bir empayır ört hikayesi dinlediniz.

rush

tam 4 saat saldırmama sözünden, hazırlık aşamasından sonra savaşın sadece 25 dakika sürmesi canımı sıktı. he bunda kaanın stratejik hatalarının payı olsa da büyük pay muhteşem yiğitin muhteşem ordusunun uyguladığı muhteşem taktikteydi.

ardından yeniden istanbul kıyamet vakti

ve bu saate kadar counter strike.

ah bir de kol bozuk olmayacaktı ki pes'te de rooney şhow yapacaktım kaana. neyse yazık karnım ağrıyo diyip bıraktı zaten oyunu. bu sınavlardan önce falan da aynı boku yapar.

30 Ocak 2009 Cuma

kırmızı 3

inatla kırmızı 3 e yatırıyosun paranı. istatistikle falan ilgili değil, kırmızı 3ten kazanmak istiyorsun. sadece ondan. paran bitiyo kısa sürede, saatini, telefonunu, arabanı koyuyosun kırmızı 3'e. yine gelmiyor. yüksek faiz borç alabileceğin kadar alıyosun. yine gelmiyor. özne-nesne ilişkisi tamamen farksız da inat aynı. allah rahmet eylesin. mezarına çiçek koyacak kadar bile param yok.

dikkat! manasız ergen blogu şifrelemesi dolu bir yazıydı bitti kaygısızca.
Aldatmanın tadına varınca
Doğru söylesen kimin umurunda
Gözüme inanırım, haydi zıpla

Utan ki çıksın o masumiyetin
Gülü daldan koparmam inan
Kaçırdık gelen o pembe gülleri
Çocuk olmak cesaret bana

Kendini sıkma
Zorlamakla akmaz sahte gözyaşı
Fazla uzatma
Ben delikanlıyım gözüm görmez hiç bir şeyi

Kanasın dünyam yansın oldu olacak
Günahlar kavrulsun, aleviyle

Yaşandı bitti saygısızca
Aldatmanın tadına varınca
Doğru söylesen kimin umurunda
Gözüme inanırım, haydi zıpla


Söyleyen : Burak Kut - Bu şarkı sözü 2282 kez okundu

29 Ocak 2009 Perşembe

yerel?

ben neden bu aralar bir sürü salağın lafına önem veriyorum bilmiyorum da millet tayyibin bu muhteşem hareketine yerel seçim çalışması demiş. yani ne desem boş. hay allah. zaten akp yerel seçimleri silip süpürecek. böyle birşeye yerel seçimler için denir mi? hayır birsürü salak laf edilmiş de en edepsizi, en kafasızı bu. orda yıllar yılı ecevit-kıbrıs olayından beri(o da tartışmalı) ilk defa türkiye uluslararası arenada delikanlıca bi hareket yapmıştır. budur. ayrıca bu olayla ilgili yazım değildir ön yazılar bunlar.

cem uzan

tayyipin içine cem uzanın ruhu gir

noluyo

burdan tayyip in çüküne öpücükler gönderiyorum. noluyo lan şaka mıydı bu izlediğim? hay allah hala şaşkınım

noluyo

burdan tayyip in çüküne öpücükler gönderiyorum. noluyo lan şaka mıydı bu izlediğim? hay allah hala şaşkınım. hemen de geçtiler başka habere ben olsam 24 saat o toplantıyı yayınlarım. burdan son olarak tayyip naaptın amına koyim gece gece bana diyorum.

27 Ocak 2009 Salı

neler oluyor?

yazılabilecekler:
  • kadri'nin götürdüğü yere git olmamış. çok istedim 2 saat eğlendirsin diye de olmamış.
  • asla yapmayacağım, yapanı kınayacağım şeyler yapıyorum
yazılabilecek fakat okumaya gerek olmayan şeyler:
bu eve taşındık taşınalı götümü ve çükümü yakmaya çalışıyorum. az önce götümü yakmayı başardım. nasıl oldu anlamadım da o kadar acı vermiyormuş. acıyı tartışmak lazım tabi. neyse sıra ön tarafta. aman aman.
(bkz: whats the point of living if you don t have a dick)

25 Ocak 2009 Pazar

lorke

hazır sinir bozulmuşken tam şu anda poşu takan herkesin götünü sikiym diyorum.

safiye soyman

salaklığa karşı büyük sabrım var da bu olayda çıldırdım kendimden geçtim artık. bi çocuk(ümit özgen) uludağ'da kayboluyor ve 12 saat mi ne arandıktan sonra anca bulunuyo, kurtarılamıyo. bu olayın ardından en ünlüsü okan bayülgen olmak üzere yüzlerce salak, jandarmaya yüklendi. sırf jandarmaya da değil devletin her kurumuna işte.

saat 12.30 da arkadaşlarını arayan çocuk girilmesi, kayılması yasak olan bölgede kaybolduğunu söylüyor. bu arada sisten dolayı görüş mesafesi 25-50 cm e düşmüş. yani kaymak için de saçma saatler. 1-2 saat sonra olay jandarmaya söyleniyor. çocuk bi kulübe bulup içine giriyo jandarma yetkilileri telefondan kesinlikle kulübeden çıkmadan beklemesini söylüyo. telefonun şarjı bitiyo. çocuk kulübeden çıkıyo koşabilsin diye üzerindeki montu zartı zurtu çıkarıyo bi süre sonra da düşüp ölüyo.

allah rahmet eylesin de çocuk kendi hatalarından dolayı ölmüş. kayılmayacak havada kay, yasak yerde kay, jandarmanın sözünü dinleme kulübeden çık, üzerindekileri çıkar... bu ne lan? babası benim oğlum helikopter çağırmış salak değil benim oğlum siste helikopterin gelemeyeceğini bilmeyecek kadar diyo da ya yukarıdakiler? ulan bir jandarma yetkilisi de çıkıp ne diyosunuz amına koyim demiyo. çocuğu baygın bulup 100 metre o karda sırtında taşıyan o ere yazık.

buradan
eski televizyon çocuğu, şimdiki orospu çocuğunun sunduğu manasız programın ilgili bölümüne ulaşabilirsiniz. üşenmeyin izleyin birazını. şimdi burda babanın ve emre kınay'ın tutumunu anlayabiliyorum zira kendi çocukları. ne kadar saçmalasalar hakları var. peki okan denen mal sen neden nasuh mahruki'yi 1 saniye bile konuşturmuyosun? ulan adam mevzuya hakim tek insan yok mühendisler konuştu yok avukat konuştu bi arama kurtarmadan adamı konuşturmadın. e benim için gereksizliğinin tescili oldu da millet ne diyor? beyaz ağzına versin, sen de onu götünden sik ne diyim başka.

bundan sonra devlet naapmalı, neler düzeltilmeli... tamam bunlar elbet olsun da daha kolayını söyleyeyim. aynen böyle uludağ'da kayıp mı oldun canım? kulübe falan da yok ki içinde kalmayıp ölesiniz neyse. cenin pozisyonunda sığabileceğiniz kadar genişlikte bir çukur kazıyosunuz karda 1 metre- telefon varsa önce arayın haber verin tabi kaybolduğunuzu aksiyona gerek yok-. çukurun başına kayağımızı, işte adı ne sikse o tahtayı dikiyosunuz ki görülün. çukura girdiğimizde mis gibiyiz. sıcak. şu şartlarda 3 gün rahat rahat yaşarsın. he karı eritip su içemeyecek kadar salaksan 3 gün. neyse son olarak da yaptığın sporu bilinçli olarak yapan biri olduğumuzdan cebimizdeki düdüğü çıkarıyoruz ve bulunmamızı sağlıyoruz.

salakla salak oldum geri zekalı gibi açıklıyorum burda da bu seferlik böyle olsun bakalım. son olarak köprüden atlayarak ölen herkes devlet yüzünden ölmüştür onu söyleyeyim. sonuçta devlet köprüyle deniz arasına ağ germelidir, ihmalkardır. ya da ne bilim tüm karadenizde sahilden 10 kilometre öteye devlet can kurtaran koymalıdır. öyle ya gemiyle oraya gider yüzerim. boğulursam devletin suçu.

öpüyorum beni. yeter.

20 Ocak 2009 Salı

atom?

görünen o ki kriz atom'u teğet geçememiş. bu ay son sayıları. çıkışı efsaneydi, ordan bir sürü efsane yazar, çizer, karakter, öykü çıktı. son zamanlarda bi ilginç olmuştu, tadı kayboloyordu. bence en iyisi olmuş onlar için. ölmek üzereyken, rezil etmeden bitirdiler. herkes için hayırlı olsun. son sayılarını da gidip alın ya da almayın.

17 Ocak 2009 Cumartesi

kaşiftir o

şimdi unutkan ve düzensiz biri olduğumdan burayı tutuyorum lazım olduğunda araytıyorum buluyorum falan. he düzensizlik artık ruhuma işlemiş ki buraya bir link eklerken "böyle bişey var bakmalı" diye eklemişim çoğu vakit so bulamıyorum arattığıımda. neden söylüyorum bunları çünkü mehmet yiğit yeni neler keşfetmiş demiş. kıta sanki. farketmiş, farkına varmış diyelim. ben öncelikle daha demin "aldatılmış"la "aldanmış" ın aynı şey olup olmadığını düşündüm, bi karar veremedim. eğer sözlük anlamları aynıysa ilginç zira aldanmak hiç de kötü bişey gibi durmuyo.

buraya kadar hala girişti. blogblogu'nda da bir türlü giremiyorum konuya, büyük sorun. ne diyodum buraya zaten yeni farkettiğim, istediğimde bulmak istediğim şeyleri yazıyorum. en son blip.tv yazmışım.

Flv Player
Ah ne güzelsiniz
The Woork Handbook
Buradaki 5. Shakespeare.
Whitespace
Yenimecra.org'un açıldığı zamana göre süper proje olduğunu farkettim.
Bunlar böyle. Aklımda fikrimde bir tek televizzzyon var.

son olarak da google diye bi site açılmış. google.com. güzel bir arama motoru.

16 Ocak 2009 Cuma

blip

nasıl bir format sapmasıysa almış başını gitmiş. neyse. blip.tv var. new york'lu start-up. fazla güzel program var. galiba sanırım yani belki neden olmasın düşünmek lazım televizzzyon sırtını blip'e dayayacak.

13 Ocak 2009 Salı

peri

peri'nin sitesinin kabası bitti. çoktan bitmişti de sorun vardı hafif.

11 Ocak 2009 Pazar

?

kulina'nın papağanı galiba cafer'in sürekli katil, babacım diyen papağanı. hay allah sırf öyle mi diye full sezon bez bebek izlemek zorunda kalabilirim. hoş zaten izliyorum.

bez bebek s3e12

bez bebek dvd paketi yapsın biri alıcam. ya da torrentten indireyim o da olur. bugünkü bölüm güzeldi. tekrar yani.

jalal zeynep ahu

yetişse de halay çeksek.

bir de ilk bilen siz olun.

6 Ocak 2009 Salı

türk çaki


3 Ocak 2009 Cumartesi

aşağıdaki şıklardan

canım isterse uzununu yazıcam aşağıdakinin de resmini kesin çizicem.

Media Player İle Çal

bilmediğim bi yerde(hiç gitmediğim bir yer) adını bilmediğim ev bölümünde(evin ön kısmı) adını bilmediğim şeyin(sallanan koltuk) üzerinde yatıyorum. kafam johnny cash in dizinde. o oturuyo. yaşlı hali. ölmeden bir gün önce. uzağa bakıyorum. bişeyler anlatıyo. önemli değil. cocaine blues'u söylüyo. gülümsüyorum. bitiriyo. öksürüyo. hasta, ikimiz de biliyoruz. bir kez daha öksürüp boğazını temizliyo. ring of fire'ı söylüyo. çok güzel söylüyo. çok. sülalemi siksinler ki inanılmaz güzel söylüyo. her tarafım titriyo. hala titriyo. satisfied mind ı söylüyo. bitirdiğinde ben bu şarkıyı sevmiyorum diyorum sessizce. ama uyukulu bi mursamazlıkla değil. uykum yok artık. baya bi sessiz kalıyo. if i were a carpenter'ı söylüyo. june carter'sız bi if i were a carpenter... allahtan kafamın içinde june da söylüyor. duyabiliyorum onu. dünyanın en güzel şarkısı. yan yana olmasalar bile dünyanın en güzel şarkısı. sigara yakıyor. çoktan bırakmıştı halbuki. nerden çıktı acaba. söylemeyi unuttum bunları yaparken sol eli çoğunlukla saçımda. of. of. elini çekiyo saçımdan. görmüyorum napıyo. i walk the line ı söylemeye başlıyo. hiç o kadar güzel söylememişti. öldü. bi gün sonra öldü. kafamda hala walk the line çalıyo. başka bir şarkı var mı yoksa liste sonuna mı geldi bilmiyorum.

taslaktır.

1 Ocak 2009 Perşembe

Mr. Erkan


pek severim erkan abi'yi. hem kişiliğini severim hem de işletmeciliğini. o geldi geleli -sebahattin abi'nin ayrılması hariç- daha da bi güzelleşti matrak. facebooktan doğum günümü kutlamış ceren haber verdi sağolsun çok hoşuma gitti=)